Popüler Sinema

Diederik Ebbinge’nin yönetmenliğini yaptığı ilk uzun metraj sinema filmi olan 2013 tarihli Hollanda yapımı Matterhorn, dramı komediyle yumuşatan, kahkaha attırmayan ama izleyicinin yüzünde tebessüm bırakan sempatik bir film.

Fred’in hayatı, hiç şaşmayan bir ritüele dönüşecek kadar düzenli ve dakiktir. Her gün aynı saatte yemeğini yer ve pazar günleri kiliseye gitmeyi hiç kaçırmaz. Karısı ve çocuğuyla geçirdiği eski güzel günlerin özlemiyle hayatına devam eder. Bir gün, pek konuşmayan, evsiz, aklı gidik ve biraz da çocuk gibi davranan bir adamla tanışır. Kilisenin ona öğretmiş olduğu gibi yardıma muhtaç olan bu adama kol kanat gerer. Ama bu sefer de düzeni bozulur; yemek saatlerini kaçırmaya, kiliseden ise kopmaya başlar. Makineleşmiş hayatından az da olsa kurtulabilmeyi başarınca bu sefer de muhafazakar olan kasaba halkından tepki çeker. Fakat ne olursa olsun Fred’in bu yeni dostundan vazgeçmeye hiç niyeti yoktur ve onun sayesinde en büyük hayali olan Matterhorn Dağı’na tekrardan çıkacağı o ana, günbegün yaklaşmaktadır.

Filmi seyrederken Fred’in yabancı bir adamı takıntılı olan dünyasına nasıl bu kadar kolay ve çabuk dahil edebildiğini şaşkınlıkla izliyoruz. Hem de yıllardır kullanılmayan ve bırakıldığı gibi muhafaza edilmiş olan oğlunun odasına bile bu yabancıyı yerleştirir. Karısının kıyafetlerini giymesine itiraz etmez ve bir an onu, karısının yerine bile koyar. Fred, "Evet"ten başka bir kelime pek kullanmayan bu adamı, bir nevi kaybettiği ailesinin yerine koyup onunla vakit geçirirken adeta keyif alır. Hatta onun komik bir yeteneği olduğunu farkederek beraber çocuklar için düzenlenen partilere katılıp para bile kazanırlar. Ama hiçbir şey umdukları gibi gitmez. Çünkü her çevrede olduğu gibi onların hayatlarına da müdahale edecek insanlar vardır ve maalesef mutlulukları uzun sürmez, yakın zamanda bir kaosa doğru sürüklenirler.

Matterhorn’da sanki olaylar açıklığa kavuşmayacak gibi ilerliyor olsa da finale doğru bütün taşlar yerli yerine oturuyor. Filmi en iyi özetleyen başta çıkan Bach'ın "O kadar da zor değil. Tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa dokunmak." sözleri olsa gerek. Dini değil, insanların bakış açısını ve farklı olana saygı duymayan kişileri inceden ironik bir dille eleştirdiği için herkese ön yargı ile yaklaşan kuralcı insanlara hitap etmeyen bir film olduğunu da eklemek gerekir. “Bir insanla tanıştım ve hayatım değişti.” fikriyle yola çıkan Matterhorn, küçük hikayeleri izlemekten keyif alanlara hitap eden ödüllü bir film. Başrolde yer alan Ton Kas ve René van't Hof’un performanslarını severseniz yine bir Hollanda yapımı bir film olan Plan C (2012) adlı kara komedide de beraber rol aldıkları aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Twitter.com/mugeibrikci