Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

The Wailing - Kara Büyünün Güney Kore Hali

:: Videolar The Wailing - Kara Büyünün Güney Kore Hali
(7.8/10)
Yazar: Deniz Çobaner
Hong-jin Na’nın korku türüne adım atmasının ses getiren bir giriş olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü The Wailing korku türünde şimdiye kadar üretilmiş neredeyse bütün ögeleri bünyesinde barındırıyor. Şeytan çıkarma, slasher, vampir, zombi ve hayalet bunlardan bir kaçı.

Güney Kore Sineması, içinde ülkemizin de bulunduğu kendine has hayran kitlesine sahip bir sinema. Yapımlara baktığımızda ise iki türün yoğun olarak üretimde olduğunu görüyoruz: Dram-romantik ve korku-gerilim. Filmekimi 2016’daki Güney Kore imzası ise korku-gerilim türüyle oldu. Train to Busan ve The Wailing filmleri türü severler tarafından geçer not aldı ve gözleri gelecek yapımlara çevirdi. The Wailing(Kara Büyü), Hong-jin Na’nın yazıp yönettiği 2016 yapımı bir suç soslu korku-gerilim filmi. Hong-jin Na ismi yakın takipçiler için tanıdık gelecektir. Chaser(2008) ve The Yellow Sea(2010) filmlerini hem yazıp hem yöneten Na, suç ve gerilim severlerin radarına takıldı. Na, The Wailing’te ise senarist-yönetmen kimliğine yeni bir çeşni ekledi: Korku. 

 

 

 

Film Güney Kore’nin Goksung adında küçük bir kasabasında geçiyor. Kasabaya yerleşen tuhaf Japon Yabancı’nın gelişini takiben tuhaf bir deri hastalığı ve vahşet dolu cinayetler kasabada yaygınlaşmaya başlar. Kasaba yerlisi bir polis, kızının hayatını kurtarmak için bu gizemli yabancıyı ve cinayetleri çözmek zorundadır. 

 

 

Hong-jin Na’nın korku türüne adım atmasının ses getiren bir giriş olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü The Wailing korku türünde şimdiye kadar üretilmiş neredeyse bütün ögeleri bünyesinde barındırıyor. Şeytan çıkarma, slasher, vampir,  zombi ve hayalet bunlardan bir kaçı. Bir de bunların hepsini kapsayan bir öge daha var ki, filme adını da vermiş: Kara Büyü. Bu bağlamda filmde şamanlar, ayinler, iyi ve kötü ruhların savaşını da görmek mümkün. İyi ve kötünün kim olduğunun muallak olması, son ana kadar gerçeği çözümlememizi engelleyen kıvrak senaryo dönüşleri ise tempoyu ve  filmden alınan zevki üst seviyeye taşıyor.


 

Bir korku filminden bahsediyor olsak da, filmin ilk yarısı daha ziyade suç-gizem düzeyinde seyrediyor. Birbiri ardına işlenen cinayetler, kahramanın polis olmasıyla araştırma sürecine de ayrıntılı bir perspektif sağlıyor. Bir süre dışarıdan izleyen göz konumunda olan Jong-goo, kızı Hyo-jin’in de kurbanlar arasına girmesiyle vakayı şahsileştiriyor. Yönetmen Hong-jin Na film süresince kahramanız Jong-goo’ya fazlaca yükleniyor. Jong-goo’nun filmin geneline yayılmış öyle saçma müdahaleleri var ki,  izlerken saç baş yolmamak elde değil. Başkarakter üzerinden izleyiciyi de fena hırpalayan yönetmen, sinemada mekânın etkilerini sonuna kadar kullanıyor. Sürekli yağmurlu bir arka plan, yapış yapış çamur, kurbanların kan, ter ve pislik içindeki halleri izleyicinin sinirlerini bozmakta oldukça başarılı ve diken üstünde olma halini kronikleştiriyor. 

 

 

Oyunculuklar oldukça tatmin edici seviyede. Farklı bir kültürün getirdiği mimik ve jestlere alışık olmayan izleyiciler için zaman zaman rahatsızlık verici olsa da, aşina izleyiciyi ikna edebilecek titizlikte bir cast çalışması olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle küçük oyuncu Kim Hwan-hee, Hyo-jin rolünde zorlu sahnelerin altından kalkmakta oldukça başarılı. Filmin görüntü yönetmenliğini, sinematografisi ile dikkat çeken filmlerden olan Snowpiercer’ın da görüntü yönetmenliğini yapmış Kyung-pyo Hong üstlenmiş. Bu filmde de ortaya iyi bir iş çıkardığı aşikâr. Özellikle Hyo-jin’in merkezinde olduğu yerel bir şamanın bir nevi şeytan çıkarma ayini gerçekleştirdiği sekans Na ve Hong’un hünerlerini sergilediği bir şova dönüşmüş. 


 

Gizem-korku ögelerinde sınıfı geçen yönetmen, alışık olduğu suç ayağında tökezlemiş. Doğaüstü olayların geçtiği bölümlerde ve finalde izleyiciyi tatmin etse bile, başkarakterin polis olması ve aslında bir soruşturma yürüttüğü gerçeğini bir kenara itmesiyle belki daha büyük bir fırsatı da elinden kaçırmış. Bol malzemesi ile çektiği filmin büyüsüne kapılıp bir noktada kontrolü de yitirmiş. Yine de sonuç olarak son zamanların iyi korku-gerilimlerinden birini sunan Na’nın The Wailing’ini deneyimlemekte fayda var. 

 

Twitter.com/tuzluk_arch

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter