Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

THE LAST WITCH HUNTER - Son Cadı Avcısı

:: Videolar THE LAST WITCH HUNTER - Son Cadı Avcısı
(5.0/10)
Üye: Murat Duygu
Kültür bakanlığından destek almış gibi sarıldığı pahalı yıldızların da kurtaramadığı The Last Witch Hunter, baştan sona tahmin edilebilir şekilde ilerliyor ve son buluyor.

2010 yılı yapımı “The Crazies” (Salgın)’la fena eleştiriler almayan yönetmen Breck Eisner’ın yeni filmi Son Cadı Avcısı’nın konusu, tamamen klişeler ve hazır şablonlar üzerinden ilerliyor. Sanki Constantine filminin hikâyesine biraz Highlander (İskoçyalı) ölümsüzlüğü, biraz vampir avcısı Blade’in cool’luğu eklenerek yeniden yazılmış gibi görünen senaryosunda ne yazık ki yeni hiçbir şey yok. Yönetmen böyle bir filmde; Vin Diesel, Michael Caine ve Elijah Wood gibi yıldızları nasıl bir araya getirmiş gerçekten anlamak zor. Direk olumsuz eleştirerek başlamayıp filmin konusuna gelirsek; Hikaye karla kaplı coğrafyasından anlaşıldığı kadarıyla, Ortaçağda Kuzey Avrupa’da bir yerde başlıyor. Cadıların peşinden yuvalarına kadar takip eden kılıçlı bir grubun (seyirciye önce macera filmlerine özgü acaba iyi mi olacak dedirten bir başlangıç yapsa da) yuvasında kıstırdıkları kraliçe cadı, kahramanımızı lanetler ve kendisine sonsuz bir yaşam sunar. Ve bu sahnenin ardından bir anda kendimizi günümüz Amerika’sında buluyoruz. Film yüzyıllarca bu adam ne yaşadı, ne yaptı diye merak etmemize hiç fırsat tanımıyor ancak bu zaman içinde Vin Diesel’in sadece saçı ve sakalından kurtulduğunu anlıyoruz.


 

Cadı Avcılığı mertebesine yükselen kahramanımızın arkasında gizli bir kilise tarikatı var ve seçilmiş elemanlarıyla onlar da Constantine ve Blade filmlerindeki gibi yancı kontenjanından hikâyeye dâhil oluyorlar. Hatta tıpkı Constantine filmindeki Papa Midnite benzeri siyahi bir karakter de mevcut. Filmin, kilisedeki eski yardımcının (Michael Caine) yaşlanıp emekli olması üzerine, yeni görevlendirilen yardımcı (Elijah Wood) ile tanışması üzerinden ilerlemesi, seyircinin beklediği öyküyü de kursağında bırakıyor. Yönetmen bu karakterleri kaliteli yıldızların canlandırmasına olanak tanımasına rağmen, ne selefin ne halefin içini dolduramayarak birer karikatür olarak bırakıyor. Film boyunca, ana kahramanın motivasyonunun birkaç rüya sekansıyla gösterilmeye çalışılması karakterin seyirciyle bağ kurmasını da oldukça zorlaştırıyor. Uzun bir süre görmediğimiz cadı kraliçe dışında, erkeklerle dolu hikâyeye sonradan eklenen kadın karakter Chloe (Rose Leslie), kendi türüne ihanet ederek cadı avcısına yardım etmesi, Blade filmlerinin vampir avcılarını hatırlatıyor. Kültür bakanlığından destek almış gibi sarıldığı pahalı yıldızların da kurtaramadığı The Last Witch Hunter, baştan sona tahmin edilebilir şekilde ilerliyor ve son buluyor.

 

Türkçe dublajlı seçeneğiyle izlemiş olmamdan dolayı karizmatik Vin Diesel tonlamasından mahrum kalmamdan kaynaklanabileceğini düşündüğüm tatminsizlik hissinin, filmin geneline yayıldığını söyleyebilirim. Fantastik macera severlerin ağzına bir parmak bal çalmaktan öteye gidemeyen filmin 90 milyon dolarlık bütçesini çıkarıp gişede inanılmaz bir başarı elde edeceğinden pek emin değilim açıkçası. Sonradan öğrendiğim kadarıyla yönetmen Breck Eisner projeye dâhil olmadan önce filmi yönetmesi için düşünülen isim “Night Watcth” (Gece Nöbeti) , Wanted ve Vampir Avcısı: Abraham Lincoln filmleriyle epik macera türünün en yetkin yönetmenlerinden olduğunu kanıtlayan Timur Bekmambetov’muş. Filmleri düşündüğümüzde keşke yönetmen değişmeseymiş gerçekten çok farklı bir yapım ortaya çıkabilirmiş diye düşünmeden edemiyorum. 

 

Twitter.com/muratduygu

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter