Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Popüler Sinema, Altın Koza'nın nabzını tutuyor: 4.Gün

Popüler Sinema, Altın Koza'nın nabzını tutuyor: 4.Gün
Üye: Serdar Akbıyık Festivalin dördüncü gününü de havuzda açmanın haklı gururunu yaşarken saat 12,15 te Orhan Eskiköy ile Zeynel Doğan’ın filmi Babamın Sesi’nin gösterimi vardı.

 

Biz daha önceki festivallerde filmi seyrettiğimiz için bir sonraki filmlere kadar havuz, yemek falan filan ile vaktimizi geçirdik. Saat üçte İsmail Güneş’in tartışmalar yaratan filmi Ateşin Düştüğü Yer’in ve bir sonraki film olan Derviş Zaim’in Devir filminin moderatörlüğünü yapacağım için gerekli kostümlerimi kuşanıp makyajımı tamamladıktan sonra yarışma filmlerinin gösterildiği sinemaların olduğu Real alış veriş merkezine gittik.  Kostüm derken altımdan çıkartmadığım rengi kaçmış siyah kotum ve aynı renkte kısa kollu gömleğim ile servisten indiğimde bir puro yakıp etrafa baktım. Adana’nın güzel bayanlarının yanında bizim Banu Bozdemir ile Derviş Zaim’in menejeri Aygün güzellikleriyle parıldıyorlardı. Hemen o parıltıdan kaçarak attım kendimi içeri. 

 

Sinema salonuna girdikten sonra moderatör geyiği olan “Ulusal yarışma filmlerinden Ateşin Düştüğü Yer’i izleyeceğiz. Filmin yönetmeni İsmail Güneş ve oyuncu kadrosu aramızdadırlar. Gösterimden sonra soru cevap kısmımız olacak. İyi seyirler” deyip milletin bön bön bakışları arasında kendimi koltuğa attım. Ateşin Düştüğü Yer yanlış hatırlamıyorsam geçen yıl Antalya Altın Portakal’a seçilememişti. Hatta seçilen filmleri seyrettikten sonra bunun sebebini ben de içimden düşünmüştüm. İsmail Güneş sevdiğimiz bir yönetmendir. Çünkü derdi olan iyisiyle kötüsüyle bu dert adına film çeken bir isimdir. Zaten bir sinema eleştirmeni olarak ben bir yönetmenden başka ne bekleyebilirim ki? Film konusu itibariyle çok bilindik ama bu yönüyle bile tekrar tekrar sinemaya konu edilmesi gereken bir dert. Töre bağlantılı namus cinayetlerine bir örnekti. 

 

Yeşim Ceren Bozoğlu’nun anneyi canlandırdığı film onun konunun içinden çekilmesiyle beraber ağır aksak gitmeye başladı. Ne yazık ki sinemasal anlatımı filmin konusunun ciddiyeti kadar doyurucu değildi. Yine de Güneş’in yeni filmlerini merakla bekliyoruz. Neyse film bitti ben sahneye çıktım. Bir iki selam çaktıktan sonra İsmail Güneş’i ve oyuncu kadrosunu sahneye davet ettim. Benim en sevdiğim oyuncu Yeşim Ceren Bozoğlu’nun sahneye çıkışı “işte bir star” hissini bana bir kere daha hatırlattı. Kadın sahneyi dolduruyor. O güveni ve dişiliğiyle parlıyor diyebilirim. Biz onun yanında İsmail Güneş ile ikimiz sakallı minnacık adamlar olarak kaldık. Biraz stresli biraz onore edici soru cevap köşesinden sonra kendimi Real’in dışına attım. Yine puromu yakıp milleti kestim. 

