Popüler Sinema

Sinan Çetin’in Çanakkale Çocukları filminden sonra sezonun ikinci Çanakkale filmi de vizyona girdi. 600 kopya ile, 10 ayrı ülkede, dört ayrı dilde izleyiciyle buluştu Çanakkale 1915. Bu buluşma biraz sessiz sedasız oldu aslında. Şaşaalı bir gala yapılmamış olmasının nedeni ülkenin içinde bulunduğu duruma bağlanıyor. Aslında daha çok da sosyal medyadan gelecek tepkilerden çekinilmiş. Bence hem yurtiçi hem de yurtdışında galalarla, bağıra çağıra vizyona girmesi gereken bir film Çanakkale 1915. Sosyal medyaya kalsa kimse adım atamayacak, keşke iki üç yoruma takılmayıp, sadece Türkiye değil yurtdışında da büyük gala ve tanıtımlar yapsalardı. 11 milyon TL bütçelik bu görkemli filme tanıtım anlamında haksızlık yapıldığını düşünüyorum...

Çanakkale filmleri furyasının Fetih 1453’ün büyük gişe başarısının bir uzantısı olduğuna inandığımı yazmıştım. Çanakkale 1915 de bu furyanın ikinci filmi (üçüncüsü 18 Mart 2013’te vizyona girecek). Milli duyguları ön plana çıkartması, Türk askerinin kahramanlık hikâyelerini anlatması açısından hedefi vurmuş görünüyor. Çanakkale 1915, Şu Çılgın Türkler ile satış rekorları kıran Turgut Özakman’ın Diriliş-Çanakkale 1915 adlı kitabından yola çıkılarak çekildi. Özakman’ın filmi görünce ekibi tebrik etmiş olduğunu parantez arası notu olarak ileteyim.  Yazarının da beğendiği filmle ilgili ilk eleştiriler yönetmenin ismi açıklanınca gelmişti.

Süpürr! filminden tanıdığımız Yeşim Sezgin’in böyle bütçeli bir savaş filminin altından kalkıp kalkamayacağına hep soru işaretiyle bakıldı. Sezgin en güzel cevabı ortaya koyduğu filmle vermiş diyebilirim. Bu güçlü kadın patlamalı, taaruzlu, acılı, sancılı bir filmi ve erkeklerden oluşan bir oyuncu kadrosunu öyle bir yönetmiş ki...

Tebrikler, tebrikler...

Çanakkale 1915 için yarı belgesel yarı kurmaca bir çalışma denebilir. Bir diğer adıyla docu-drama da diyebiliriz. Film, Balkan Savaşı’nda hezimete uğrayarak yenik ayrılan bir milletin silkinerek ayağa kalkışının hikâyesine odaklanıyor.  Müttefiklerin aciz gördükleri ülkemize saldırırken nasıl hezimete uğradıklarını gözler önüne seriyor.  Tabii bir yandan da bu destansı savaştaki Bigalı Mehmet Çavuş, Seyit Onbaşı, Esat Paşa, Binbaşı Ali ve Mustafa Kemal Paşa gibi asıl kahramanlarına saygı duruşunda bulunuyor. Savaşın akıbetini değiştiren kararlara ve olaylara imza atan kahramanlarımızı canlandıran isimler Şevket Çoruh, Serkan Ercan, Barış Çakmak, Rıza Akın, Ufuk Bayraktar, Emre Özcan, Bülent Alkış...  Mustafa Kemal Paşa’yı başarıyla canlandıran isim Aşk-ı Memnu gibi dizilerden ve ‘Nefes: Vatan Sağolsun’ filminden hatırlayacağınız İlker Kızmaz. 

Çanakkale Savaşı, daha çok Türklerin gözünden anlatılıyor filmde. Birkaç sahne dışında düşman cephesinde yaşananları görmüyoruz. Elbette bilinçli bir tercih bu. Bizim cephede anlatılan karakterlerdeyse birinin, bir diğerine üstünlüğü yok. Askerinden çavuşuna, teğmeninden paşasına kadar herkesin emeği ve çabası, bir gösteriliyor.  Öyle ki sonradan ülkenin başına geçecek olan ulu önder Atatürk bile filmde diğer karakterlerle eşdeğer gözüküyor. Çünkü bu ülke için akan her damlanın payı aynı kutsallıkta. 

11 milyon TL. bütçeli filmin en önemli yanı, çekimlerin gerçek mekânlarda, yani savaşın bire bir yapıldığı yerlerde gerçekleştirilmesi. Bu, Çanakkale 1915’e hem öğretici bir belgesel havası veriyor hem de seyirciyi işin içine daha hızlı çekiyor. Bunun gerçekleşmesi adına neredeyse girilmesi bile yasak olan bölgeler için Genelkurmay Başkanlığı’ndan özel izinler alınmış. Yaklaşık iki bin adet asker üniforması, üç bin adet de sivil kıyafeti dikilmiş. Yüzlerce silah, onlarca filika üretilmiş. Türk sinemasında eşine az rastlayacağımız görsel efektler için uzun uğraşlar verilmiş. Efektler Serkan Zelzele’nin yönettiği bir ekibin elinden çıkma.

Haftanın, belki de bu sezonun en önemli Türk filmlerinden biri olan Çanakkale 1915, vatan toprağını savunma uğruna Anadolu’nun bağrından kopup gelen binlerce evladımızın, düştükleri içler acısı duruma karşılık nasıl mücadele verdiklerini çarpıcı bir dille anlatıyor.

Yanınıza eşinizi dostunuzu, çoluğunuzu çocuğunuzu alarak bu filme gidin ve bu ülkenin nasıl sağlam temeller üzerine kurulduğuna bir kez daha şahit olun. Hiçbir silahın yurt sevgisinden daha güçlü olmadığını bir kez daha anlayacaksınız.

Özel İzin Alarak Çekim Yapılan Yerler

Mecidiye Tabyası * Mecidiye Tabyası bonetindeki (tabyaları oluşturan odalar) ziyarete kapalı özel bölümler * Nusrat Mayın Gemisi * Çimenlik Kalesi * Çimenlik Kalesi Sığınağı * Nara Kalesi’ndeki hastane sığınak ve bonetler * Bigalı Köyü * Bigalı–Bigalı Atatürk Evi Müzesi (Savaş zamanında Atatürk’ün karargah olarak kullandığı mekan) * Çanakkale Anıtı

Ömür Gedik

twitter.com/omurgedik