Popüler Sinema

Adam Hirsch ve Benjamin Brewer’in yazdığı, Benjamin Brewer ve Alex Brewer’in yönettiği ve de Nicholas Cage ve Elijah Wood’un başrollerini paylaştığı The Trust (Vurgun), suç-drama türünü sevenler için iyi bir seçenek olacağa benziyor. 

Hikaye iki polisin beraber yürüttükleri gizli bir operasyon etrafında şekilleniyor. İkili, polisiye-suç türünde görmeye fazlasıyla alışkın olduğumuz bir karakter portresi çiziyor: Stone, yaşını başını almış, tecrübe sahibi ama hayatında gözle görülür bir başarıya sahip olamamış bir polis ve Waters ona göre genç ve tecrübesiz, depresif ve yolunda gitmeyen hayata dair imgeler içeren diğer bir polis. Bir gün kefaretle salıverilmiş bir uyuşturucu satıcısı için ödenen bedel Stone’un dikkatini çekiyor ve bu konuda Waters’tan yardım istiyor. Araştırmaları onları muhtemel uyuşturucu deposu olan bir eve götürüyor. Böylece Stone ve Waters’ın gizli görevi başlıyor.

Film başlarda kendini fazla ifade edemiyor. Sanki anlatacağı şeye girizgah yapmak için bir yol arıyor ama bulamıyor, konuyu dağıtıyor. Bu süreçte bir dram mı, kötü bir komedi ya da kara-komedi mi izliyoruz anlamak pek mümkün olmuyor. Ülkede ters giden sistemle ilgili eleştirilerini de bu zamana sıkıştırdığı için çorba olmuş bir giriş bölümü izleyiciyi filmden itiyor. Aslında çok güçlü olabilecek as-üs dengesizliği, emniyet sınırları dahilinde bozulmalar, gereksiz ve hatta zararlı bürokrasi hakkında söyleyecek çok sözü ve potansiyeli olmasına rağmen bu malzemeyi izleyiciye sezdirmekten ileriye götüremiyor ve potansiyelini harcıyor.

Anlatımda rahatsız edici bir diğer durum ise, karakterlerin yüzeyselliği. Stone ve Waters’ın anlatılacak hikayeleri olduğu aşikar. Buna rağmen senaryonun kendi ana karakterlerini merak etmeyen tavrı zaman zaman sinir bozucu olabiliyor. Waters’ın evlilik yüzüğüne yapılan zoomlar, Stone’un baba figürü ilerleyen zamanlarda açıklanacak hissi uyandırıyor, fakat hiç bir bilgi vermeden film bitiriliyor. Bu da izleyiciyi “Ee, sonra?” sorusuyla baş başa bırakıyor. Ayrıca Sky Ferreira'nın canlandırdığı "Kadın" karakterinin kim ya da neden orada olduğu sorusuna dair en ufak bir fikir yürütmeyi bile zorlaştıran varlığı, herhangi bir sahne dekorundan başka bir iş görmüyor.

Senaryodaki bu aksaklıklara rağmen yönetmenlerin ortalamanın oldukça üstünde bir iş çıkardığı ortada. Çekim açıları ve kamera yönetimi, kullanılan renkler ve sahne tasarımları, üzerine düşünülüp kurgulanmış hissini izleyiciye fazlasıyla geçiriyor. Bu nedenle giriş atlatıldıktan sonra izleyeni sıkmıyor, hatta ilgiyle içine davet ediyor. Gerilim  filmlerinin vazgeçilmezi müzik ögesinin yerinde ve kaliteli kullanımı merak duygusunu olumlu yönde tetikliyor. 

Nicholas Cage ve Elijah Wood’un kimyalarının tutması da filmi keyifli kılan ayrı bir unsur. Stone karakteri Nicholas Cage’in kariyerinde canlandırdığı bir çok farklı karakterlere bir yenisini ekliyor. İlerleyen yaşıyla oldukça uyumlu ve duruma hakim. Zaman zaman karakterin fazla karikatürize edilmesi irrite edici olsa da, inandırıcılıktan dışarı çıkmamasıyla ve başarılı performansıyla kendini hemen affettiriyor. Elijah Wood’un ise çaylak ve daha naif halleri Waters karakteriyle bütünleşmiş. Yüz ifadesinin yakın kamera açılarıyla öne çıkarılması, karaktere artılar eklemiş. 

Genel anlamda türün önde gelen örneklerinden L.A. Confidential (1997), The Traffic (2000), Heat (1995) ve The Insider (1999) gibi filmler göz önüne alındığında çerezlik kategorisinde kalabilecek bir film The Trust. Yine de 70’lerin ruhuna sahip bir havası var ve böylece kendine ortalamanın üzerindeki filmler arasında yer ediniyor.

Twitter.com/tuzluk_arch