 

O sırada görevlilerden daha önceki yıllardan tanıdığım bir hanfendi yanıma yaklaştı. Festivalin nasıl geçtkiğini sordu, bir ihtiyacınız var mı dedi. Bu yıl gerçekten festivalin en büyük değişimi çalışanlarının ve Adana’nın insanlarının festivali içselleştirmelerinde yatıyor. Hepsi nazik, ellerinden geleni yapmaya çalışan, en küçük bir ihtiyaçta sizin yanınızda olan tavırlar sergilediler. Daha bugünden her birine teşekkür ederim. Ben de hanfendiye teşekkür ettim, herşey iyi dedim, sizin açınızdan nasıl geçiyor dedim. Daha önceki tanışıklığımıza dayanarak da hanfendi bana aynen şunları söyledi, “Bütün konuklarımız mükemmeller ama jüri kalbimizi kırıyor. Zaten ismi olan insanlar ve biz onları çok seviyoruz ama öyle problemler yaratıyorlar ki, bazen o kadar kırıcı davranıyorlar ki hayal kırıklığına uğruyoruz.” 

 

Şimdi isimler önemli değil ama toplumda bir yere gelmiş insanların en büyük başarıları gösterebildikleri alçak gönüllülüktür. Görevli hanımın laflarından sonra jüri istediği kadar doğru seçim yapsın gözümde sınıfta kaldı. Bir sinema eleştirmeni olarak kendimi de ait hissettiğim sinema camiasının daha olgun tavırlar sergilemesini beklerim. Ben görevli hanım arkadaşımın kafasına takmamasını, bizim herşeyden çok memnun olduğumuzu söyleyip gönlünü aldım. 

 

Geçtim günün üçüncü filmi Derviş Zaim’in Devir’inin gösterimine. Yine aynı serenomiler, hoş geldiniz beş gittiniz geyikleri derken sinemadaki sunumlarla ilgili görevli arkadaş bana geldi. “Serdar bey belediye başkanımız da geldi gösterime sahneye çıktığınızda onu da anons edip çağırırmısınız dedi. Ben de buraya SİYAD’ı temsilen geldiğimi, idari erkan ile böyle bir ilişkiye girmemin çok da münasip olmayacağını söyledim. Tamam dediler biz ilk anonsu yaparız siz de sahnede yönetmenle konuşur, moderatörlüğü yaparsınız. Okeyleştik ve Devir başladı. Ben Devir’i çok sevdim. Doğa insan ilişkisine bu kadar bizden bakan bir film son zamanlarda görmemiştim. Biz Türkler Asya’dan dünyanın her yerine göçerken inancımız şamanizimdi. Şamanizimin beni en etkileyen tarafı doğa odaklı bir inanış sistemi olmasıdır. Bunu Tunceli’deki Aleviler’in inanış biçimine benzetirim. Dağda taşta bir mum yakarlar ve sade bir öpücük kondururlar kutsal bildikleri yere. Ben Süni bir Müslüman olarak kendi dinimin de doğaya ne kadar değer verdiğini bilirim. İşte Derviş Zaim küçük küçük bu kadar büyük şeyleri filmine koymuştu. Geleneklerdeki insan doğa ortaklığından günümüzün insanın doğayı tüketmesi dengesine ne zaman ve nasıl geldiğmizi düşündürttü Devir bana. 

 

Günün son filmi ise Erden Kral’ın Yük filmiydi. Ne yalan söyleyeyim tam o saatte Fenerbahçe’min Marsilya maçı vardı. Fenerbahçe söz konusuysa benim için dünya durur. Real’den kaçıp otelde heyecanla maçı seyrettim. Aykut beni mahvetti, kazanacağımız maçı Marsilya’ya hediye etti. Sinirle yerimden kalktım verdikleri arabayla Hilton’a yola çıkmıştım ki arabamıza iki motorlu çarptı. Çocuklar yerlerde süründü. Neredeyse ölüyorlardı. Bunun üzerine şoförümüz Onur’un hiç suçu yokken başına birşey gelmesin diye biz de karakolluk olduk. İfade için saat 22.00’den gece yarısı 2.00’ye kadar karakolda polisler ile maçı tartışmak zorunda kaldık. Beş saat sonra Onur sabahleyin direksiyonunun başına geçmek için evine ben sizlere bu yazıyı yazmak için otele döndüm. Şu anda yazının sonuna gelip dün kaçırdığım Yük filmini seyretmek için Hilton oteline gidiyorum. Bizi izlemeye devcam edin...

 

 

Serdar Akbıyık

 

twitter.com/serdarakbiyik

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter