Popüler Sinema

Kentin merkezi, Arapgir, Sultansuyu Harası, Levent Vadisi derken ve yöresel yemekleri didiklerken zaman su gibi akıp geçti. Arada Dersim'in (Tunceli) Pertek ilçesine de gittim, Erzincan'a bağlı güzelim Eğin (Kemaliye) ve Elazığ'ın Harput'una ise program dahilinde olmasına karşın vakit yetmedi. Sırada Nemrut Dağı'nda güneşi karşılamak var. İstanbul'un kaosundan kurtulmak iyi geldi bünyeme, daha ne olsun.

Sultansuyu Harası'nda şampiyon aygırların nefes kesen gösterisi, tayların, kısrakların güzelliği, Keban'ın dinginliği, Arapgir'in pastel sarısı, Levent Vadisi'nin müthiş görselliği... Film festivali derken gezi yazısına döndü bu, daha da uzatmadan sinemaya geçelim. Memleketin beyazperdeye fon olacak nice mükemmel köşesi var, kesinlikle ıskalıyoruz. Doğal platolar bunlar, ister bilimkurgu çek, ister aksiyon... Belgesel, fantastik, tarihi... Artık ne dilerseniz... Ancak ne gezer, varsa yoksa İstanbul ve birkaç şehir... Ötesi yok!

Malatya Film Festivali'ne, valiliğin düzenlediği bir etkinlik olduğu için ilk başta önyargı ile yaklaşmıştım, lakin yöneticilerin sinemaya olan sevgilerini gördükten sonra haklarını teslim etmek şart oldu. Üstelik iyi ağırlandık, daha yeni büyükşehir olan bu kentin, hedefleri de artık büyümek zorunda... Giderek gelişen ve gelenekselleşen bir film festivali, mevzu tam olarak budur! Bursa Film Festivali serpilip boy veren bir fidan gibiydi, sinemayı sevmeyen bir belediye başkanı yüzünden katledildi. Bir yönetici istemiyor diye, koca bir kenti festivalsiz bırakmanın mantığını çözen varsa, buyursun bana da anlatsın. Neyse...

Gelelim yarışmaya, Tepenin Ardında'dan Zerre'ye, Lal Gece'den Babamın Sesi'ne ödüllü ve güçlü filmler kıyasıya çekişiyor, yılın son kapışması bu. İyiler arasından en iyi film seçilecek, jüriye büyük bir sorumluluk düşüyor. Benim favorim Tepenin Ardında, ancak diğerleri de kazansa hani çok da şaşırmam. 

Alper Turgut

twitter.com/alperturgut01