Popüler Sinema

Festivallerde duyduğumdan beri büyük merakla beklediğim “Muna” vizyonda izleyicisiyle buluştu. Antalya Film Festivali’nde ses getiren yapımlar arasında sıkça duyulan Muna’yı vizyondan takip edebildim. Muna, “yardım” olgusunun başarılı bir anlatımı olarak karşımıza çıkıyor. 2013 yılında “İnanç Odası” filmiyle ilk uzun metrajını yapan yönetmen Serdar Gözelekli, ikinci uzun metrajında sinemaya güzel adımlarla geliyor. Filmde Leyla Göksun, Turgay Aydın, Kaan Çakır, Pınar Balkış, Erkan Taşdöğen ve Suzan Genç gibi başarılı isimleri izliyoruz.

Filmde, Gazze’de yaşanan saldırılar teması üzerinden; mağdur insanlara yardım için şehre gelen Yeryüzü insanları ve savaşta ağır darbelerden birini alan altı yaşındaki Muna’nın hikâyesine odaklanıyoruz. Doktorlardan, kısa süre önce çocuğunu kaybeden Ela ve Muna’nın yolları Gazze sokaklarında kesişiyor. Ve Muna’nın ailesini bulmak için uğraşıyorlar.

Muna’ izlerken, ruhunuzu Gazze’ye göndermemeniz mümkün değil. Sanki ordaymışçasına o ruhu hissedebiliyorsunuz. Yönetmeni bu konuda tebrik etmek gerek, filmin can damarı yönetmenin kurmuş olduğu düzen olmuş durumda. Ayrıca başrolü Emre Altuğ ve Görkem Yeltan’a verdiği “Durak” filmini de şimdiden beklemeye başladım. 3.uzun metraj da inşallah Muna kadar çok beğenilir. Filmde genel olarak harabe olmuş yerler görmek seyirciyi yorsa da, aralarda Muna’nın aydınlık hayalleri, bağ bahçeler, yemyeşil çayırdaki piknikte salıncak sahneleri ve efektle gelen minik sahneler, filmden kopmamamızı sağlarken aynı zamanda rahatlatıyor.

Muna’nın özgün müzikleri besteci Coşkun Karademir tarafından hazırlanmış ve filmin diğer bir artısı olmuş durumda. Son zamanlarda filmler için kullanılan müziklerin daha da önem kazanmaya başladığını düşünüyorum ve bu sinemamız adına gerçekten de çok sevindirici. Muna’da da buna titizlikle dikkat edilmiş.

Oyunculara gelirsek; Ela karakteriyle Leyla Göksun, oyunculuğunda büyük bir artış göstermeye başladığını kanıtlamış. İlk projelerinin üstüne çıkmayı başaran Göksun, karakteri Ela’nın içinde bulunduğu durum psikolojisini seyirciye güzel enjekte ediyor. Gazzeli Süleyman’a hayat veren sevgili Kaan Çakır da Antalya Film Festivali’nden aldığı ödülü gerçekten hak etmiş. Şive olayını büyük derecede başarmış ve özellikle koşturmaca sahnelerindeki performansına şapka çıkartır dereceye getirmiş. Festivalde aldığı ödül sonrası bir araya geldiğimizde, kendisi bu proje için çok heyecanlı olduğundan bahsetmişti ve mutluluğu da gözlerinden belli oluyordu. Performansıyla kendini keyifli şekilde izlettiren Çakır’ı yeni projelerde daha da farklı karakterlerde görebilmek umuduyla. “Muna” yı canlandıran küçük oyuncu Pınar Balkış ise, Türk sinemasına kazandırılan tatlı bir çocuk oyuncu olmuş. Muna’nın yaşadığı psikolojik durumu iyi yansıtan küçük oyuncuyu farklı yapımlarda da görmek güzel olabilir.

“Muna” oyuncuların performansıyla adete bir oyunculuk dersi verirken, işlediği konu çerçevesinde gündemden de bilgi veren bir yapım niteliğinde…

Twitter.com/CarpeDiem_Dali