Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

The Post

The Post
Yazar: Yetkin Yüksel

The Post Amerika Birleşik Devletleri’nin yakın tarihinde yaşanan basın ve devlet ilişkilerini ele alan bir film. Amerikan sinemasının usta yönetmeni Spilberg’in son filmi. Spilberg aynı zamanda yapımcılığını da üstlenmiş filmin. Demokrasinin 4. ayağı olarak kabul edilen basın ve devlet ilişkilerini; Amerika Birleşik Devletleri’nde derin izler bırakan Vietnam Savaşı’nın gizli belgelerinin yayınlanmasıyla yaşanan baskıları ele alıyor. The Post dönem filmi. Vietnam Savaşı’nda bizzat görev alan Daniel Ellsberg ülkesine döndükten sonra; Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagondan Başkan Kenndy ve Johnson dönemine gizli bilgileri çalmasıyla başlıyor. Belgelerde savaşı kazanmanın imkânsız olduğuna dair raporlar vardırdır. Ardından 5 yıl sonrasına giderek 1971 yılında The New York Times gazetesinin belgeleri yayınlaması üzerine Beyaz Saray’ın getirdiği yasaklamalar ve baskılarla karşı karşıya gelir. Belgeler daha sonra The Washington Post Gazetesi’nin eline geçer ve Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlle ( Tom Hanks)  tüm baskılara karşı çıkarak yayınlamaya karar verir. Yayınlama kararı vermesinin ardından başlayan hukuk savaşının demokrasi savaşına dönüşmesiyle farklı bir boyuta taşınır.   

 

Senaryo Liz Hannah ve Josh Singer tarafından yazılmış. Senaryoya baktığımız zaman, çatışma ve karakterin oldukça olgunlaşmış olduğunu görüyoruz. Filmin temasını izleyiciye temiz bir şekilde aktarması ve olayların ardı ardına kesintisiz gelmesi oldukça etkili; ayrıca filmde oluşturulan atmosfer, özellikle de gazetenin içindeki habercilik ritmi ve baskı yapılan matbaanın görüntüleri, filmin ritmini güçlendiriyor. Yönetmen ise; anlatılması istenilen olaya gerçekçi yaklaşarak anlatıyor. Dönemi yansıtan unsurları oldukça net izliyoruz. Ayrıca genel yayın yönetmeni Ben’nin evinde yapılan toplantılarda kızın limonata satma çabası her türlü soruna karşın yaşamın devam ettiğini göstermesi açısından oldukça değerli. 


Oyunculuklara gelince; The Post filmi Oscar adayı bir film. Özellikle Meryl Streep’in oyunculuğu üzerine biraz durmak istiyorum. Sayısız Oscar adayı olan Streep dünyada oyunculuk yapmak isteyen herkese oyunculuk dersi veriyor. Streep burjuva kızıdır. Dünya’da liderliğe oynayan Yeni Amerikan Burjuvasının temsilcisi olarak karşımıza çıkar. Babasından, eşine, eşinden kendisine geçen patronluğu ile kadınlığı arasında ki zarafeti hiç yıkmadan oynuyor. Rolünün getirdiği süreçte, tavır, objeyi kullanma ve gerektiğinde burjuva gücünü yansıtması açısından çok detaylı bir oyunculuk performansı gösteriyor. Genel Yayın yönetmeninin sert ve egolu duruşuna karşı, zarif ve kararlı tepkileri çatışmayı derinleştirip, alt metnin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor. Ben filmin yıldızının Meryl Streep olduğunu düşünüyorum. Role girmek kolay değil. Rol; beden zihin ve ruh bütünlüğü arar. Birisi eksik olunca rol topal ördek gibi sallanır. Tom Hanks'in bedensel tavır vardı ama ruh ve zihnin eksik olduğunu düşünüyorum. Buna karşın filmin akışına çok katkısı olan bir rolün üstesinden gelmiş. Görüntü Yönetetimi Janusz Kaminski’ye ait. Yakın planlar, hızlı akan bir yaşamın bir anda geçmeyen gecelere dönüşmesi, filmin izlenirliğini güçlendiriyor. Devamlı bir sürprize gebe bir sürecin görüntülerle de desteklenmesi filmin daha kusursuz olmasını sağlıyor. Ben biraz daha toplumsal tepkinin gücünü görmek isterdim. Yaşananlar halka nasıl yansıyor? Mahkemenin önünde protestolar vardı. Biraz zayıf kalmıştı. The Post filminde yaşananlar ne yazık ki günümüzde gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunu olan baskıyı algılamamız açısından da oldukça anlamlı. İyi Seyirler. 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

Yakup Tekintangaç'ın Yeni Kısa Filmi &quo...

Yakup Tekintangaç'ın Yeni Kısa Filmi &quo...

Melisa Uzunarslan'ın "Geçmiyor Günle...

Melisa Uzunarslan'ın "Geçmiyor Günle...

43. İstanbul Film Festivali 17-28 Nisan’...

43. İstanbul Film Festivali  17-28 Nisan’...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter