Popüler Sinema
Popüler Sinema, Altın Koza'nın nabzını tutuyor: 5.Gün
| Üye: Alper Turgut | Adana Altın Koza Film Festivali'ni sırayla yazıyoruz, Murat Tolga Şen, Banu Bozdemir, Murat Kızılca, Serdar Akbıyık derken, yarışma filmlerinin gösteriminin tamamlandığı beşinci günü anlatmak da bana düştü. Ancak Serdar Akbıyık'ın düz anlatım yerine, neşeli ve esprili bir anlatım yolunu seçmesi, hevesimi kaçırdı. O maceradan maceraya koşarken, ben video gösterim odasında tamamladım koca günü... Şimdi ne anlatayım, loş bir odada, önümde bilgisayar, kaçırdığım filmleri izledim teker teker mi diyeyim, haylı sıkıcı, gayet bunaltıcı. Video izlemenin, sinemada olmaktan daha keyifli olduğu anlar, elbette var. Bazı sanat filmlerini hızlandırmak gibi, misal... Ancak 'Rüzgarlar' filmini hızlı hızlı geçmek de işe yaramadı, ben hızlandırdıkça sanki o, inadına yavaşlıyordu. Esnemekten çenem çıktı, harbiden beni aşıyordu bu film, donmuş kalmış gibiydi resmen sahneler... |
Bu filmde sigara kullanılmamıştır yazan yapımlara ise gıcığım, video odasında sigara içmenin yasak olduğunu hatırlattığı için... Odada yaşadığım en büyük aksiyon, Gözetleme Kulesi'nde başarılı bir performans çizen çizen genç oyuncu Nilay Erdönmez'in boşaltığı masanın sol yanına, Selda Alkor ve Süleyman Turan'ın yerleşmesiyle, sıkışmak ve sağ tarafa sandalyeyi çekmek oldu, o denli trajik... Sonra Siirt'in Sırrı'nı seyrettim, iyi bir belgesel ancak İz TV'de, TRT'de muadili hatta daha iyileri var, niye yarışır anlamadım. Ne kurmaca ne belgesel, salt deneysel bir iş olan, fantastik bir video klip diyebileceğimiz performans işi "Aziz Ayşe", yardımıma koştu, video odasında kahkaha attım, tepki toplamak pahasına... Festivalde özel gösterim yapılacak bir proje bu, özgün ve farklı, eyvallah ama kurmaca filmlerle yarışması, kanımca saçma olmuş.
Video odasından kaçıp, kendimi Seyhan'ın kıyısına attım, havada kurbağa yakalama meraklısı yavru dişi kediyi sevip, ardı ardına sigara içtim, sonra... Tıkandım resmen... Bari filmlere not verip, günü kapatayım. Çok bunaldım be arkadaş, Adana'nın sokaklarında gezecek zaman bile bulamadım, Adana Demirspor forması alamadım.
Derviş Zaim'in kurmaca katkılı belgeseli Devir'i sevdim, üstüne düşünülecek, derinlikli ve felsefi yönü kuvvetli bir yapım ancak kurmacalar karşısında şansı pek yok. Erden Kıral'ın Vicdan filmini beğenmemiştim, son filmi Yük'ü ise görece başarılı buldum, mekan, oyunculuk vasatı aşıyor, ancak senaryo tıkanıyor, sorunu bu... Yeraltı filmini, İstanbul Film Festivali'nde izlemiştim, beş ay geçmiş üzerinden, en iyi erkek oyuncu Engin Günaydın ve yönetmen Zeki Demirkubuz yine favori, lakin jüri bu, sağı solu belli olmaz, gidip farklı bir filmi seçebilir.
Yabancı adlı filmi karşı çok doluyum, tam da bu yüzden konuşmak istemiyorum, şirazeden çıkabilir, ağır konuşabilirim, bunu istemem. Şimdiki Zaman, yine eski bir film, aylar oldu izleyeli, unuttum bile diyebilirim. Lal ve Gece, Reis Çelik'in en iyi filmi, ancak ödül gelir mi? Emin değilim. Ateşin Düştüğü Yer iyi giderken, savrulan bir yol filmi, namus belasına dair. Montreal'de ödül geldi, Adana'da ise zor. Ana Dilim Nerede ve Babamın Sesi ile kent kent, festival festival gezdim. İkisini de sevdim ama şansları pek yok. Araf ve Gözetleme Kulesi, bu son iki film, gerçek finalistler, asıl yarışma aralarında olacak, iyi olan kazansın.
Alper Turgut
twitter.com/alperturgut01
