Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

TOMORROWLAND - Yarının dünyası

:: Videolar TOMORROWLAND - Yarının dünyası
(6.0/10)
Üye: Sena Pasin
Başladıktan kısa süre sonra pazar sabahları televizyonda yayınlanan, bir grup çocuğun büyük bir dedektiflik dosyasını çözdüğü naif filmlere dönüşen Tomorrowland, büyük beklentileri karşılayacak bir yapım değil. Ancak verdiği mesaj öyle güzel ve doğru ki, bir kalemde üzeri çizilemiyor.

Disney'in son yaşadığı John Carter başarısızlığından sonra yeni bir arayış içinde olduğu belliydi. Star Wars haberlerinden sonra klasik Disney markası algısının bozulmaya başladığını düşünenler de olmuştu. Eli yüzü düzgün bir Disney filmi için son şansları olduğunu hissetmiş olacaklar ki Tomorrowland (Yarının Dünyası) ile karşımıza yeniden çıktılar. Başrol için George Clooney'i ve kötü adam rolü için Hugh Laurie'yi seçmeleri de bir başarısızlık daha istemediklerini kanıtlar nitelikte. Yönetmen Brad Bird'ü, The Incredibles ve Ratatouille gibi ünlü animasyon filmlerinin yanı sıra az bilinen güzel animasyonlardan The Iron Giant (Demir Dev) ile de hatırlayabilirsiniz, zaten filmdeki robotların tasarımında da bir Iron Giant havası seziliyor.

 

Film, Frank Walter adındaki küçük mucitin bir bilim fuarına katılıp Tomorrowland adındaki alternatif bir dünyaya gidişiyle başlıyor. Zaman içinde dünyayı daha iyi bir yer haline getirme konusunda inancını yitiren Walter, Athena sayesinde Casey Newton ile tanışıyor ve insanlığa olan umudunu yeniden kazanmaya çalışıyor. Ne yazık ki Tomorrowland, ideal bir dünya olmanın çok uzağında, artık her şehirde görebileceğiniz bir AVM'nin biraz daha büyüğü olarak resmedilmiş. Havada uçan roller coaster tadındaki bir metro dışında ve bir kaç gelişme dışında Tomorrowland'i bu kadar özel yapan şeyin ne olduğunu pek çözemiyoruz. Karakterlerin de geçmiş ile günümüz arasındaki halleri arasında kopmuş bağlar var. Yani anlatmak istediğim çocuk Frank (ki filmin en başarılı karakterlerinden biri) ile yetişkin Frank arasındaki uyumsuzluk (ya da seyirci olarak biz öyle bir çocuğun böyle bir yetişkine dönmesini istemiyor olabiliriz). Casey'nin pozitif enerjisi ve iyimserliği ise yer yer gerçek dışı olacak kadar naif. Başladıktan kısa süre sonra pazar sabahları televizyonda yayınlanan, bir grup çocuğun büyük bir dedektiflik dosyasını çözdüğü naif filmlere dönüşen Tomorrowland, büyük beklentileri karşılayacak bir yapım değil. Ancak verdiği mesaj öyle güzel ve doğru ki, bir kalemde üzeri çizilemiyor.


 

Küçük Frank'in 1960'lı yıllarda icat ettiği sırt jetinin üzerinde çalışırken de, Casey'nin hiç çıkarmadığı NASA şapkası ile maceraya atılırken de anlatılmak istenen mesaj hep aynı: Asla vazgeçme ! Diğer güzel mesaj örneği de filmin çok da kötü olmayan kötü adamından geliyor. “Dünya'nın sonu geliyordu, kıyamet yaklaşıyordu ve siz bu fikirle dalga geçtiniz, onu alıp video oyunu yaptınız”. Aynı anda iki salgın başlamıştı bir yanda açlık bir yanda obezite, bu nasıl olabilir? Arılar ve kelebekler ölüyordu, buzullar yıkılıyordu, ama siz yine de mesajı almıyordunuz! Siz batmak istiyorsunuz. Siz vazgeçtiniz.” 


Ve filmin hedef kitlesi olan genç izleyicilere de finalinde verdiği mesaj net; “Siz sakın vazgeçmeyin. Her ne yapıyorsanız, denemekten, çalışmaktan ve üretmekten vazgeçmeyin. Çünkü Dünya'yı daha iyi bir yer yapacak olan kişi sizsiniz.” 

 

Twitter.com/senajosephine

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİ...

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİ...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter