Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Tanrıdan Gelen

Tanrıdan Gelen
(7.0/10)
Yazar: Mustafa İri

Köklerindeki Almanlık ne kadar bilmiyorum ama J.Von Auken, adındaki Avrupa tınısına uzak şekilde Minnesota doğumlu. Yani bir Amerikalı. Otuzuna da yeni bastı. Sinemalarımızda gösterimde olan Tanrıdan Gelen (Revelator) adlı filmle göz dolduruyor. Auken, bir moda tasarımcısı gibi tüm filmi kendi arka bahçesinde, kişisel atölyesinde kotarmış. Yapımcı, yönetmen, senarist ve oyuncu olarak afişin her yerinden fışkırıyor. Her zaman yapmayı sevdiğim gibi filme dair hiçbir yazı, eleştiri hatta basın bülteni okumaksızın izledim Revelator'u. Size de arada bu şekilde film izlemeyi tavsiye ederim. Hatta türünün ne olduğunu dahi sorup soruşturmadan her hangi bir salona girip film izlemeyi denemenizi öneririm. Tüm bilgilerden yoksun olarak sinemanın sizi sıfırdan kuşatmasının enfes bir haz olduğunu göreceksiniz. Filmden sonra bol bol araştırır okursunuz nasılsa. Herşey akıllı telefonunuzun tuşları uzaklığınızda ve avucunuzun içinde. 


Gelelim Tanrıdan Gelen'e. John Dunning adındaki psişik karakter, ölüleri de görebildiği için gergin bir hayat yaşıyor. Kendisi adeta kuşkuların ve endişenin salıncağını taşıyan kiriş tahtası. Özel hayatı ve diğer insanlar arasında belirsiz görüntülerle örülen bir duvar var. Ama karakter sahibi, güvenilir ve sağlam bir. Zengin ve itibarlı Bellvue ailesinin yaşlı anneleriyle güçlü bir bağı var. Bu soylu kadın ölmeden önce öz çocuklarına danışmadan kuş uçmaz kervan geçmez bir adayı ona bırakıyor. 40 Milyon doları elinin tersiyle iterek kendisine miras kalan adayı kabul ederek aileyi çılgına çeviren Dunning, onların düşündüklerinden çok başka nedenlerle hakkını arıyor ve direniyor. Bir başka deyişle Bellvue ailesinin asıl mirasçılarına savaş açıyor. Auken, Durring rolünü yazıp oynarken belli ki tutkulu biçimde çalışmış. Hezeyanlar ve toplum arasında normal bir yol bulmaya çalışan bir medyumun çatışmasını etkili şekilde ve hevesle oynuyor. Rol arkadaşı Mindy Rae de ona harika şekilde eşlik ediyor. Erkeksi, güçlü ve gizemli gazeteci Valerie rolüyle Rae ve Auken iyi bir kimya oluşturuyor. Kırılganlık, travmalar ve film boyunca devam eden psikolojik baskı her iki karakterin sürekli değişen duygu durumlarını da belirliyor. İki oyuncu da bu gelgitleri yansıtmada çok başarılı. 


Muhteşem bir biçimde hatırlayacağım bu filmin iyi bir sinema örneği olduğu çok açık. Tutarlı senaryosu, özenle yazılmış diyalogları ve sinematografisi tam bir bütünlük içinde. Gizem-gerilim-korku türünü doyurucu biçimde temsil ediyor. Beni asıl ilgilendiren şey ise, kült film denen şeyin hangi anlarda varlığını hissettirdiği. Ya da profesyonel ve akademik biçimde ne zaman kült film olabildiği. Elbette bunu zaman belirleyecek. Lynch sinemasının yer altı muğlaklığı ve bilinç bulanıklığının şaheser anlatısı Revelator'da fazlasıyla var. Stay, Inland Empire ve Angel Heart gibi güçlü örneklerin yanında hiç de sırıtmıyor hatta pek bir yakışıyor. İp uçlarını takip ederek çölün altına indikleri ve oradan adanın gizli işleyişine tanık olup sorgulanan Durring'in tüm bir final öncesi bölümü özel olarak konuşulabilecek bir başarı gösteriyor. 


Avrupa sinemasının soğuk ve ruhsuz dokusunu gri bir şubat ayazı gibi yüzümüze vuran bu değerli filmin sinefiller tarafından da sevileceğini düşünüyorum. Öte yandan kuşkularım da yok değil. Tüm klişeleriyle benzer örneklerini taklit ederken farklı olmaya çalışan ama bir kaç hamle dışında bunu aşamayan demode bir teşebbüs diyebilen meslektaşlarım da çıkabilir. Ben her şeye rağmen sevdiğimi ve Tanrıdan Gelen'in zamanlar içinde minik ve umut veren bir kültçük olabileceğine inanıyorum. D.H.Lawrence'in sevdiğim öyküsü Adaları Seven Adam'ı hatırlatması bakımından da edebiyat içerdiğini düşünüyorum. Psişik Durring gibi bir alık olmam da mümkün. Bilirsiniz alıklar kendi acılarına aşıktırlar. Ve ben bu filme bayıldım!

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter