Popüler Sinema

Konusu diğer popüler süper kahraman filmlerini aratmayan filmin kilit noktası kaplumbağaların tıpkı Wolverine'in vücüdundaki adamantium misali onların kanlarına girmiş güçlü bir bileşen olan mutajen aslında.Bu mutajeni de her zamanki gibi kahramanlarımızın meşhur rakibi Shredder kendi şeytani planları için kullanmak istiyor.Eh sonrası malum... Gelişen olaylarla beraber de kaplumbağalarımız Shredder'ın peşine düşüyor.

Filmin son derece klişe yüklü flashback'lerle desteklenmiş olay örgüsü olsa da eğlenceli sekansları ve 3D'nin hakkını veren (daha çok slow motion olarak) dövüş sahneleri olduğunu söyleyebiliriz.Kaplumbağaların karda kaydıkları sekans veyahut asansörde silahlarıyla yaptıkları beatbox sahnesi bunlardan bazıları.Tabi dövüş sahnelerinin daha görkemli olduğu sahnelerden özellikle Shredder ve Splinter'ın kapışırkenki atılan bıçakların yüzünüze geldiğini hissediyorsunuz.

Avengers'dan bu yana alışkın olduğumuz süper kahraman ve aksiyon filmlerindeki komedi unsurları bu filmde de var.Yalnız bu formülün maalesef burada işlememesiyle beraber Michelangelo'nun da yaptığı esprilerin son derece bayat olduğunu hatırlatalım.

Dizaynlarına gelirsek.Hadi bir yerden sonra kaplumbağaların ve Splinter'ın tasarımları sırıtmasa da Shredder'ın tıpkı The Wolverine filmindeki robot bir samuray savaşçısı olarak karşımıza çıkması affedilemez.Sadece sinemaseverleri değil hayranlarını da üzüyor haliyle.Ayrıca Karai'nin piyon bir kötü olarak gösterilmesi de cabası.Ama ne yapalım? Yapımcısı Michael Bay olunca filmin mamulü de böyle çıkıyor demek ki.Oyunculuk anlamında zaten takdir ederseniz Megan Fox dışında öne çıkan biri yok.O da gayet güzel oynamış zaten.

Basit kurgusu, aşina olduğumuz hikayesiyle (aceleye getirilmiş finali unutmayalım) Ninja Kaplumbağalar'ın tek artısı 3D ile desteklenmiş eğlence ve aksiyon dolu sekansları.  Zaten diğer dört filmiyle kıyasladığımız zaman o meşhur pizza muhabbetlerini, kardeşlik bağlarını bu filmde bulmak zor açıkçası. 

Furkan Erkan

twitter.com/SinefildeNotlar