Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

İz

İz

 İnsanın insanIardan kaçışıdır, hayvan sevgisi.

 Aziz Nesin

 

Dünya prömiyerini Berlin film festivalinde yapan “İz” Gümüş ayı ödülüne hak kazandı. Polonya yapımı olan filmin yönetmenliğiniüstlenenAgniezskaHolland gerçekten iyi bir iş çıkartıyor. Film, Olga Tokarczuk’ un romanından uyarlama.AntoniLazarkiewicz’eaitfilm müzikleri de çok başarılı. Filmin afişinden de çok etkilebdiğimi söylemeliyim. Ülkenin güneyinde çekilen filmde Polonya’nın doğası tüm görkemiyle gözler önüne seriliyor. Sinematografik açıdan da oldukça başarılı.

 

Hayvansever, feminist ve astrolojiye oldukça meraklı, emekli bir İngilizce öğretmeni olan Duzjesko, iki köpeğiyle birlikte yaşamaktadır. Bu doğa harikası bölgede avcılık, ne yazık ki bir spor ve gelir kaynağı olarak görülmektedir. Av sezonunun biri biterken diğeri başlıyor. Örneğin Mayıs ayında ayı avlanabilirken Haziran’da yasaklanıyor. Ama bitmiyor bu sefer de karaca avı başlıyor. Neticede sürekli hayvanlar avlanıyor. Bu arada avcılar av kurallarına da uymuyorlar. Bölgede hemen herkes kaçak olarak avlanıyor. Hayvanlar konusunda hassas olan bayanDuzjesko bu duruma çok üzülüyor ve üzülmekle kalmayıp yasak avcılık yapan bu insanlara karşı haklı bir mücadeleye giriyor. Bütün bunlar olup biterken bayanDuzjesko’nun çok sevdiği hatta ailesi yerine koyduğu iki köpeği de kayıplara karışıyor. Her yerde onları arayan Duzjesko köpeklerini bir türlü bulamıyor. Kaçak av konusunda polise defalarca ihbarda bulunuyor, durumu rahibe anlatıyor; ancak ne polis ne de rahip durumu önemsemiyor hatta hayvanları bu derece önemsediği için kadına deli muamelesi yapıyorlar.Bayan Duzjesko ise aldığı her duyarsız cevap karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor.AgnieszkaMandat-GrabkA, bu sahnelerde duygusunu yüz ifadesine ve bakışlarına o kadar iyi yansıtıyor ki, neden başarılı bir oyuncu olduğunu anlıyorsunuz.

 

Bölgede bulunan Winetzrakçiftlğinin sahibi acımasız bir adam. Tilkileri kafeslere kapatıyor ve canlı canlı kürklerini soyuyor. Bu vahşi sahneler öylesine sahici ki gerçekten etkileniyorsunuz. Winetzrak Çiftliğinde sadece hayvanlar üzerinden para kazanılmıyor. Aynı zamanda kumar oynatılıyor ve genelev de işletiliyor. Kahramanımız Duzjesko,  filmdeki diğer karakterlerden biri olan arkadaş olduğu genç kadının da burada seks işçiliği yaptığını öğreniyor. Filmdeki bir diğer karakterde sara hastası olan aklılı ve duyarlı birgenç adam.Duzjesko, aslında sadece hayvanlara yapılan eziyete değil kendinden zayıf ve nazik olan her şeye, herkese yapılan eziyete karşı. Filmde feminist bakış açısı olduğu kadarvegan mesajlara da  sıkçayer veriliyor. 

 

Hayvanlara ve kadınlara pek iyi davranılmayan bölgede birde seri cinayetler başlıyor. Önce Duzjesko’nun zalim ve kaçak bir avcı olan komşusu, arkasından başka avcılar ve Winetzrak’ın acımasız patronu. Seri cinayetler filme gerilim katarken arada kara mizaha da yer yer yönelen filmde bana göre dram hakim.

 

AgnieszkaMandat-Grabka, ise gerçekten neredeyse tüm filmi yükleniyor. Muhteşem bir oyuncu. Ama filmde neredeyse hiç ters köşe yok. Senaryoya bakıldığında da ufak tefek tutarsızlıklar görüyorum.  AgniezskaHolland’ ın başarılı bir yönetmen olduğu kesin ancak filmin daha sürükleyici olması bakımından gerilimi arttıracak unsurları daha çok kullanması gerekiyordu. Bir noktadan sonra olacakları kolayca tahmin edebiliyorsunuz ve bu durumda seyirci filmden kolayca kopabilir. Ancak yine de hayvan sevgisi, kadın etinin satılması ve bazen insanların kendinden zayıf olana karşı ne kadar acımasız olabileceğini göstermesi bakımından da özel bir film olduğunu düşünüyorum. 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Cüneyt Karakuş: "Bu filmde ses rengi...

Fırat Sayıcı

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter