Popüler Sinema
KISA BİR BAKIŞ: “GÜNÜN NASIL GEÇTİ?”
Kısa filmler, festivaller dışında çok da izleme alanı bulma ihtimalimizin olmadığı bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde internetin gelişmesiyle bu düzen de yerini, bu alana meraklı izleyicisinin, bu filmlerle buluşmasına olanak sağlamaya başladı. Sıklıkla takip ettiğim Vimeo sitesinin STAFF PICK PREMIERE bölümü, bu anlamda dünyada sayılır festivallerde gösterilme şansı elde etmiş ya da ödül almış filmleri kuratör gibi seçerek bize ulaştırıyor. Bu filmler arasından beni oldukça etkileyen bir filmi size aktarmak isterim: “Günün nasıl geçti?”
İrlanda kökenli yönetmen Damien O'Donnell imzasını taşıyan film; Nollaig Rowan'ın kısa hikayesinden bir uyarlamadır. 2016 SXSW Büyük Jüri Özel ödülünü kazanan film, bir kadının ilk çocuğunun doğumundan dolayı oldukça heyecanlı olmasını ve doğum sonrasında, çocuğunun engelli olduğunu öğrenmesiyle değişen duygularına odaklanmış. Başka bir deyimle, engelli çocuğu olduğunu öğrenen annenin korkunç ve trajedik bir biçimde anneliğinin karanlık tarafını tüm cesaretiyle anlatan bir film “Günün nasıl geçti?”.
Duyguların tarifi ve oyuncu yönetimiyle güçlendirilmiş filmde oldukça az diyalog ve minimalist bir oyunculuk kullanılarak melodramdan da uzak durulmuş. Oyuncak ayı metaforunun en doğru şekliyle yerleştirildiği hikayede kadının kızıyla birlikte yapmayı kurduğu hayaller oldukça normal tanımlanacak bir dille gösterilmiş seyirciye. Bu noktada seyirci de anneyi suçlamak istediği anlar da bu normal hayallerin gölgesinde bu suçlamalardan uzak kalıyor. Ta ki kendini kontrol etme yoksunu bebeğini sahilde denizin ortasına bırakana dek. Burada vicdanımızın sesi bize “Böyle bir film olmaz olsun!” derken aksakallı yaşlı bir ihtiyarın, bebeği hiç bir şey olmamış gibi kadının arabasına bırakmasıyla bir nebze de olsa rahatlamış oluyoruz. Annemizin o en karanlık köşesinde hiç tanımadığımız biri el uzatarak ona direnmesi gerektiğini hatırlatıyor. Toplumda engelli bir çocuğu olan ebeveynlere baktığımızda hepsinin çocuklarını diğer çocuklara göre daha da koruyucu ve ilgilenen bir yapıyla sarmalamasının aksine, Damien O'Donnell bize gerçeği görmek adına bir kapı aralıyor.
Anne rolüyle izlediğimiz Eileen Walsh, filmde üstün bir performans sergileyerek karakter ve seyirci arasındaki sınırları da zorlamış. Özdeşleşmeye başladığınız anlardaki soğukkanlı, gerçekçi tavırlarıyla karakter bizi zaman zaman filmin içine davet ederken, kimi zaman da dışardan bakmanız gerektiği konusunda uyarıyor.
Mekan seçimleriyle de sınıfı geçen film, özellikle annenin alışveriş poşetleriyle önden giderken, bebeğin özel yürüteciyle onu takip etmesi sahnesinde sinematografik olarak büyülüyor.
Film, isminin (“Günün nasıl geçti?”) sıradanlığının aksine, ismine yüklediği anlamla da kısa film türünde seyircisine kendi gerçekleriyle yüzleştirerek, uzun etkilere yelken açmasına olanak sağlıyor.
İzleme Linki:
