Popüler Sinema

İşte kadınların sinir olacağı bir film. Aslında tavrımız sinir olmakla acımak arasında kalmalı. Çapkın erkekler söz konusu olduğunda her zaman yaptığımız gibi...

Sadakatsizler, erkek sadakatsizliğini anlatan, kısa filmlerden oluşan bir komedi. Gülüyoruz ağlanacak hallere mi desek acaba!

Kadın-erkek ilişkilerine erkek şapkasıyla bakan, erkeğin aldatma nedenlerini araştırmaktan çok, buradan bir komedi çıkartmaya çalışan bir senaryoya sahip bir filmle karşı karşıya olduğumuzu anlamışınızdır. Her biri birbirinden çapkın, kadın düşkünü, evli olsa da bağlanmak, tek kadına takılı kalmak istemeyen adamlar var perdede. Filmin dekor mekânları otel lobilerinden, seks bağımlılığı kliniğinden, gece kulüplerinden Las Vegas’ın kumarhanelerine uzanıyor.

Filmlerin yönetmenleri arasında Artist’i çeken Michel Hazanavicius ve Dujardin de yer alıyor ve seyirciye soruyor; “Sadakat bir ilişkide şart mıdır diye?”

Sadakatsizler, sinema salonlarına gelmeden önce hayli patırtı koparmıştı. Birileri filmin posterinin uygun bulunmadığı için kaldırıldığı haberini sızdırınca filme olan merak iyice arttı. Tanıtımların geri çekilme nedeniyse hayli ilginçti; cinsiyet ayrımcılığı ve Jean Dujardin’in posterlerdeki uygunsuz pozunun Oscar şansını azaltma ihtimali. Biraz bu ihtimal üzerinde sesli düşünelim isterseniz.

Bir kadının bacaklarını havaya kaldırıp kafasının arasına almış bir adam hayal edin. Tuhaf tuhaf da sırıtıyor olsun. Ne kadar saygı duyarsınız? Sonra başka bir filmle Oscar şansını düşünün bir de. Tamam rollerle oyuncuları özdeşleştirmiyoruz ama buradaki öyle bir rol ki, ayrım yapamayacak halkın gözünde oynayan da bir şekilde topun ağzına giriyor. Üstelik şöyle de bir gerçek var. Filmin fikir babası da Jean Dujardin’in ta kendisi.

Dujardin ve suç ortağı Gilles Lellouche, yedi farklı hikâyede erkeklerin ne kadar sadakatsiz olabileceğinin sınırlarını zorluyor. Evlilik dışı ilişkilerin, kaçamakların konu alındığı kısa filmlerin hangi birinden bahsetsem bilemiyorum. Kuşkusuz en ilginci şok edici finaliyle ilk hikâye. Ki oyuncuların kendilerinin yönetmen koltuğuna oturduğu bu final, aynı zamanda filmin de finali. Çünkü ilk hikâye donüyor dolaşıyor ve yine karşımıza çıkıyor.

Ara çerezler arasında iş gezisinde toplantılar bitip, gece olduğunda aynı otelde kaldığı tüm kadınları yoklayıp, en sonunda en yaşlı ve çirkinine kadar uzanan adamın acıklı hali dikkat çekici. Uzun yıllar evli olan karı kocanın karşılıklı kaçamak itiraflarının anlatıldığı kısa filmde Dujardin, gerçek hayattaki eşi Alexandra Lamy ile kamera karşısına geçiyor. Dujardin bu filmde farklı kadınlarla sayısız sevişme sahnesinin özürünü bir kısada eşiyle birlikte rol alarak dilemiş olmalı diye düşünmeden edemiyorum bu arada!

Oyuncular seçtikleri senaryolar ve rollerle de gözümüzde belli yerlere otururlar. Artist gibi bir filmden sonra Sadakatsizler’i yazıp oynayan Jean Dujardin’e sorgulayan gözlerle bakmaktan alamıyorum kendimi. Neyin kafasını yaşıyor acaba?

Neyse, biz kadınlar için aynı şeyi söyleyemeyecek olsam da erkek izleyici için eğlenceli bir erkek çapkınlığı filmi var karşımızda. Frankofon dünyasından gelen Sadakatsizler, erkeklerarası geyik muhabbeti sonrası ya da öncesi için gayet uygun olabilir.

Ömür Gedik

twitter.com/omurgedik