Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Organik Aşk Hikayeleri

Organik Aşk Hikayeleri
(7.0/10)
Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

Yaz ayları malum Hollywood gişe hitleri haricinde vizyon biraz başı boş, yerli filmler açısındansa neredeyse öksüz ve yetim geçer. Bu Cuma fazla gürültü koparmadan yaz kontenjanını kullanarak vizyona giren Organik Aşk Hikayeleri, kaliteli yerli yapıma susamış bünyelere ilaç gibi gelecek bir film! 

 

Filmin yönetmeni Alpgiray M. Uğurlu, kendi bildiğinden, çekmek istediğinden ödün vermeden emin adımlarla ilerleyen, her yeni uzun metrajıyla da şaşırtan bir yönetmen. 2013 tarihli ilk uzun metrajlı filmi Uvertür vizyona girme şansı bulamayınca filmi youtube’ta ücretsiz seyre açan; “benim!” diyen sinemacının dahi bulaşmak istemediği yaklaşan büyük İstanbul depremini görselleştirip, seyircileri ciddi ciddi rahatsız etmeyi başaran; yurtdışına göçmenlik/beyin göçünü mevzunu 79 dakikalık bir belgesel projesiyle yine youtube üzerinden herkesle paylaşan bir yönetmen-senarist var karşımızda. Yani seyirciye ulaşmak isteyen, toplumsal dertleri olan bir sinemacı Uğurlu. 

 

Taze filmi Organik Aşk Hikayeleri önceki filmlerden farklı bir çizgide başlayan ve ilerleyen fakat yine sosyolojik dokunuşlarla kafasında dolaşan tilkileri seyircilere geçirmeyi amaçlayan bir yapım. Kırmızı kalpli posterine, kalabalık kadrosuna aldanıp sulu bir aşk/gençlik komedisi zannedilmesin. Senaryo konu özetlerinde de olduğu gibi genç ya da orta yaşlarına yakın, 8 ayrı çiftin bir şekilde aracı birileri (Handan Abla) vasıtasıyla tanışıp, ilişki-evlilik yoluna girişlerini kısa kısa episodelarla anlatılması üzerine kurulu. 

 

Vurucu ve akılda kalıcı diyaloglar üzerinden ilerleyen bu episodeların tadı özellikle ilk bölümlerde damakta kalıyor! Tam çiftin hikayesinin gerisinin gelmesini beklerken, hop bir sonraki görücü çifte geçiyoruz. Bu tadı damakta kalmışlık hissi bana aslında sinemada neden aşk hikayesi seyretmekten keyif aldığımızı anımsattı; çünkü en çok o ilişkinin girişiyle, o ilk öpücükle, hatta ilk teklif anının büyüsünü seyretmekle ilgileniyoruz. Yoksa birbirine aşık bir çiftin canım-cicim aylarında neler olduğu üç aşağı beş yukarı aynı. Sadece evlilik odaklı bazı bölümlerde primitif çıkarcılığımızada kamçı sallayan Uğurlu, filmin finaline doğru hiciv unsurlarından yavaş yavaş duygusal bir yöne kayarak, 97 dakika içerisinde anlatmak istediğini derli toplu biçimde toparlıyor. 

 

Oyunculuklarda hemen hemen herkes hikayelerin, kendi diyaloglarının verdiği ölçüde çok iyi iş çıkartmış. Alpgiray Uğurlu bir de ciddi risk alarak çiftlere neredeyse yan karakter hiç yazmamış. Öykü akşına hizmet eden birkaç ekstra karakter haricinde tüm olan biten çiftler arasında yaşanıyor, bu da bölümün duygusunu güçlendirerek diyaloglara yoğunlaşmamıza fırsat tanıyor. 

 

Özetle gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğimiz, keyifli, yerli bir seyirlik alternatifi var bu Cuma vizyonlarda. Gidin görün, eğlenin! Bakalım tanıdık simalar görecek misiniz?

 

Twitter.com/duygukocabayli 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

Köpekle Kurt Arasında Moskova Film Festiv...

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

43. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BAŞLADI!

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter