Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Niyazi Gül Dörtnala

:: Videolar Niyazi Gül Dörtnala
Yazar: Furkan Erkan Şu aralar yeni yetme komedyenlerin yapmaya çalıştığı ‘komedi-skeç-taklit’ formatının en elle tutulur olanı Korsan TV idi bence.

Ata Demirer’in bir kısmını kendi yarattığı, bir kısmını da başarılı bir şekilde taklit ettiği tiplemelerden oluşan skeç programının belki de en akılda kalanı da Niyazi Gül’ü. Bu tipleme bana hep, Bir Demet Tiyatro’daki Eyvah Nejdet’i hatırlatsa da, Demirer’in yarattığı Niyazi Gül, ‘ördek hayvanı’, ‘at hayvanı’ gibi komik ifade ve tuhaf bilgileriyle öne çıkarak güldürmeyi başarıyordu. Hakan Algül-Ata Demirer birlikteliğinin beşinci ürünü olan ‘Niyazi Gül Dörtnala’ da bu sevimli tiplemenin komedi ve macera dolu hikâyesini beyazperdeye uyarlıyor.

 

Dedesinden yadigâr kalan gizli bir formülün eksik maddesini arama çabalarına giren Niyazi Gül’ün gayet sakin bir hayatı olmakla birlikte, üniversitede veteriner profesörü olup öğrencilerine eğlenceli dersler vermektedir. Ama bilirsiniz, komedi filmlerimizde bir ‘grotesk’ söz konusudur. Yani Niyazi Gül’ün sakin hayatı, illaki bir kargaşa, düzensizliğe uğrayacak. Bu durumda da devreye belalı ve zengin âşıklar Sultan Şahmerdan (Demet Akbağ)- Rıza Kabakoz (Levent Ülgen) ikilisi girecek. Böylece de filmin bütün şamatalı komedi anları bu noktadan sonra başlayacak ve hikaye dörtnala bir maceranın içine sürüklenecek.

 

Şahsen, BKM filmleri son zamanlarda aynı formül ve benzer hikâyelerle karşımıza çıkmakta. Ama şu da var ki komedi kalitesini de gittikçe geliştirmeye başladı. Bu durum Niyazi Gül Dörtnala için de geçerli. Gerçekten hakaret, uygunsuz imalar ve küfrün olmadığı temiz bir komedi. Ama ne var ki bunun ötesine de gidemiyor film. Zira özellikle Hakan Algül’ün filmlerinde gördüğümüz senaryo eksikliği burada da baş gösteriyor. Tutarlı bir olay örgüsü, ikinci yarıda yerini hareketi bol durum komedilerinden oluşan bir skeç şovuna bırakıyor. Sanki Niyazi Gül için yaza özel bir sit-com çekilmiş de onu izliyoruz. Gerçekten yer yer güldüren ve kahkaha attıran sahneler mevcut. Zaten senaryonun tek artısı da Ata Demirer’in yanında bildiğimiz mizah dergilerinden başarılı üç karikatüristle çalışması oluyor.

 

Bir de filmin ‘hayvansever’ yönüne değinmek istiyorum. Ben buna çok katılmıyorum. ‘Hayvanla hayvan olmak’ (dönüşüme dikkat!) dışındaki mesajlar bence filmde çok yüzeysel kalmış. Kürk kullanımı ve düzensiz avlanma konusundan ziyade, Niyazi Gül gibi veteriner profesörünün, at yarışına karşı iken, mucizevi formülü için, bazı hayvanlarını kobay olarak kullanması çok tutarsız duruyor.

 

İşin komedi kanadına gelirsek, ortaya çıkan vaziyet genel olarak tatmin eden cinsten. Ata Demirer, Niyazi Gül konusunda çok eğlenceli! Tıpkı, o skeçlerindeki gibi hayvanlar hakkında yaptığı tespitler, birtakım saflıkları kahkaha attırıyor. Keza Demet Akbağ’nın Sultan Şahmerdan’ı ve Levent Ülgen’in mafyatik Rıza Kabakoz’u arasındaki diyaloglar da çok zekice. Ama ne var ki Şebnem Bozoklu’nun karakteri, bu filmde çok abartılı ve gereksiz. Ulan İstanbul’daki Yaren karakterinin neredeyse aynısı olan Hediye, filmin bence en gereksiz ve nedense kilit karakteri olmuş. Aslında yerli filmlerde bu hata çok yapılıyor. Bir dizide çok sevilen bir karakter, aynı oyuncu ve konsept ile beyazperdede kılıfına uydurulmaya çalışılıyor ama sonuç fiyasko. Çünkü burada devreye senaryo faktörü giriyor. Şebnem Bozoklu’nun performansı ve karakterinin sığlığı da bundan dolayı aslında. Öte yandan diğer yan karakterler de fazla sönük kalıyor. Oyunculuk açısından da Ata Demirer, Demet Akbağ ve en çok da Levent Ülgen’i sevdim. Televizyonda daha çok üçkağıtçı rolleriyle tanıdığımız Levent Ülgen’in Yeşilçam kabadayılarını parodileştiren performansı üstüne cuk oturuyor. Kevork Malikyan’ın ‘Şarlo’ dan bozma uşak tiplemesi de iyi bu arada.

 

Sonuç olarak, ailecek keyifle izlenebilecek bir gişe komedisi olan Niyazi Gül Dörtnala. Yeşilçam’a göndermeler yaptığı çok bariz çünkü filmin açılış jeneriğinden, karakterlerine kadar her bir etmen bu döneme bir saygı duruşu ve parodi niteliğinde. Ayriyeten yer yer de güldürüyor ama son dönem yerli yapımların zayıf olduğu nokta olan senaryo konusunda da bocalıyor. Yine de memlekette nadir ve temiz komedyenlerden biri olan Ata Demirer için bile izlenebilir. Demirer’in en komik filmi değil ama en komik tiplemesi olduğu kesin. İyi seyirler.

 

Furkan Erkan

 

Twitter.com/FilmNotlari

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Fırat Sayıcı

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter