Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Şanslı Logan

Şanslı Logan
(6.2/10)
Yazar: Furkan Erkan

Özellikle 2000’li yıllardaki Amerikan sinemasının yükselen yönetmenlerinden Steven Soderbergh, bundan öncesinde Sex, Lies and Videotape ile isminden sıkça bahsettirir olmuştu. Altın Palmiye alan bu vurucu yapımdan sonra Soderbergh’in asıl çıkışı ise Ocean’s Eleven ve ardından gelen devam filmleriyle olunca soygun filmleri konusundaki rüştünü ispatlamıştı. Sonrasında tür açısından farklı duraklara uğrarken (Che, Side Effects, Magic Mike) kablolu TV yayını yapan HBO için de  Behind the Calebra ve Clive Owen’ın başrolde olduğu The Knick dizisinin yönetmenliğini üstlendi. Aradan geçen 4 yıldan sonra, Logan Lucky de bu anlamda Soderbergh’in eski günlerine dönüşünün şerefine yönelik bir suç komedisi olarak karşımıza çıkıyor..

 

Kısaca konudan bahsedecek olursak, iş makinesi sürücüsü Jimmy (Channing Tatum), bacağındaki aksaklık sebebiyle işinden kovulunca, zamanında Irak savaşı’nda tek kolunu kaybetmiş barmenlik yapan erkek kardeşi Clyde, kız kardeşi Mellie ve kasaları açmada biçilmiş kaftan olarak görülen, şimdiyse hapiste olan Joe Bang’i (Daniel Craig) yanına alarak NASCAR etkinliği olan Coca Cola 600 yarışlarının pistinden bağlantı kurulacak bir soygun planı hazırlar. Soygun konusunda birtakım prensipler de belirlemiş Jimmy’nin diğer yandan uğraşması gereken ailevi meseleleri vardır.

 

Logan Lucky, basit gibi görünen konusuna rağmen süresi sarktıkça giderek kafası karışık bir hal alıyor. Suçun ahlaki sorgulaması, aniden devreye giren ne idüğü belirsiz FBI ajanı gibi gereksiz detaylar zorlama kaçıyor açıkçası. Kadın karakterlerin bomboş temsillerle sadece erkeğe hizmet edecek anne, kız kardeş veyahut boşanılacak eş olarak salt bir biçimde hikayeye konumlandırılması da göze batacak cinsten. Game of Thrones’un küresel yaygınlığının hapishanede kazan kaldıran mahkumlar üzerinden iğnelenmesi, Joe Bang’in kardeşlerinin Jimmy ile ankesörlü telefondan yaptıkları konuşma gibi kimi kahkaha attıran ‘an’ları yok değil ama Soderbergh daha ziyade Kuzey Avrupa sinemasının kendine özgü soğuk mizahından besleniyor filmin durağan ve serinkanlı temposunda. 

 

Ve bu noktada Soderbergh  (kendisinin Ocean’s serileri de dahil) klasik bir soygun filmi yapmaktan imtina ediyor. Hali hazırda bu türün de en sağlam yapımlarını ve hatta klişelerini, formüllerini yine Soderbergh’in oluşturduğunu hesaba katarsak açıkçası haksız da değil. Rebecca Blunt’ın senaryosunun kendini ciddiye almaması da (ki bu kadar kıvrak bir anlatım ve karakterlerin dünyasında senaryoda sadece Blunt’ın yer alması bir muamma) bunun bir göstergesi. Ancak ciddiye almadığı gibi işi fazla gırgıra vurmaması da dikkat çekiyor. Soderbergh, çalıştığı yıldız kadrosunu eksantrik hale getirerek bir karakterler galerisi çiziyor bu noktada. NASCAR yarışlarının pistinden kaldırılacak vurgun hadisesini arka plana atıp etrafına Logan kardeşlerin yanı sıra, Joe Bang ve onun avanak kardeşleri, züppe yarışçı, hapishane müdürü gibi karakterlerle Paul Thomas Anderson’ın Inherent Vice’ını andırır şekilde onların motivasyonlarından ve birbirleriyle olan diyaloglarından mizah çıkartmaya çalışıyor. İsabetli bir tercih olsa da tıkır tıkır işlediği söylenemez. Zira Soderbergh, Logan kardeşlerin hikayesine fazla yoğunlaştığı için diğer yan roldeki karakterleri ihmal ediyor. Onlara ya çok dar bir alan açıyor ya da süre açısından oyunlarını sınırlı tutuyor. Hal böyle olunca filmde engel unsuru teşkil edecek ya da filme ufaktan da olsa bir dinamizm katacak düşman ya da kötü adamdan söz etmek güç. Ama yine de Soderbergh’in ustalıklı yönetimi, hızlı kurgusu ve taşra atmosferine uygun country parçalardan oluşan soundtrackinin yanı sıra Daniel Craig ve Seth MacFarlane’in matrak performanslarının katkısıyla en azından seyir zevki konusunda sınıfı geçtiğini hatırlatalım.


Diğer rollerde ise Adam Driver, bağımsız yapımlarda oyunculuğu daha iyi ‘kıvırabildiğini’ gösterirken Channing Tatum ise bana göre yetersiz bir performansla karşımıza çıkıyor. Kadınlar kulvarında da Riley Keough bir nebze gülümseten anlara ev sahipliği yaparken, ansızın çıkıp gelebileceğini gösteren Hilary Swank da bir FBI ajanından çok cameo gibi duruyor.

 

twttier.com/sinefilinbiri

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter