Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Stalin’in Ölümü

Stalin’in Ölümü
(8.0/10)
Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

1945’ten sonra Demir Perde’nin doğusunda kalanlardansanız cevaplar üç aşağı beş yukarı örselenmiş nefret ve genç nesil için anneannelerinin mazide kalan acı-tatlı hatıralarından ibaret. Bu duyguların düzeyi ise ülkeniz hükümetinin Stalin diktatörlüğünün etki alanında ne kadar maruz kaldığına göre de değişkenlik gösteriyor. Bu kadar ahkamı sen nasıl kesiyorsun derseniz, Doğu Avrupa’nın eski komünist/sosyalist ülkelerinin birkaçına gittim yerinde gezdim, gördüm, dönemi dedelerinden, babalarından dinleyen insanlarla konuştum. Örneğin Prag Komünizm Müzesi’nde bir zamanlar ihtişamla duvarlara asılan Stalin Caddesi, Lenin Bulvarı gibi sokak tabelalarının ‘91 devriminden sonra nasıl yerle yaksan edilip, ezildiğini, karalandığını ve parçalandığını gördüm. Özellikle uydu devletler için Stalin adı “iyi bir şeyler” çağrıştırmaktan çok uzaklarda… Girizgahın bunca uzun olmasının sebebi ise baştan aşağıya hiciv olan Stalin’in Ölümü filmine başka türlüsü yakışmazdı da ondan! 

 

Komünizmin anaya-bacıya küfür gibi algılandığı güzel memleketimizde önce !f İstanbul’da gösterilen, ardından martın ikinci haftasında vizyona giren Stalin’in Ölümü (Death of Stalin) ağırlığı İngiliz oyunculardan oluşan, yönetmeni (Armando Iannucci) İskoçyalı olan ve aslında çizgi roman uyarlaması bir film! Fabien Nury’nin anlatımının Thierry Robin’in çizgileriyle buluşmasından ibaret olan Stalin’in Ölümü kitabının oldukça sadık bir uyarlaması gibi görünen ve İngiltere-Fransa-Kanada-Belçika ortak yapımı olan filmin oryantalizm dozu size de çok yüksek gelebilir; hatta kara komedinin bu politik bakış açısı için kılıf olarak kullanıldığını dahi düşünebilirsiniz. Öte yandan, bir insan diktatörleştikçe ve çevresini de kendisine uydurdukça saçmalamanın ve ülkeyi sürüklediği saçmalıkların dozunun alabildiğine arttığı da ayrı bir gerçek. 


Çünkü filmde Stalin’in komitesinde de gözlemlediğimiz üzere mantıklı düşünebilme, muhakeme yeteneği falan gibi siyasetçiler için elzem olan akli melekeler minimum düzeyde! Ölümsüz olduğuna inandıkları liderleri olabilecek en komik şekillerden birinde öldükten sonra, kafası kesilmiş tavuğa dönen komite üyeleri, liderden miras kalan paranoyaklık seviyesini ise maksimuma çekerek filmin hiciv düzeyini de katlıyorlar.       

 

Kadroda öne çıkan isimler olan Steve Buscemi, Simon Russell Beale, Jeffrey Tambor ve Michael Palin gibi oyuncular performanslarıyla gerçekten 10 üstünden 10 puanlık bir tat bırakırken, Tom Brooke, Paddy Considine gibi süresi sınırlı olan oyuncular bile müthiş bir uyumla karakterlerin hakkını veriyor. Hiciv tonu bu kadar yüksek olan bir yapımda, yönetmen Iannucci aslında risk alarak ilerliyor, neredeyse her olayın tonunu artırarak sertleştikçe sertleşiyor bir nevi.   

 

Filmin Rusya’da gösteriminin yasaklanmış olması da kendi başına ironik bir senaryo malzemesiyken, filmde anlatılanların baştan aşağıya bir oryantalizm abartısı olmadığını kabul etmek gerekiyor belki de...


twitter.com/duygukocabayli

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Fırat Sayıcı

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter