Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

İSTANBUL’DA FANTASTİK ATMOSFER YARATMAK: THE PROTECTOR!

İSTANBUL’DA FANTASTİK ATMOSFER YARATMAK: THE PROTECTOR!
Yazar: Seza Köreken Yalçınkaya

Hakan: Muhafız ilk Türk Netflix dizisi olmasının yanında yerel kodlarla üretilmiş fantastik öğeler içermesiyle bile dikkat çeken yapımlardan oldu.

 

Türkiye’de fantastik film çekmek tartışıla gelmiş bir konudur. Tartışmalar genelde atmosferin inandırıcılığı düzeyinde devam eder. Hakan: Muhafız dizisini bu yüzden ilk denemeler içerisinde ele alabiliriz. Yeşilçam’dan bu yana bu tür denemeler yapılmamıştı ve Yeşilçam süresince yapılan filmlerle bu diziyi aynı sınıfa koymak mümkün olmayacaktır. Aynı şekilde Hakan: Muhafız’ı Marvel ve DC yapımlarıyla karşılaştırmak da yersiz olur. 

 

Hakan: Muhafız bir kitap uyarlaması olduğu için atmosfer yaratma konusunda kitabın yazarına ve yazım şekline de kısaca değinmeliyiz. Dizi, Selman Kayabaşı’nın Muhafız kitabından oldukça farklı. Bu sinema-TV uyarlamaları için olağan bir durum çünkü senaryo genelde tekrar tekrar yazılır ve sonunda çekilebilecek bir hale getirilir. Yazarın kurduğu atmosfer bestseller yazar Dan Brown’a yakın diyebiliriz. 

 

Türk dizisi izleyicisinin alıştığından farklı olarak Hakan:Muhafız’ın üç farklı yönetmeni var. Yabancı dizilerde sıkça gördüğümüz bu durum Türkiye’de ilk defa deneniyor. İlk bölümlerde oluşturulan görsel uzamın devam bölümlerinde de aynı şekilde devam etmesi beklenir. Çünkü önemli olan kimin çektiği değil yaratılan atmosferdeki tutarlılığın devam ettirilmesidir çünkü bu devamlılık inandırıcılıkla doğrudan ilintilidir. Bahsedilen inandırıcılık günlük hayatta yaşadığımız İstanbul değil kurgulanan İstanbul’daki tutarlılıktır. Bu yönden bakıldığında iyi bir izleyici ilk üç bölümden sonra değişen bakışı ve üçüncü üçlüdeki değişen bakışı fark edebilir. Çekim açısından bu tutarsızlık seyircinin kısmi olarak yabancılaşmasına sebep oluyor.

 

İstanbul’da çekilen ilk Netflix dizisi olduğu için genel İstanbul planlarına çokça yer verilmiş. Bu planlar TV dizilerinde gördüğümüz planlardan daha farklı ve çeşitli olduğu bir gerçek. Bunların kurgu içerisindeki kullanımı ne kadar yerinde bakacak olursak anlatıya bir anlam katmaktan çok İstanbul panoraması sunduğunu söyleyebiliriz. Yine de Hollywood yapımlarındaki İstanbul’dan daha gerçek bir İstanbul sunduğu kesin. Bu yönden seyirciyi etkileyecektir.

 

Senaryosal bağlamda kopukluklar ve dublajmış gibi sözler yaratılan atmosfere zarar veriyor ve seyirciyi yabancılaştırıyor. Seyirci bir an için tempoya kendini kaptırıyor ve sonrasındaki sahnenin alakasızlığıyla ya da sahne içerisindeki bir sözün dublaj dilinde olmasıyla ne izlediğinin farkına varıyor. Yine de izlemeyi bırakmıyor çünkü kendi kodlarından bir öykü üretildiği için merak ediyor. Kostüm ve sanat da bu konuda büyük etkiye sahip. Seçilen mekanlar ve aksesuarlar içerik ile uyum içerinde. Yabancı fantastik yapımlara benzetmek mümkün ama rahatsız eden bir fazlalığı yok.  Yine de dizinin en önemli aksesuarı “gömlek” seçimi gömlek olmamasıyla ve biçim olarak yerel kodlardan uzak olmasıyla doğru bir tercih gibi görünmüyor. Anlatımda her şeyin tekrar tekrar seyirciye anlatılma çabası dizinin sunulduğu kitleyi sorgulamaya yol açıyor. Sıradan Netflix izleyicisinden çok TV dizisi izleyicisine yapılmış bir dizi izlenimi uyandırıyor. Bu da Netflix’in Türkiye piyasasına girmek için kullandığı bir strateji olarak doğal karşılanabilir.

 

Oyunculuklara bakıldığında aşırı karikatürize edilmiş karakterlerden ve repliklerden soyutladığımızda iyi olduklarını görebiliriz. Bu tek başına yeterli olmuyor. Atmosferin bütününü oluşturan küçük parçaların mekanizmaya olumlu etki etmesi beklenir. Senaryodaki aksaklıklar kurguya olduğu kadar oyunculuklara da kötü etki ediyor.

 

Genel olarak baktığımızda atmosfer yaratmada özellikle senaryo bağlamında çokça yürümeyen parçaları olsa da ilk yurtdışı bağlantılı fantastik dizi olarak ele aldığımızda merak uyandırıyor olması ve bu merakla kendini izlettiriyor olması bile önemli. Ancak daha fazlasını yaparak Türk dizi yapımcıları, yönetmenleri kendi fantastik dillerini oluşturabilirler. Bu durumda Hakan:Muhafız gelişimin önemli bir parçası haline geliyor.

 

twitter.com/_cheshirekedisi

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Emre Ahmet Seçmen: “Bu belgesel için 53 r...

Emre Ahmet Seçmen: “Bu belgesel için 53 r...

Fırat Sayıcı

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Fırat Sayıcı

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Aziz Alaca: “Kısacıların birçok uzuncudan...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter