Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

THE LEGEND OF TARZAN - Tarzan Efsanesi

:: Videolar THE LEGEND OF TARZAN - Tarzan Efsanesi
(7.0/10)
Yazar: Deniz Ali Tatar
Edgar ormanlarında ailesi olmadan büyüyen Tarzan'ın devam eden yepyeni macerası, aslında Edgar Rice Burroughs'un zamansız masalından serbest bir uyarlama olarak karşımıza çıkıyor. Filmi başından sonuna değerlendirecek olursak, bütün anlamda kurgusal anlatımın başarılı olduğundan bahsedebiliriz.

Kimimizin çocukluğu o çizgi filmlerini izleyerek geçti. Gerçek yapıtlı ve animasyonlu filmlerle büyük üne kavuşan Tarzan’ın hikayesi, 2016’da The Legend of Tarzan (Tarzan Efsanesi) olarak yeniden bu hafta beyazperde de karşımıza çıktı. Fakat bu yepyeni filmin diğer filmlerden büyük bir farkı var. Tarzan Efsanesi’nin hikayesi Tarzan’ın Jane ile medeniyete gidişinden sonrasına odaklanıyor.


 

Bir insan, doğada uzun süre nasıl yaşar? Kendinden olmayanla nasıl geçinir? Vahşileşir mi? Kendinden biriyle ilk defa bir araya gelince nasıl davranır? Peki onunla kendi ortamına gidince oraya nasıl ayak uydurabilir? Eskiden yaşadığı yere, medeniyeti görüp alıştıktan sonra eskisi gibi olabilir mi?


Harry Potter’ın ilgi toplayan son filmlerinin yönetmenliğini üstlenen ve Kasım ayında da “Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar?” filmiyle gelecek olan 52 yaşındaki İngiliz yönetmen David Yates, yine macera dolu bir filmle karşımıza çıkıyor yönetmen koltuğunda


 

Yakışıklı, güçlü ve inanılmaz adam Tarzan’ımıza yani modern adıyla John Clayton’a, “True Blood” dizisinden ve pek çok filmden tanıdığımız başarılı aktör Alexander Skarsgård hayat veriyor. Tarzan’ın büyük aşkı Jane Porter’ı ise Para Avcısı ve Fokus filmlerinden tanıdığımız Margot Robbie canlandırırken, diğer önemli karakterleri ise; Spectre ve Django Zincirsiz filmlerinde canlandırdığı karakterlerle beni benden alan aktör Christoph Waltz (Leon Room) ve usta aktör Samuel L. Jackson (George Washington Williams) canlandırıyor.


Filmde gelişen olaylardan biraz bahsedecek olursak; Ormanların Tarzan'ı olarak nam salan adam artık Greystoke Lordu John Clayton adıyla ve sevdiği kadınla medeniyette yaşamaya başlamıştır. Üstelik meclisin ticari ataşesi olarak görev almak için Kongo’ya davet edilmiştir. Fakat arkasında alçakça planlar işlemektedir. Belçika Kralı’nın elçisi Leon Rom’un Clayton’u biri intikam oyununda piyon olarak kullanacaktır. Fakat kiminle ve ne ile dans ettiklerinden habersizdirler.

 

Edgar ormanlarında ailesi olmadan büyüyen Tarzan'ın devam eden yepyeni macerası, aslında Edgar Rice Burroughs'un zamansız masalından serbest bir uyarlama olarak karşımıza çıkıyor. Filmi başından sonuna değerlendirecek olursak, bütün anlamda kurgusal anlatımın başarılı olduğundan bahsedebiliriz. Fakat bu anlatımda ufak ufak oluşan çukurluklara rastlamıyor değiliz. Filmin anlatımı kronolojik anlamda bir sıralamada gitmektense, Tarzan’ın iki farklı hayatından hikâyelerle bölünüyor. Yani geçmişten kareler de filme eşlik ediyor. İngiltere’deki sert yaşamın yanı sıra Jane ile modern yaşamında filmde olsa da bunlar çık sık gözümüzün önüne gelmiyor, çünkü filmin hizmet ettiği amaç, Tarzan’ın yeni yaşamından, geçmişine çıkmış olduğu yolculuk oluyor. 


 

Filmde yer alan sert, sakin ve heyecansız sahneler, bir anlamda filmden kopmamıza neden oluyor. Çünkü seyirci Tarzan dediğin zaman heyecanın, vurdunun kırdının ve büyük performansların var olduğu bir film bekliyor. Mesela köye baskının yapıldığı ve Jane’in kaçırıldığı sahne hızlıca geçiştirilmiş geliyor. O sahne, filminde gerektirdiği üzere aksiyonun yüksek olduğu ve daha etki yaratılması gereken bir sahne olması gerekiyor. Ama, su aygırının Jane’e saldırmaya başladığı ve bütün sürülerin şehre doğru saldırıya geçtiği sahneler kesinlikle filmin en can alıcı sahnelerinden birisi.


Bağımsız filmlerden tanıdığımız Alexander Skarsgård, Tarzan gibi Hollywood işinde karşımıza başrolde çıkıyor. Skarsgård’ın filmdeki performansı,  filmin en büyük artısı durumunda. Tabi bunda aktörün karaktere yakınlaşmak için vücutsal ve zihinsel anlamda çalışma yapmasının da büyük etkisi var. Christoph Waltz da yine güzel bir karaktere imza atıyor. Hin düşünceli karakterleri iyi çıkaran Waltz iyi bir performans öne koysa da, başrol oyuncuların önüne çok da geçemiyor. Samuel L. Jackson’dan bahsetmeye gerek bile yok, çünkü her karakteri gibi Washington’ın da altından çıkmayı da alnının akıyla başarıyor.


Sonuç olarak kötü bir filmle karşı karşıya değiliz. Başarılı yanları olan, başarısızlığa uğrayan yanları da var Tarzan Efsanesi’nin. Ama bu filme herkes, hem fikirdir bu konuda, belki de unutmaya yakın olduğumuz Tarzan’ı yeniden hatırlamış olduk. Belki de bu filmle beraber eski Tarzanları izleme isteği uyanabilir, ki ben bunu yaşadım diyebilirim. İlerleyen zamanlarda yeni ve hatası daha az olan bir Tarzan filmiyle buluşmak ümidiyle.

 

Twitter.com/CarpeDiem_Dali

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter