Popüler Sinema

Efektif Sanat ile UFP ortaklığıyla çekilen filmin senaryosu Murat Toktamışoğlu tarafından kaleme alınmış.  Fatih Gürler ile Ramazan Özer’in yönetmenliğindeki İki filminin oyuncu kadrosunu ise Tuğba Tutuğ, Emin Gümüşkaya, Tuana Naz Tiryaki ve Taner Cindoruk oluşturuyor.

Filmin konusunu bir anne ile kızının yeni taşındıkları köy evinde yaşadıkları tuhaf olaylar oluşturuyor. Yaşadıkları sorunlar nedeniyle eşinin ısrarları sonucu şehir dışındaki bahçeli bir eve taşınan Meltem, bu değişiklikten oldukça mutsuzdur. Kocası ve kızının yeni eve taşınma mutluluğunu onlarla paylaşamaz. Kısa bir süre sonra kocasının evden gitmesiyle Meltem tuhaf sesler duymaya başlar. 

İki, The Shining (1980) filmine öykünen bir senaryoya sahip olsa da, kurgusu nedeniyle anlaşılmaz bir sahneler yığınına dönüşmüş durumda. 2006 yapımı Küçük Kıyamet, 2015 yapımı Helâk: Kayıp Köy ve 2016 yapımı Sekerat: Son filmlerindekine benzer ölüme dair “kapıya vurulması, kadın karakterin etrafını yılanların sarması, mezar kazılması, diri diri mezara gömülme, toprak altında sıkışma, kabus görme” gibi göstergelerle ilerlemesine rağmen, filmin sonu bu göstergeler ışığında noktalanmıyor. Bilinçaltının derinlerine inilmesi karanlık bir ormanda kaybolma olarak görselleştirilirken, filmin basın bültenlerinde yer alan mezar taşı yerine bir dilek ağacı kullanılması verilmek istenen mesajın sapmalara uğramasına neden oluyor.

Sosyal medya reklamlarında “cini, şeytanı ve dini korku unsuru olarak kullanmayan korku filmi” olarak lanse edilen İki’nin açılış sahnesinin yatakta karabasan tarafından boğulmayla başlaması bu tezi ilk sahnede çürütüyor. Karabasan ve sonraki sahnelerde görülen paranormal hareketliliklerle birlikte duvarlarda gölge şeklinde yansıtılan ve sonrasında açıklanmayan görüntüler İslam dinindeki cini; “seni huzura kavuşturmak için almaya geldim” söylemi ve mezarla ilgili tavırları nedeniyle bekçi ise Azrail’i akla getiriyor. Yukarıda değinilen, ölüme dair göstergeler aynı zamanda İslam dinindeki berzah sıkışması, kabir azabının ya da ölmüş olma durumunun yansıtılması için de kullanıldığı düşünüldüğünde tüm bu unsurların kullanımı sonrasında filmin başka bir finalle bağlanması dahi durumu kurtarmıyor ve bahsi geçen iddianın maalesef çürümesine neden oluyor.

Filmin renk düzenlemesi yapılmış ancak benzer yapımlarda karşımıza çıkan ses kurgusu ve senkron sorunu bu filmde de bulunuyor. Filmdeki oyunculuklar maalesef vasat, filme ilişkin en büyük sorunu ise kurgu oluşturuyor. Paralel kurgu tekniğiyle yapılandırılmaya çalışılmış olsa da, sahnelerin birbirinden kopuk ve tamamlayıcı olmaması nedeniyle film izleyici için içinden çıkılmaz, çözümü olmayan bir bilmeceye dönüşüyor. Filmdeki kadın karakterin yaşadığı tuhaf olaylar, kocasının neden evden ayrıldığı, köye taşınmalarının sebebi olarak gösterilen kadının psikolojik rahatsızlığının ne olduğu gibi soruların yanıtlarını bulmak için izlediğimiz film, maalesef bunları da yanıtsız bırakarak sonlanıyor.

Sonuç olarak korkudan ziyade gerilim atmosferinin hakim olduğu İki, başarısız yapımlar arasındaki yerini alıyor.

twitter.com/gizsimsek