Popüler Sinema

Woody Allen yönetmenliğinde ki "Paris 'te gece yarısı" filmi 64. Cannes film festivalinin açılış filmi.Oyuncu kadrosu yıldızlarla dolu . Başrollerini oscarlı oyuncu Rachel McAdams ve Owen Wilson paylaşıyor. Aynı zamanda filmde Marion Cotillard, Kathy Bates, Carla Bruni, Adrien Brody gibi müthiş oyuncular var . Film müziği ,"Stephane Wrembel 'e ait.

Fantastik kurgular taşıyan bu filmde Gil (Owen Wilson) ve nişanlısı İnez (Rachel McAdams) Paris 'e bir seyahate giderler. Edebiyat dünyasında adından henüz pek bahsettirememiş olan Gil ,sıradan bir senaryo yazarı olmaktan artık keyif almamaktadır. Kendi deyimi ile " altın çağ "dediği 1920 li yıllara hayrandır ve "nostalji dükkanı "adında bir roman yazmaya başlamıştır. Paris 'in muhteşem sokakları ve mekanları bu roman için çok uygun bir hava yaratmaktadır. Nişanlısı İnez ise sadece gezmek ve eğlenmek düşüncesinde ve Gil 'in bu durumundan sıkılmaktadır. Senaristlikten roman yazarlığına geçmek isteyen Gil kendine zaten pek güvenmediği gibi İnez 'den de bir destek göremez.

O gece arkadaşları ile dışarı çıkan Gil ve İnez aslında birbirlerinden keyif almamaktadır. İnez'in arkadaşı ile dansa gitmek istemesini fırsat bilen Gil geceye yalnız devam eder. Gece yarısında Paris 'in eşsiz sokaklarında yürürken kaybolan Gil, bir kilisenin önünde oturmaya başlar . Tam o esnada içinde daha önce hiç görmediği insanların olduğu bir araba durur ve Gil kendini 1920 ler de ki gibi bir partide bulur. Gil buradan sonra Hemingway ,Fitzgerald ,Salvador Dali ve T.S. Elliot gibi müthiş şair,yazar ve ressamlarla tanışacaktır. Gil ,hayal gücünün de etkisiyle Paris'te harika bir gece geçirmektedir. Heminway 'den romanını okumasını ister ancak; Hemingway onu Stain (Kathy Bates) adındaki başka başarılı bir yazara yönlendirir.

Gündüzleri İnez ve lümpen arkadaşları ile birlikte olan Gil artık her gece yarısı büyük bir heyecanla aynı sokağa gider ve kendini bu müthiş insanların arasında bulmaya devam eder.Bütün bu usta sanatçılar Gil' e hem bir ayna tutmakta hem de aslında Gil'i desteklemektedirler.Bu gecelerden birinde Gil , Picasso ve onun güzel sevgilisi Adriana (Marion Cottillard) ile tanışır. Adriana aynı zamanda ünlü ressam Mogdiliani ile aşk yaşamaktadır. Gil Adriana 'dan çok etkilenir. İnez'e karşı beslediği karmaşık duyguları daha da belirginleşmeye başlar.

Bu gecelerden birinde de Gil, ekspresyonist şair ve oyun yazarı Thomas Stearns Elliot ile tanışır. T.S.Elliot 1988 – 1968 yılları arasında yaşamış önemli bir şairdir ve Gil bir rüya aleminde gibidir. Bu arada Adriana, Gil' e bu zamandan daha da geriye gitmek istediğini söyler ve bir süre için giderler. Ancak Gil ,bu noktada şimdiki zamanda mutlu olamayan insanların bazen mutluluğu geçmişte aradıklarını düşünmeye başlar ve aynı hataya kendisinin de düştüğünü fark eder.

Paris sokaklarında yürürken ünlü besteci Cole Porter'ın bir eserini almaya karar verir ve hayalindeki gibi eski plaklar satan bir yer görür. Burada etkileyici Gabriela ile tanışır.

Nişanlısı İnez de arkadaşı Paul ile gizliden bir ilişki yaşamaya başlamıştır. Gil artık İnez le yüzleşmek zorundadır. İnez'in kendisine saygı duymadığını hatta sevmediğini ve bu durumun karşılıklı olduğunu geçte olsa anlar ve nişanlısına Paris 'te kalmak istediğini söyler.

Şimdiki zamanda ve Paris'te kalmaya karar veren Gil, tekrar Gabriela ile karşılaşır. Gabriela, Gil 'i hatırlmakta zorluk çekmez. O sırada hafif bir yağmur başlar ve Gabriela ile onun evine doğru beraber yürümeye başlarlar. Film ,çoğu Woody Allen filminde olduğu gibi beklenmedik bir aşkla noktalanır.