Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Senin Adın

Senin Adın
(8.5/10)
Yazar: Deniz Çobaner

Makoto Shinkai’nin dünya çapında hayranlık uyandıran filmi Kimi no na wa(Your Name)(Senin Adın) 25 Ağustos’ta vizyona girdi. İlk gösterimini Los Angeles Anime Expo’da yapan Shikai filmi, yönetmenin şaheseri ve senenin en iyisi gibi yakıştırmalara bakılırsa uzun süre de adından söz ettireceğe benziyor.

 

Peki Kimi no na wa’yı bu kadar özel yapan ne? Hikâyesinden tutun da sanatsal alt yapısına kadar özgün bir ruha sahip olan anime ilk bakışta Studio Ghibli işlerini akıllara getiriyor. Shinkai, anime denildiğinde en unutulmaz ve tarifi zor duygularla izleyiciye yaşam enerjisi aşılayan Miyazaki ve Ghibli işlerinin püf noktasını kendi yarattığı evrende keşfetmiş görünüyor ve gelecek işlerini dört gözle bekleyen bir hayran kitlesi biriktiriyor.

 

Animenin hikâye örgüsü oldukça ilgi çekici. Küçük bir  dağ kasabasında yaşayan lise öğrencisi Mitsuha, içinde yaşadığı tapınak ve ninesinin geleneklerine bağlı yaşam tarzı ile yaşının getirdiği ergenlik sıkıntılarının arasında kapana kısılmış hissetmektedir. Taki ise Mitsuha’nın adeta Tokyo’da yaşayan erkek versiyonu gibidir. Bir gün tuhaf bir biçimde birbirlerinin yerlerine geçerler ve zamanla tekrarlayan bu olay ile aralarında bir bağ oluşur. Onların yer değiştirmelerine paralel olarak bir kuyruklu yıldız Japonya semalarında süzülmektedir. Ve şüphesiz onların hayatlarındaki etkisi de kendisi kadar büyük ve görkemli olacaktır.

 

Çin ve Japon mitolojisindeki “Kaderin kırmızı ipliği” birçok animede olduğu gibi Kimi no na wa’da da kendine yer bulmuş. Sonsuz bağlılık metaforu olan kırmızı iplik, Kimi no na wa’da Mitsuha’nın tapınak ve inançlarına bağlı anneannesinin de kutsal yürüyüşte anlattığı türden herkesin birbirine bağlı olma, dolayısıyla Mitsuha ve Taki bağlantısını daha en baştan izleyiciye sunmuştur.

 

Shinkai önceki eserlerinde daha depresif ve göreceli olarak mutsuz sonları ile bilinen bir yönetmen olmasına karşın Kimi no na wa’da daha pozitif bir tutum sergilemiş. Yine Shinkai imzasını oluşturan mesafe ve yalnızlık vurgusu yapan tren yolculukları, insanın bir  türlü içinden çıkamadığı kaybolmuşluk ve neye olduğunu bilemediği özlem duygusunu iliklerimize kadar hissettirmesiyle animenin dram yönünü kuvvetlendirmeyi de es geçmemiş ve izleyiciyi dolan gözlerle bırakmış. Duygulara suyla oynar gibi yön veren yönetmen aynı zamanda geleneksel ve eski masallarda yer etmiş toplum hafızasının ortak ürünü mitlerle günümüz teknoloji bazlı modern yaşamını başarılı bir şekilde senkronize etmiş.

 

Animenin kendine has gizemli tarzını oluşturan diğer bir önemli etken de kullanılan renk skalası ile süslenmiş akıllara zarar detay çizimleri. Hikâyenin geçtiği gerçek mekanlar ve çizimleri karşılaştırıldığında animenin oluşumundaki emek daha da büyüleyici bir hal alıyor. O kadar ki Mitsuha’nın yaşadığı kasaba görselleri uzaklara gitme arzusunu kamçılayan vista etkisi yaratırken, Tokyo görselleri kalabalıklar içinde yalnız kalan insanın iç bunaltısını gözle görülür elle tutulur hale getiriyor. Hayao Miyazaki ve Isao Takahata gibi Ghibli’nin eşsiz yönetmenlerinin emekliliklerini takiben el çizimi animelerin sonu mu geliyor korkusu Shinkai sayesinde bir nebze de olsa hafifleyeceğe benziyor. Elbette Shinkai ekibi teknolojiyi kullanıyor, fakat el çizimi geleneğini tabletlerde çizimler yaparak muhafaza etmeye devam ediyor.

 

Sonuç olarak izleyenin hikâye örgüsü, renkleri ve gizemi ile kendini kaptıracağı ve içini ısıtacağı tam bir kendini iyi hisset” filmi olmuş Kimi no na wa(Your Name). Başka Sinema yardımı ile Türkiye’de vizyona girmişken bir şans vermekte de çok büyük yarar var.

 

Twitter.com/tuzluk_arch

 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter