Popüler Sinema

Yerli filmler furyası hızlı adımlarla ilerlerken, son dönemlerde başarılı işlerde karşımıza çıkanTolga Örnek bu defa gücünü komedi dendiğinde akla gelen isimlerden Tolga Çevik’le birleştirip yeni bir işe imza atmış. 2014 Meksika yapımı “Instructions Not Included” filminden uyarlanan “Sen Benim Herşeyimsin” komedi ağırlıklı olan orjinalinin yanında daha dram bir film olarak kalıyor. Böylesine üst düzey ve kaliteli yapımlara el atan Tolga Örnek, kendisinden sonraki işleri için  beklentilerimizin artmasına neden oluyor. Filmde baba-oğul hikayesi olarak yola çıksa da, temel olarak bir baba-kız hikayesini izliyoruz. Filmde Tolga Çevik’e başrollerde kızı Tuna Çevik ve oğlu Tan Çevik eşlik ederken, diğer rollerde Melis Birkan , Cengiz Bozkurt, Hülya Gülşen Irmak ve Reha Özcan yer alıyor.

Sen Benim Herşeyimsin niyeti güzel olan, hayattan ve izlediğimiz bir çok olaydan öğeleri de bulunduran, izleyicinin empati de kurabileceği bir yapım. Film, özellikle annenin yeniden daha aktif katılmasıyla şu soruları sürekli bize sordurtuyor: “Doğuran mı gerçek ebeveyndir, büyüten mi?” ,“Aile olabilmek gerçekten de bu kadar zor mu?” Empati konusunda, filmi izlerken sinema salonunda bile şahit oldum. Yanımda oturan iki kız arkadaş, film boyuncu her olaya sürekli yorum yaptı ve toplumumuzda bu o kadar çok var ki. O yüzden bir filmin izleyiciyle duygudaşlık kurabilmesi çok önemli. Ama öyle “fakat”lar var ki, es geçmemek gerek. Filmde öyle durumlar var ki çözülmeden yarım kalmış. Annenin kızıyla görüşüyorken bir anda dava açması ve ikinci davada birden babalık testi durumunun yaşanması durumu sanki hiç olmamış, yalan söylenmemiş gibi ilerliyor ve mantık kurulamıyor. Bunların tahlilinin seyirciye bırakılmasındansa filmin kendi içinde çözümü bulup seyirciye ulaştırması gerekiyor sanki. En beğendiğim olay ise filmin animasyon jeneriği. Bize film boyunca neler izleyeceğimizin bir özetini anlatıyor sanki. Olympos – Çıralı dan ve Düden’den görüntüler de bizi biraz da olsa yaza götürüyor.

Genel olarak absürt durum komedileri ve dramlarıyla izlediğimiz Tolga Çevik’in kızını ve oğlunu oynatması da film için büyük bir artı olmuş. Kızı Tuna Çevik’in şahane performansı zaten filmi alıp götürmüş. Baba-kız uyumu da bunu törpülüyor. Tuna’nın babasının desteğiyle bu yolda yürümesi kesinlikle iyi olur. Tolga Çevik de önceki yapımlarını aratmayacak bir performansla rolünü sergiliyor. Ayrıca Cengiz Bozkurt’un da bu kadar art arda bu kadar başarılı işte yer alması da takdir edilir cinsten. Reha Özcan’ı da çılgın ve esrarengiz baba rolünde izlemek çok keyifliydi. Melis Birkan ise kendinden daha yüksek performans beklenen bir oyuncu iken filmdeki anne rolünde performansı biraz düşük kalmış.

Bir dram ve komedi karması olan Sen Benim Herşeyimsin, klasik bir baba-kız hikâyesinin daha önüne geçen, fakat bunda biraz zorlananarak da olsa izleyiciye empatisini iyi kurduran bir film. Film her ne kadar beklentilerin altında kalsa da, içinde bulunduğumuz bu zor günlerde en azından sinemada gülmemize fırsat tanıyor.

Twitter.com/CarpeDiem_Dali