Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Ouija:Origin of Evil - Ölüm Alfabesi:Kötülüğün Başlangıcı

:: Videolar Ouija:Origin of Evil - Ölüm Alfabesi:Kötülüğün Başlangıcı
(6.8/10)
Yazar: Deniz Çobaner
Mike Flanagan filmlerinin genelinde görülen finalin fazla tahmin edilebilir ya da basite kaçan kurgusu, her yeni yapım ile azalsa da, hala belirli bir olgunluğa ulaşamamış. Oldukça orijinal fikirler ile yola çıkan yönetmen, gelişme bölümünde bekleneni verse dahi bütün emeği heba eden, herhangi birinin elinden çıkabilecek oldu bitti finallerle yetiniyor.

Oculus, Hush ve Before I Wake filmlerinden tanıdığımız Mike Flanagan, bu sefer de Ouija:Origin of Evil(Ölüm Alfabesi:Kötülüğün Başlangıcı) ile karşımızda. 2016 yılından bir diğer filmi olan Before I Wake, eksiklikleri olsa da türü seven izleyiciyi çoğunlukla tatmin etmişti. İşlerinde belirli bir kaliteyi yakalayan Flanagan’ın son işi de fragmanı yayınlandığından beri merakla beklenmeye başlandı. 


 

Hikaye bu sefer Ouija’nın doğuşuna ışık tutmayı hedefliyor. Stiles White’ın yazıp yönettiği 2014 yapımı filmdeki(Ouija) lanetin doğuşuna tanık olmak için, 2 kızıyla yaşam savaşı veren bir kadının hayatına çeviriyoruz bakışlarımızı. Kocasını kaybettikten sonra geçim sıkıntısı yaşayan Alice Zander, kızları Doris ve Lina ile ek iş olarak insanların ölen yakınlarıyla konuşmaktadırlar. Bir gün yenilenme için eve aldıkları tahta oyunu Ouija ile “gerçekten” ruhlarla iletişime geçerler. Fakat bu ruhların pek de iyi niyetli olmaması ile Zanderlar’ın hayatları alt üst olacaktır.

 

Korku filmlerinde parlak fikirler bulunduğunda bir türlü yakasından düşülmeyen bir sektöre evrildi tür sineması. Yaratıcılığın her şey demek olduğu çağımızda bir şeylere şaşırmak ya da beğeni toplamak eskisi kadar kolay olmadığı için bir yere kadar anlamak mümkün bu taktiği. Fakat bu sefer de fikrin her tarafından çekilip uzatılıp orijinalliğinin bozulması da maalesef çokça rastladığımız bir ritüele dönüştü. Insidious ya da Conjuring gibi son zamanların ses getiren korku film serilerinde görülen geçmişe dönüş, nostaljik olmak çabası, yeni yapımlarda da aynı dokunuşların kullanımını sıklaştırdı. Ouija:Origin of Evil de bu dokunuşu kullanan bir yapım, fakat hakkını verdiğini söylemekte fayda var. İlk filmden gerekli referansları önemli noktalara profesyonel bir şekilde yerleştiren ve retro atmosfere uyarlayan bir devam filmi olmuş Ouija:Origin of Evil. Günümüz teknolojilerini bir elinde sıkıca tutarken diğer elini de geçmişe uzatmış. Yine son zamanların adeta trendi haline gelen devam filmini ilk filmin öncesine döndüren kurgu biçimi, Ouija:Origin of Evil’in elini kuvvetlendirmiş. Bir filmi izlerken içindeki bulmacaları, kendisine bırakılan ip uçları ile çözmekten zevk alan, edilgen konumdan etken konuma geçen izleyici kitlesi için ilk film ile yapılan bağlantılar keyif verici olmuş. 


 

Devam filmlerinde sıkça karşılaştığımız öncesi ile karşılaştırma durumundan kaçınmak bu filmde de çok mümkün değil. Bu yönden baktığımızda Ouija’da genç bireylerin bir nevi heyecan ararken buldukları bir tahta oyununun oluşturduğu atmosfer ile, Ouija:Origin of Evil’deki gibi aile dramını kullanarak oluşturulan atmosferin aynı etkiyi yaratmasını bekleyemeyiz tabi ki. Ouija: Origin of Evil daha çok dramatik yapısıyla öne çıkmış. Anne rolündeki Elizabeth Reaser’ın tek bir yüz ifadesiyle pek de katkıda bulunamadığı filmde Doris rolündeki Lulu Wilson adeta döktürmüş. Çocuk ve kötü kavramının oluşturduğu kontrast birliktelik halihazırda bünyede baş döndürücü bir etki yaratırken, buna bir de yetenekleriyle ağzı açık bırakan küçük oyuncular eklenince korku hissini bütün hücrelerimizde hissetmemek elde değil. Lulu Wilson da uzun süre etkisinde bırakacak bir korku imgesi yaratmayı başarmış.


 

Mike Flanagan filmlerinin genelinde görülen finalin fazla tahmin edilebilir ya da basite kaçan kurgusu, her yeni yapım ile azalsa da, hala belirli bir olgunluğa ulaşamamış. Oldukça orijinal fikirler ile yola çıkan yönetmen, gelişme bölümünde bekleneni verse dahi bütün emeği heba eden, herhangi birinin elinden çıkabilecek oldu bitti finallerle yetiniyor. Bu yetersiz finallerin izleyiciyi ise tatmin ettiğini söylemek iyimserlik olurdu. Yarattığı korku öğelerinin tasarımları ,neyse ki, finalleri gibi yavan değil. Hatta oldukça başarılı. Filmlerindeki görsel tasarım başarısı, Before I Wake ile zirve yapmış. Flanagan, Before I Wake’teki “kötü”yü çok sevmiş olacak ki, Ouija:Orijin of Evil’de Marcus’a da neredeyse aynı sureti giydirmiş. Kökeninde birbirinden çok farklı kötüler olsa da, Marcus’un simsiyah, yapışkan, deforme hali ve kırmızı gözleri parazit imgesine uyum sağlamış.

 

Türü seven izleyici için vizyonda izlenilebilecek iyi bir alternatif olmuş Ouija: Origin of Evil. İlk filmin üstünde bir yapım olduğunu da söyleyebiliriz. 

 

Twitter.com/tuzluk_arch

 

 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter