Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Kız

Kız
(6.8/10)
Yazar: Seza Köreken Yalçınkaya

Girl, Lucas Dhont’a Cannes’da Altın Kamera Ödülü’nü kazandırdı. Yönetmenin bir gazete röportajından etkilenerek çekmeye karar verdiği film ergenlikteki bir trans bireyi konu alıyor. Seyircinin duygularına hitap etmekten çok bir durumu anlamasını ister gibi hikayeyi anlatıyor.


Neredeyse Dogma 95’i hatırlatan biçimde doğal ışık kullanımı ve orta genel hareketli kamera tercihiyle Lara’yla beraber seyirci de çatışmaların içinden geçiyor. Lara’nın trans birey olması dışında ergenlik bunalımı içinde olması kendisiyle ve çevresiyle sorunlu bir ilişki kurmasına neden oluyor. İsteklerini gerçekleştirmek konusundaki kararlığını henüz ilk dakikalarda (kulağını delerken) izleyici anlayabiliyor. Yine de ne kadar ileri gidebileceğini görmek açısından filmin devamı önem kazanıyor.


Baba karakteri kızını destekleyen, her durumda yanında olmaya çalışan, kızıyla sağlıklı bir iletişim kurmak için çabalayan sıradan bir insan olarak çiziliyor. Babanın bu kadar anlayışlı olması garip gelse de diyalogların arasına gizlenmiş küçük bakışlar onun da kendince çatışmalar yaşadığının bir göstergesi. Akrabalarının erkek çocukları olacağını haber vermesinin ardından attığı bakış küçük ama dikkat çekecek bir nokta.


Baba ve kız arasındaki ilişkinin önemli olduğu ve kızın trans olduğu hikayede Frued’un “penis kıskançlığı” ve “iğdiş edilme korkusu” kavramları akla geliyor. Frued’a göre kendi cinsiyetinin farkına varan çocuk erkekse babayı tehdit olarak görüp iğdiş edilme korkusu yaşarken, kızsa kendisinin de bir penisi olmasını istiyor. Yine aynı teoriye göre bu dönemde yaşadığı travmalar da ilerideki cinsel yönelimini etkiliyor. 1955’de Katcher’ın araştırmasına göre 3-5 yaş aralığındaki çocuklar cinsiyet kavramı anlamaya çok da yakın değillerdir ve Katcher Frued’un yaklaşımını şüpheli bulur. Oidipus çatışmasıyla yaşanan travmaların translıkla sonuçlanması da günümüzde artık pek de ciddiye alınan bir düşünce değil. Fruedyen teoriyle Lara ve Mathais arasındaki ilişkiye bakıldığında Lara henüz küçük bir çocukken babasını bir rakip olarak görürken şu anda en büyük destekçisi babası konumuna geliyor. Dikkatli bakıldığında Lara’nın geçiş aşamasında olduğu göz önünde bulundurulmadığında normal bir ergen ve baba ilişkisi görülüyor.


Lara Mathais’in en büyük korkusuyla yüzleşmesini sağlıyor. Vücudundan memnun olmayan Lara bu memnuniyetsizliğini yine kendisi çözüyor. Böylece yönetmen erkek izleyicileri de baba ile aynı konuma getirmiş oluyor. “Gerçekte böyle babalar yok.” yargısında olan seyirci çok kısa bir an babayla özdeşleşiyor. Mathais’se, hayal bile etmekten korkacağı bir şeyi yapabilen Lara’ya karşı şefkatle yaklaşmayı başarıyor. Lara’nın gerçekleştirdiği eylem, Frued’un “penis kıskançlığı” kavramıyla da ters düşüyor.


Lara’nın en çok istediği şeylerden biri de balerin olmak. Ülkenin en iyi okullarından birine giden Lara’nın bu isteğine ulaşması için çok çalışması gerekiyor. Vücudundaki tüm kasların bale hareketlerine uygun hale gelmesi gerekiyor.  Lara bale yaparken kendisini sıradan bir kız gibi hissetmek isterken toplumun kendisine verdiği tepkilerin bir alegorisini izliyoruz. Özellikle insanların konu hakkındaki merakı, bilgisizliği ve bu konunun kişinin özel alanı olduğunu anlayamaması dikkat çekiyor. Filmde aşağılama ya da dışlama yok ama çevresindekilerin bu kadar meraklı olması da izleyicinin Lara’yı anlamasına yetiyor.


Hassas sayılan bir konuyu gerçekçi ve doğal anlatımıyla “Girl” bir adım öne çıkıyor. Filmin isim seçimi de konuyla bağdaştığı gibi başına “a” ve ya “the” almadığı için filmin anlatmak istediği şeyi direkt olarak veriyor. Yönetmen bir kızın ya da o kızın hikayesini değil her kızın hissettiği şeyleri farklı bir hikayeyle izleyiciye sunuyor. Trans bir kişinin yaşadığı yolculuğu farklı bir bakış açısıyla anlatan film tekrar izlenmeye değer.

 

twitter.com/_cheshirekedisi

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Fırat Sayıcı

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter