Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Hollywood’u döven kadın

Hollywood’u döven kadın
(7.8/10)
Üye: Serdar Akbıyık
Steven Soderbergh için ne denebilir ki? Bir çok yönetmenin başarılı filmi var. Ama onun neredeyse bütün filmleri hem gişe de hem sinema sanatı adına değerli. Bunun yanında en önemlisi ise kendini tekrarlamayan bir yönetmen olması.

 

İlk olarak 1989 yılında Seks, Yalanlar ve Videotape filmiyle dikkati çekti Soderbergh. Erin Brockovich, Traffic, Ocean’s Eleven, Full Frontal, The Informant gibi muhteşem filmleri sırayla çekti. Daha birçok üretimi de bu filmler kadar başarı sağladı. En son olarak Salgın filmiyle yine tartışmalı bir gündem yarattı. Bu hafta vizyona giren Haywire’ın konusunu okuduğumda şaşırdım. Çok da ilginç olmayan bir ajan filminin metniyle karşı karşıya kaldım. Soderbergh gibi bir yönetmen niye böyle bir projeye imza tattı? Bu saatten sonra gişeye oynaması saçma olurdu. Fakat gördük ki yine filmde bir “Soderberghlik” yapmış.

 

Öykünün kahramanı ajan Mallory Kane’i canlandıran Gina Carano filmin en büyük sırrı ve gücü. Böyle bir kadın görmediğinize eminim. Kadın oyunculardan bahsederken güzelliklerinden, fiziklerinden, romantizmden filan bahsederiz. Gina Carano güzel güzel olmasına ama onu asıl benzersiz kılan yumrukları ve tekmeleri. Carano bir iki önemsiz filmde oynamış ama gerçek hayatta şampiyon bir Kikboksçu. Filmi seyrettikten sonra bir iki dövüş kaydını seyrettim youtube da. Bütün o gladyatör kadınların yanında güzelliğiyle dikkat çekiyor ve vurduğunu da oturtuyor.

 

Şimdi bunları bilmeden filmi seyretmeye başladım. Güzel esmer bir kız. Kafeteryada oturuyor. Tam o sırada son dönemin yakışıklı jönü ve bir çok filmde karşımıza çıkan Channing Tatum kafeteryaya giriyor. Carano’nun canlandırdığı Mallory Kane’in karşısına oturuyor, konuşmaya başlıyorlar. Ve konuşmanın biryerinde Tatum elindeki sıcak kahveyi Mallory’nin suratına boca ediyor. Sonra başlıyor yumruklamaya. Bir erkeğin bir kadını bu kadar sert dövdüğüne filmlerde bile rastlamamıştım. Derken yediği yumruk sonrası yerden kalkamayacağını düşündüğünüz Mallory bir başlıyor Tatum’u pataklamaya. Yok böyle birşey. Bir kadının bir erkeği böylesine acımasızca ve gerçekten hırsla dövdüğünü hiç görmemiştim. Film o andan itibaren benzerlerinden ayrılıyor.

 

Öykünün başından sonuna dek Gina Carano’nun dövmediği Hollywood ünlüsü kalmıyor. Hele Michael Fassbender’i öyle bir dövüyor ki, yıldızın son filmi Shame’deki kadınların bütün intikamını alıyor. Sonunda kafasına sıkıp rahatlıyor.

 

Soderbergh’in tek başarısı Gina Carano’nun doğal olmayan dövüşme kabiliyetini kullanması değil tabii. Bir kere mükemmel bir cast toplamış ve her oyuncunun kişiliklerinin rengini saptayıp ona göre bir rol dağılımı yapmış. Mesela Ewan McGregor’un o fazla güven vermeyen ifadesinden çok iyi yararlanmış. Demin dediğimiz gibi Fassbender’in keskin tipinin cezasını ağır kesmiş. Antonio Banderas’ın sonunu bizim hayalgücümüze bırakmış. Film içinde bütün bu oyuncuların gerçek hayatlarındaki kişiliklerinin renklerinden yararlanmış.

 

Film tarzı itibariyle bir yönetmen filmi olmasa da, içinde bir çok önemli yıldızı barındırsa da, filmin iki kahramanı Gina Carano ile Steven Soderbergh. Kesinlikle eğlenerek ve şaşkınlıkla seyredilebilecek bir film. Öneririm...

 

Serdar Akbıyık

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter