Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Kanunun Ötesinde: "Film Değil Dizi Olmalıymış!"

:: Videolar Kanunun Ötesinde: "Film Değil Dizi Olmalıymış!"
(6.9/10)
Yazar: Furkan Erkan
Liam Neeson’ın boy gösterdiği aksiyon filmleri, diğer patlamalı, testosteron fışkıran, ağır silahlı, koreografik dövüş sahneleri içeren aksiyon filmlerine göre temposu başlarda ağırdır. Ama finale doğru gerilim ve heyecan tavan yapar. Tabi haliyle Liam Neeson diğer aksiyon yıldızlarına göre daha soğukkanlı, abartıya kaçmayan roller sergiler. (Taken ve Non Stop’da olduğu gibi )

Çağdaş polisiye romanlarının önde gelen isimlerinden biri olan Edgar ödüllü Lawrence Block’un aynı adlı romanından uyarlanan ‘’A Walk Among The Tombstones’’ (Mezarlar Arası Gezinti, bizdeki adı Kanunun Ötesinde) Matthew Scudder adındaki lisanssız bir dedektifin, eksantrik bir cinayetin perde arkasını açığa çıkarma üzerine kurulu. Kenny Kristo adındaki bir uyuşturucu tacirinin eşinin ne idüğü belirsiz iki sadist tarafından kaçırılıp fidye istenilip üstüne bir de istenilen para teslim edildiği halde kadını parça parça Kenny’ye gönderen bu iki caninin peşine düşen Matthew Scudder’la beraber heyecan ve gerilim dolu bir dedektiflik öyküsüne sürüklenmiş oluyoruz.

 

Her ne kadar heyecan ve gerilimin dozu artsa da filmin etkileyici sürprizler barındırdığını söylemek zor. Tüm bu kovalamaca, finale doğru dudak uçuklatmaktan uzak olsa da en azından filmin aceleci bir tutum sergilememesi takdire şayan. Zira son aylarda izlediğim benzer türdeki filmin handikapları finallerindeki acelecilikten dolayı idi. Öte yandan ağır ama dengeli bir tempoda ilerleyen filmin yan karakterlerinin gerek derinlik gerekse de hikayeye giriş ve hikayeden çıkışlarında göz ardı edilemez senaryo boşlukları olduğunu da hatırlatalım.

 

Aslında dizi olarak düşünüldüğünde bu kusurlar film için avantaja dönüyor. Keza yakın planlar, Matthew’un geçmişi- şimdisinde yaşadıkları ve yan karakterler açısından bırakılan boşluklarla açık uçlu bir olay örgüsüne dönen ‘’A Walk Among The Tombstones’’ ,tam da polisiye dizi formatına uygun bir proje aslında. Hatta daha çok tutar. Matthew’ın zamanında 3 soyguncuyu ve kazara bir kız çocuğunu vurması, ‘’Adsız Alkolikler’’ toplantılarına katılması, bütün zamanını kütüphanede geçirmesi ve cep telefonu, bilgisayar gibi iletişim sağlayan teknolojik aletleri katiyen tercih etmemesi bir polisiye drama çatısı için uygun profiller oluşturuyor esasında.

 

Sonuç olarak ‘’A Walk Among The Tombstones’’ , Scott Frank’in kalemi ve yönetmenliğiyle beraber soluk renkli sinematografisi, ağır ama dengeli temposu, Liam Neeson’ın doyurucu performansı ve özellikle başarılı ses miksajıyla kotarılan bir film haline geliyor. Neeson’ın aynı rolde olduğu nefis bir polisiye draması çok daha iyi olabilirdi tabi.

 

NOT: Nasıl Ahmet Ümit’in Başkomiser Nevzat’ı, Emrah Serbes’in Behzat Ç’si, Sir Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes’ü meşhursa Lawrence Block’un Matthew Scudder’u da öyledir. Ve bu Scudder’un beyazperdedeki ikinci macerası.

 

*Liam Neeson’ın hala aksiyon filmlerinin en sade ve en doğal kahramanı olma potansiyeli


*Bazı yan karakterlerin hikayedeki gereksizliği

 

Furkan Erkan

 

twitter.com/SinefildeNotlar

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter