Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Ezdik, yaktık, vurduk ama ölmedi!

Ezdik, yaktık, vurduk ama ölmedi!
(6.5/10)
Yazar: Murat Tolga Şen
Yıllar önce izlediğim bütçesiz, iddiasız ancak nefis bir Türk filmi var; Fasülye… Çocukluk arkadaşlarımdan Selim Erdoğan ve Gürkan Uygun’un da rol aldığı film, sıradan bir insanın istemeden başına gelenlerden mütevellit bir suç komedisiydi. Köyün emeklilerinin vergi iade zarflarını şehre götürme görevini üstlenen dilsiz bir gencin bir dizi talihsiz rastlantı ile mafya hesaplaşmasının tam ortasında kalmasını anlatan bu filmi neden bu kadar çok sevdiğimi dün Sağ Salim’i izlerken buldum!

 

Filmimizin kahramanı Salim, saf ve kurnaz bir Anadolu köylüsü... Keloğlan’ın saçlısı bile diyebiliriz. Ekmeğini taştan çıkartır; köyden kasabaya kamyonetiyle mal taşıyarak üç beş kuruşla hayatını döndürür. Fakat ölülerden, gece rüyalarına girecek kadar çok korkar. Gel gör ki yine cesetlerle dolu kabuslar gördüğü bir gecenin sabahında köyün muhtarı kendisinden Mersin'den Sivas'a bir cenaze taşımasını rica eder. Başta çok isteksiz olsa da muhtarın ısrarı kıramaz ve olaylar gelişir.

 

Sağ Salim, kağıt üzerinde hiç sarkmayan, çağlayarak akan, tempolu komik bir hikaye ancak senaryo, yönetmenlik, kurgusu sağlam olan masanın oyunculuk ayağı çatırdıyor. TV dizilerinde yan karakterleri oynayarak ismen değilse de cismen ünlenmiş bir ekibin en önünde 11833’lü telefon reklamlarının yüzü Burçin Bildik var. Geçen yıl eşini talihsiz bir kazada kaybeden oyuncunun geri dönüşü olarak da yorumlanabilir bu film…

 

Ancak… Sağ Salim’in başına, bir komedi filminin başına gelebilecek en kötü şey geliyor; kötü olmayan ancak komedi zamanlaması düşük, sıkıcı oyunculuklar… Burçin Bildik reklamlardaki kadar sempatik olamamış bu rolde… Filmin güldürme kapasitesi en yüksek iki oyuncusundan biri olan Yakup Yavru’nun film boyunca ölü, Orçun Kaptan’ın ise bir tabutta sıkışmış olması affedilecek gibi değil. Neyse ki, Çakallarla Dans’tan tanıyıp sevdiğimiz/güldüğümüz Murat Akkoyunlu göründüğü her sahneyi yükselterek tepki toplamayı başarıyor.

 

Filmin ortalarından itibaren gülmece düzeyini arttırabilmek için olsa gerek biraz fazlaca bir bağırış, çağırış yaşanmaya başlıyor. Seyirci böyle anlara tepki verse de finale doğru yorucu bir seyire yol açtığını düşünüyorum.

 

Dijital kamera ile çekilen filmin görüntü ve sanat yönetmenliği epey başarılı ancak bunu tam olarak aktaramayan color correction renkleri ya çok patlatmış ya da tamamen söndürmüş… Karanlık olması gereken sahnelerde koyu lacivert rahatsız edici bir tonlama mevcut.

 

Yazının sonunda belirtmek zorundayım ki; Ersoy Güler tek film çekip unutulacak isimlerden biri olmayacak. Ticari sinemaya kaliteli örnekler katmak için kendini ne kadar ortaya koyduğu çok belli olan yetenekli bir sinemacı ancak oyuncu seçimi üzerine çok kafa yorması gerekiyor. Sağ Salim’de neredeyse Her Şey Çok Güzel Olacak’a yakın bir şekilde duran komik/duygusal potansiyel, yere düşünce kapağı açılıp yerlere saçılan turşu bidonu misali boşa gitmiş. Eldeki malzeme o kadar kuvvetli ki… Ersoy Güler yine bu senaryo, aynı teknik ekip ama bambaşka bir kast ile yılın komedisine imza atabilirdi. Yine de haftanın güldürme iddiasında olan yerli filmleri arasında kesinlikle tercih edilmesi gereken film; Sağ Salim…


Murat Tolga Şen

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter