Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

The Unknown Girl - Meçhul Kız

:: Videolar The Unknown Girl - Meçhul Kız
(5.0/10)
Üye: Melis Zararsız
The Unknown Girl’de ise doktor Jenny odağı o kadar güçlü ki, yan karakterler hikayenin derinleşmesi için hiçbir şekilde faydalı olamıyorlar, oldukça flular, sadece fon gibiler. Jenny’nin psikolojik durumunu merak etmemiz açısından etkileyici oluyor bu odak elbette, neden bu kadar asosyal, çalışkan bir doktor olarak insanlarla içiçe olsa da neden iletişimde bu kadar beceriksiz?

The Kid With A Bike (Bisikletli Çocuk), Two Days and One Night (İki Gün ve Bir Gece) gibi başarılı ve etkileyici filmlere imza atan Belçikalı Dardenne Kardeşler’in son filmi The Unknown Girl’ü (Meçhul Kız) bu sene 23. Adana Film Festivali’nde izleme şansı buldum. 69. Cannes Film Festivali’nin yarışmalı bölümünde seyircisiyle ilk kez buluşmuş olan Fransızca dilindeki yapım, oradaki eleştirilerden sonra yönetmenlerin çıkarmaya karar verdikleri bazı sahneler üzerine son halini almış. İdealist ve asosyal bir kadın doktoru izliyoruz filmde. Yoğun bir gece nöbetinde çalan kapıyı açmıyor bu genç ve modern doktor ve daha sonra o gece mahallede gerçekleşen bir ölüm haberini alınca kapıyı açmadığı için pişmanlık, hatta olaya karşı sorumluluk hissediyor. Ama ne sorumluluk! Ölen kadının kim olduğunu araştırmaya başlıyor doktor Jenny büyük bir inatla ve aslında film tam da bu vicdan azabı ve bitmek bilmez araştırma üzerinden ilerliyor. Nereye vardığı ise gerçekten meçhul!


 

Dardenne kardeşlerin filmografisine baktığınızda, auteur sinemacılar olarak elbette hikayeyi ele alış biçimlerinde benzerlikler görürsünüz.  Örneğin bir karaktere odaklanırlar ve tüm hikayeyi onun etrafında kurgularlar genelde. Yakın planların yardımıyla o kişiyi izleriz, günlük rutin hareketlerine tanık oluruz, onunla yaşarız, zor da olsa özdeşleşmeye çalışırız.  Genelde bu kişi üzerinden toplumsal çıkarımlar yaparlar filmlerinde. Minör örnekten majör resmi göstermeleri ise her zaman etkili olmuştur. Toplumsal meselelere karşı duyarlılıkları olan yönetmenler olarak kazınmışlardır aklımıza.


The Unknown Girl’de ise doktor Jenny odağı o kadar güçlü ki, yan karakterler hikayenin derinleşmesi için hiçbir şekilde faydalı olamıyorlar, oldukça flular, sadece fon gibiler. Jenny’nin psikolojik durumunu merak etmemiz açısından etkileyici oluyor bu odak elbette, neden bu kadar asosyal, çalışkan bir doktor olarak insanlarla içiçe olsa da neden iletişimde bu kadar beceriksiz? Neden bu kadar asık suratlı ve soğuk? Neden kendisini işine bu kadar vermiş durumda? Ölen kadın meselesinde kendisini bu denli suçlu hissetmesi ve neredeyse hastalıklı bir şekilde kendisini birtakım tekinsiz konuların içine atmasının arka planında ne var? Bunları düşündürüyor bize ve izlerken bazı tahminlerde bulunuyoruz, yalnızlık, aidiyetsizlik, aileden uzak yaşam ve benzeri pek çok çıkarım yapmak mümkün Jenny ile ilgili. Fakat bu bizi hiçbir yere götürmüyor ne yazık ki. 


 

Sinematografik açıdan eleştirilecek bir yanı yok filmin, elbette usta yönetmenler görsel açıdan bize hikayeyi en uygun şekilde anlatmışlar, mekan seçimleri, giyim kuşam, müzikten yardım alınmayan doğal dış sesler; yaratılan atmosfer hikayeye son derece başarılı biçimde hizmet ediyor. 


I, Dainel Blake (Ken Loach), Paterson (Jim Jarmusch) gibi filmler izledik bu sene, yine gerçekçi, zorlayıcı, kişi odaklı. Fakat maalesef The Unknown Girl bu saydığımız filmler gibi farklı lezzetler bırakamadı ağzımızda. Kişilik ve psikoloji üzerinden giderek derin çıkarımlar yapan hikayeler şahsen en sevdiğim filmlere konu olmuşlardır ve The Unkown Girl’den de bu tatminle çıkacağımı sanmıştım fakat maalesef Jenny’nin yaşadığı psikolojik durumun %5’ini hissedebildim ve bu da bana pek bir şey anlatmadı.


 

Dardenne Kardeşler’e saygımız sonsuz, izlemenin kayıp olmayacağı, derli toplu bir sinema filmi elbette The Unknown Girl. Benzer türde o kadar etkileyici filmler izledik ki son son, bu denli usta yönetmenlerden beklentiler de yüksek normal olarak, el altında bu denli imkan varken, içi çok daha dolu hikayeleri çok daha etkileyici bir şekilde anlatabilme kapasitelerinin farkındayken, kolay tatmin olmamız beklenemez elbet.

 

twitter.com/blossomel

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter