Popüler Sinema

Bu sezonun en çok beklenen ve merak edilen filmlerinden ‘Kara Şövalye Yükseliyor’, nihayet ülkemizde de vizyona girdi. Birbirinden önemli oyuncuların çizgi roman karakterlerine can verdikleri filmin yaratıcı yönetmeni Christopher Nolan, kendisinden beklendiği gibi yine olağanüstü bir çalışmaya adını yazdırıyor.

Bruce Wayne, yaklaşık yedi yıldır inzivaya çekilmiş bir halde malikânesinde yaşıyor. Bu süreçte, onu büyüten, koruyan ve kollayan uşağı Alfred haricinde kimse yüzünü görmüyor. Bu sırada Gotham şehri de Joker’den kurtulduğundan bu yana ufak tefek sorunlar dışında oldukça güvenli bir şehir haline gelmiş. Ta ki, Bane adında kötü bir karakterin ortaya çıkması ve şehri yine kaosa sürüklemeye çalışmasına kadar. Bane’in amacı, Gotham şehrini büyük bir nükleer patlamayla yok etmek. Yolu bir şekilde Bruce Wayne ve dolayısıyla Batman’le kesişen kedi kadın Selina Kyle’ın hırsızlık odaklı hayatıysa birden bire tersine dönüyor. Yine büyük bir kötücül güçle karşı karşıya kalan Batman ve yol arkadaşları, Gotham şehrini kurtarmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Çağımızın en önemli yönetmenleri arasına girmeyi başaran Christopher Nolan, ustalığını bir kez daha konuşturuyor. Nolan, en sevilen çizgi romanlardan olan Batman’i kendi yüzeysel dünyasından çıkarıp gerçekçiliğe yaklaştırarak hayranlarını fazlasıyla mutlu etti. Çektiği üçleme şimdiden dünya sinema tarihinin en iyi çizgi roman uyarlaması olarak görülüyor. Artık bir daha Batman uyarlaması çekmeyeceğini açıklayarak seyirciyi üzse de, muhteşem bir final filmine imza atmış, başarılı yönetmen.

Bruce Wayne ve Batman’i canlandıran Christian Bale, her zaman olduğu gibi performansının doruklarında. Bu filmde Batman’in çok güçlü olmadığı ve acı çektigi sahneler var. Bu da Bale’e oyunculuğunu daha fazla gösterme imkânı vermiş. Bruce Wayne’in neredeyse her şeyi olan Alfred’i Michael Caine, Bruce Wayne’in hem şirketlerinin müdürü hem de teknolojik aletlerinin geliştiricisi Lucius Fox’u Morgan Freeman, polis müdürü Gordon’u ise Gary Oldman, çaylak polis John Blake (ki ileride Robin olacak) Joseph Gordon-Levitt, kötü adam Bane’i ise Tom Hardy ustalıkla canlandırıyor. Filmin iki kadın oyuncusuysa kedi kadın Selina Kyle’ı canlandıran Anne Hathaway ve Miranda Tate rolünde Marion Cotillard. Çoğu seyirci için Anne Hathaway yanlış bir kedi kadın seçimiydi ama Hathaway kedi kadın rolüne oldukça yakışmış.

Bildiğiniz gibi Kara Şövalye serisinin en akılda kalan karakteri, zaman zaman Batman’in de önüne geçen, Joker’di. Genç yaşta hayata veda eden Heath Ledger’in canlandırdığı Joker, belki de Ledger’in efsaneleşen ölümünün de katkısıyla, bir fenomene dönüştü. Geçtiğimiz haftalarda Kara Şövalye Yükseliyor’un galasında kendini filmin kötü adamı sanan bir caninin yaptığı katliam da bunun en büyük kanıtıydı. Bu filmde Tom Hardy’nin başarıyla canlandırdığı kötü adam Bane karakteri maalesef ki Joker kadar etkileyici değil. Motivasyonunu anlamak da pek mümkün değil. Sinema anlatısında seyircinin başkahramanla özdeşleşmesi için kötü adamın daha etkileyici olması şart. Oysa ki Bane, finalde öyle bir hale düşüyor ki, film boyunca takındığı kötücül tavırların hepsi havada kalıyor. Seyirci hayal kırıklığına uğruyor.

“Müzik benim için sadece bir iş ya da hobi değil. Müzik, sabahları uyanmak için tek nedenim.” Bu sözlerin sahibi, sinemanın dahi bestecisi Hans Zimmer. Christopher Nolan’ın vazgeçilmez film müzikçisi Zimmer’in filme katkısı çok. 164 dakikalık filmi soluksuz izlememizi sağlayan en büyük etken, Zimmer’in hiç düşmeyen tempolu müzikleri. 1957 Almanya doğumlu Hans Zimmer’in kariyeri Oscar, Altın Küre ve Grammy ödülleri gibi birçok başarılarla dolu. Hannibal, Gladyatör, Sherlock Holmes, Melekler ve Şeytanlar, Kara Şövalye serisi, Karayip Korsanları, Pearl Harbour, Aslan Kral, onun müziklerine imza attığı filmlerden sadece ilk akla gelenler.

Batman efsanesine gerçekçilik kazandıran ve karakterleri alabildiğine derinleştiren başarılı yönetmen Christopher Nolan, Batman Başlıyor için ‘Korku’, Kara Şövalye için ‘Kaos’ temasını işlediğini söylemişti. Serinin son filmi Kara Şövalye Yükseliyor ise ‘Acı’ temasını senaryosunun ve tüm karakterlerinin ruhuna işliyor. Bruce Wayne’in vücudundaki kırıklar, yaralar yani çektiği tüm fiziksel acılar onu yer yer süper kahramanlıktan çıkarıp sıradan bir insana dönüştürüyor. Bu da seyircinin Batman’le daha çok özdeşleşmesine yol açıyor. Nolan, gerçeklik hissini verebilmek için eski usul film çekmeyi tercih etmiş. Kara Şövalye Yükseliyor filminin kalabalık sahnelerinde CGI yerine 11 bin figüran kullanmış. Nolan, Hollywood epik döneminin peşinden gittiği ve büyük bölümünü IMAX tekniğiyle çektiği filmde geniş açılarla bize görkemli görüntüler sunuyor.

Şimdilik, bir efsane daha sona eriyor. Batman’in sinema serüveni devam edecek belki ama Christopher Nolan’ın dokunuşuna kim yaklaşacak ya da onu geçecek bilemiyorum.

Ömür Gedik