Popüler Sinema

İlk gösterimini 22 Ocak 2023'te  Sundance Film Festivali'nde gerçekleştiren Infinity Pool, yönetmenliği ve senaristliği Brandon Cronenberg’ e ait bir bilim kurgu- body horror örneği olarak senenin iddiali filmlerinden. Body horror türünün ustası olarak bilinen David Cronenberg’in oğlu olan, Antiviral (2012) ve Possessor(2020) gibi türünün konuşulan filmleriyle tanınan Brandon Cronenberg, babasının yolundan ilerler gibi gözükürken, farklı patikalara da sapmayı ihmal etmiyor. Kanada, Hırvatistan ve Macaristan ortak yapımı olan 2022 yapımlı filmin baş rol oyuncuları arasında Gabi  rolüyle Mia Goth, Em Foster rolüyle Cleopatra Coleman ve  James Foster rolüyle Alexander Skarsgård’ı  görüyoruz. Filmde yer alan diğer isimlerden bazıları ise Brugel, Jalil Lespert, Caroline Boulton ve Jeff Ricketts gibi oyuncular. 

Filmin konusuna gelirsek, büyük bir yayınevi şirketi sahibinin kızı olan Em ile evli, sadece bir roman yazmış olan yazar James Foster, eşiyle birlikte ilham gelmesi adına “La Tolga” adında turistik bir adaya tatile gider. Burada adanın, otelin yerleştiği turistik bölgesi dışında kalan bölümünde katı kuralları ve ceza sistemi olan bir yer olduğunu öğreniriz. Adada tanıştıkları, Gabi ve Alban çifti ile, onlarında cesaretlendirmesi sonucu otelin dışına çıkan James ve Em, dönüş yolunda arabayı James kullanırken kaza ile adadan birinin ölümüne sebep olur. Sonrasında adanın kuralları gereği, James’in kaza ile bile olsa öldürdüğü kişinin oğlu var ise onun tarafından öldürülmesi gerektiğini öğrenirler. Ancak onlara sunulan başka bir seçenek daha vardır. Bu adada ceza alan turistler için bir klon prosedürü uygulanmakta ve eğer yeterli miktarda ödemeyi yaparlar ise, kendileri yerine, anıları, hisleri, düşünceleri de dahil olmak üzere birebir klonlanan versiyonları öldürülmekte ve klonlanan kişinin de kendi ölümüne tanıklık etmesi beklenmektedir. 

Filmin gönderme yaptığı temalardan birisi de, türün örneklerinde sıklıkla işlenen beden meselesidir. Klonlanan kişi birebir klonlandığı takdirde, gerçek olan hangisidir? Klonu ile yer değiştirilmiş olması halinde bunu anlamak mümkün müdür ya da bunun bir önemi var mıdır? Kişiyi oluşturan fiziksel beden mi yoksa bilinci midir? Yoksa beden ve bilinç dışında, insana özgü bir “tin” kavramından bahsetmek mümkün müdür? 

Türün özelliklerinden bahsetmeden filmi anlamaya çalışmak noksan kalacağından kısaca tanımlarsak, body horror, köklerini “aşırılık” olarak tabir edilen sinema deneyiminden alan, ve izleyiciyi bile isteye konfor alanından çıkarmayı ve özellikle, şiddet, pornografi gibi öğeleri açıkça göstererek, seyir deneyiminin sınırlarını zorlayamayı hedefleyen bir tür. Film içerisinde, Brandon Cronenberg, türü çok ustaca örnekleyen babası David Cronenberg’in işlerine de göndermeler de yapmakta. Tematik benzerlikler dışında, filmde kullanılan maskelerin, Cronenberg’in son filmi Müstakbel Suçlar (2022) filmindeki imajlara benzerliği dikkat çekmekte. 

Film, turistik ada kullanımı ve orada yaşayan insanları, oryantalist bir unsur olarak gören turistlerin zihniyetine karşı bir eleştiri içermekle birlikte, bir sınıfın arka bahçesi ve oyun alanına dönüşen sömürgeci anlayışı, bilim kurgu öğeleri ile işleyen, 1973 yapımı filmin HBO dizi uyarlaması olarak çekilen “West World” ün teması ile de benzerlik taşımakta. 

İlk dakikalardan itibaren uçsuz bucaksız gözüken kumsal, güneş ışığı, sınırsız içki ve yemek ikramı gibi tatil görselleri arasında bile, gerek James’in, gerek eşinin, bireysel ve birbirleri ile olan gerginlikleri hissedilmekte. Karısı Em’in adada yaptıkları sohbet esnasında babasına inat olarak bir yazarla evlendiğini ima etmesi ve James’in zengin kadınlarla evlenerek yaşamını sürdürdüğünü söylemesi, ikili arasında iyi gitmeyen bir ilişkiyi olduğu kadar, James’in kendisini nasıl gördüğünü de yansıtmakta. Yazarın kendinden mutsuzluğu ve kimlik arayışı, ya da gerçekten var olmayan yeteneği ile yüzleşmesi meselesi, kendini öldürmek kavramı üzerinden ustalıkla aktarılmakta. 

Filmde kendi ölümünü soğukkanlılıkla izleyen James’in, kendi gibi ölümüne şahitlik etmiş kişiler ile tanışması ve aynı deneyim üzerinden bir paydaşlık kurmaları sonucunda, birey olarak kendini önemli ve güçlü hissetmeye başladığını görmekteyiz. Daha sonra bu grup için tıpkı adadaki diğer insanlar ve turistik öğeler gibi sadece bir eğlence unsuru olduğunu anlayan James, filmin sonunda şehre dönmeyi reddederek, sonsuzluk havuzunun dibinde oturmayı tercih eder. Ancak filmin finalinden önceki en can alıcı sahnesi ve bence filmin esas sorguladığı mevzu, kendini öldürmenin, yeni bir James yaratıp yaratmadığı meselesidir. Bu sahnede ancak kendini öldürerek serbest kalabileceği söylenen James’in önüne klonu getirilir ve James klonu öldürdükten sonra Gabi tarafından kendi kanı ile emzirilerek yeniden doğuşu simgelenir. 

Bu durum akıllara bir sürü soru getirmekte. Zaruri bir durumda başkasının ya da kendi yaşamın arasında bir tercih yapman gerekli ise, o anda nasıl davranılır? Kişi bir başkasını öldürdükten sonra hala aynı kişi olmaya devam edebilir mi? Ve asıl soru: kişi başkasını değil de kendini öldürdükten sonra yaşamına devam edebilir mi?” Kendi ölümünü izlemek” ve hatta sonrasında “kendini öldürmek” kavramları filmde hem mecazi hem de body horror formülleri ve estetik unsurları kullanılarak fiziksel olarak verilmekte ve bu durum filme katmanlı bir yapı kazandırdığı kadar, izleyiciyi de bu konular üzerine düşünmeye yöneltmekte.

Film içerisinde karakter dönüşümlerinde eksik kalan kısımlar ve karakter dönüşümlerinde keskin geçişler olsa da, tüm bu sorgulamaya açtığı hususlar ve türünün formüllerini estetize biçimde ustaca kullanması ile “İnfinity Pool”, hem türün izleyicisi hem de konuya ilgi duyanlar için cazip bir seyir seçeneği olarak tanımlanabilir.