Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

O evlatlar sizi affeder mi?

O evlatlar sizi affeder mi?
(1.0/10)
Üye: Serdar Akbıyık
Çanakkale Çocukları’nın basın bülteninin ilk lafı “Evlatlar da sağ olsun”. Filmi seyrettikten sonra söyleyeceğim şey o evlatlar sağ olsun tabii ama o evlatlar sizi affeder mi? Sinan Çetin’i şimdiye kadar önemsedim ve filmlerinden de zevk aldım.

Son dönemde düşüşe geçen sinemasının Kağıt filmiyle tekrar dirildiğini düşündüm. Fakat Çanakkale Çocukları beni yıktı. Bir kere bu filmi çekmek için Türkiye’nin gerçeklerine tamamıyla uzak olmak hatta bu gerçekleri önemsememek lazım. Dünya genelinde hiç bir savaş karşıtı film kendi kurtuluş savaşından yola çıkılarak çekilmez. Çünkü bu mantıksızdır. İnsanlar bunu içselleştiremezler.

 

Çanakkale,  Türk ordusunun ana yurdunda yaptığı neredeyse ilk savaştır. Kendine yapılan saldırıyı savuşturup bu ülkenin yaşaması için yüzbinlerce şehit verdiği bir savaştır. Çetin tutmuş oradaki şehitleri, gereksiz yere canlarını vermiş gibi yorumlamış. Sinan Çetin’in filmi tamamıyla değersizliği yücelten bir film. Çetin filminde diyor ki “Hayatta en değerli şey yaşamın kendisidir. Ondan daha değerli birşey yoktur. Vatan, millet, din bunların hepsi gereksiz ve yaşamın kendisinin yanında değersizdir.” Sen şimdi bu fikri istediğin kadar kaliteli çek. Hatta senaryo mucizeleri yarat. Benim yaşama dair değerlendirmemde beş para etmez bunlar. Bir hayat onu nasıl harcadığınla anlam bulur. Eğer yaşamında hayatından daha fazla değer verdiğin birşey yoksa ben o yaşama boş geçmiş bir hayat derim. Üstelik Sinan Çetin’in Çanakkale Çocukları filmi sinemasal olarak da Romantik’ten sonra en zayıf filmi.

 

Oyunculuklar yerlerde sürünüyor. Haluk Bilginer de ne yapsın, bu kadar kurtarabilmiş kendini. Mantık hataları sürüsüne bereket. İki kardeş var ve bunlar beraber yaşıyorlar. Biri mükemmel Türkçe konuşuyor diğeri felaket. Niye böyle? Beraber büyüyen iki çocuğun birisi niye Türkçe’yi konuşamamış? Tam komedi. İngiltere’ye okumaya giden çocuk niye Anzaklar’ın arasında savaşıyor? İngiliz taburu mu yoktu Çanakkale’de? Her babasına kızan ülkesini mi satıyor? Biz bu çocuğa niye sempati duyalım. Bir de babasına kızdığı için kardeşini savaş alanında öldürmesi iyice komik. Sinan Çetin bunlarla da yetinmemiş. Anzaklarla beraber olan çocuk babasıyla hesaplaşırken şu lafları ediyor: “Baba sen benim ana dilimi kullanmama engel oldun. (Nasıl engel olmuşsa, çocuk Türkçe konuşamıyor bu arada.) Benim olmama izin vermedin” diyerek güya Kürt meselesine gönderme yapıyor. Tabii çocuğun İngilizce konuşturulmamasından buraya atıfta bulunması biraz komik oluyor. Filmin finalinde ise İngiliz sancağı için Türk sancağını tutan kardeşini süngüleyen çocuk aynen şunları söylüyor. “Mısır’a gittim, bütün arkadaşlarım orduya yazıldı, ben de onun için yazıldım. Yalnız kaldım” filan... Bu mudur kardeşine süngü saplamanın sebebi diye adama sormazlar mı? Hele savaş alanında kopan kolları, akan kanları göstererek savaş karşıtı olma çabası filmi iyice değersizleştiriyor. O kopan kollar akan kanlar olmasaydı belki bu ülke de bu bayrak altında olmazdı. Filmin bir sahnesinde şehit olan askerlerin toplu olarak mezarlara gömüldüğü gösteriliyor. Dış ses de “Askerlerin üstüne atılan topraklar cesetleri değil bir ayıbı örter gibi” veya buna benzer bir laf ediyor. Ben de düşünüyorum bu filmin ayıbı iki avuç karatoprakla örtülebilir mi? Yazık...

 

Serdar Akbıyık

twitter.com/serdarakbiyik

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Fırat Sayıcı

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Fırat Sayıcı

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter