Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Demir Portakal!

Demir Portakal!
Yazar: Fırat Sayıcı Bu yıl 51.sini, üstelik sinemamızın 100. yılında, layıkıyla yapılacağını düşündüğümüz Altın Portakal’ın düştüğü duruma bakmak gerçekten üzücü.

Sansür iddiasıyla başlayan ve ardı arkası kesilmeyen hatalar, zincirleme bir şekilde tüm sektörü etkiledi. 

 

Hadi itiraf edelim! Elif Dağdeviren adı ilk duyulduğunda sektörde hepimizin kafasında ‘mı acaba?’ sorusu oluştu. Kendi alanında oldukça başarılı bir isim Dağdeviren. Farklı bir ekiple eminim ki sorunsuz da atlatabilirdi bu süreci. Ancak belli ki oluşturduğu kadroda sıkıntılar var. Kulağımıza gelen bilgilerle henüz yolun başındayken bile festival yönetim ekibi arasında çatışmalar olduğunu öğrenmiştik. Piyasanın kesinlikle en iyi PR şirketlerinden biri olan SRP’yi bile üzen mevzular olmuş olmalı ki, Serap Hanım mevcudiyetini çekti festivalden. Ardından tartışmalar devam etti. Geçici ve acil çözümler aramak adına çok komik rakamlarla çeşitli prcılarla konuşuldu. Gelinen noktada da kültür-sanat camiasını hiç tanımadıklarını düşündüğüm ve sadece ‘söyleneni yapmak’ amacıyla işe koyulan Effect PR işin başına geçti. Sansür olaylarından sonra -haklı ya da haksız yorum yapmam- gelinen noktada çağırılan basın mensupları, film ekipleri ve sinema yazarlarının yarısından fazlası gelmeyeceğini açıklayınca şimdi yana yakıla festivale gelecek insan arıyorlar. Altın Portakal’a yakışmayacak hareketler bunlar. Zira ilk kez böyle durumlara tanık oluyoruz.

 

Sansüre bulaşması gereken belki de en son şey sanat iken, sansürle anılan bir “51. Yıl” hiç yakışmadı portakala. Sinemamızın sembolik de olsa 100. yılında sinema sektörüne layık bir kutlama yapamamak Altın Portakal’ın bu yılki en büyük ayıbı olacak ve uzun yıllar unutulmayacaktır. Zira bu sansür başlangıcı diğer festivallere de sıçrar ise halimiz harap! Reyan Tuvi’nin gezi olaylarına odaklanan filminin uğradığı haksızlık, ön jüriye karşı yapılan ben bilirimci tavırlar, festival yönetiminin kriz yönetiminde sınıfta kalması, sektöre üstten bakan tavırlar, açıklama üstüne açıklama yapan yazarların ve sinemacıların dertlerinin dinlenmemesi, kaçamak bir dille yazılan aksak özür metni, çığ gibi büyüyerek portakalın güzelliklerini çoktan örttü kanımca. Çıkarları doğrultusunda yazılar yazan sektör sinemacılarından bahsetmeyelim bile! Önceki yıllarda Menderes Türel’in yaptığı festivaller hala akılda. Her ne kadar bazıları bu kadar şaşaaya ne gerek var diyorlardıysa da Türel ve o dönemdeki festival yönetimi işin hakkını vermekteydi. Umarım önümüzdeki yıllarda Türel, Altın Portakal’ı bu polemiklerden ve talihsizliklerden uzak tutar. 

 

Son zamanlarda sık sık dile gelen tescilli/tescilsiz sinema yazarlığı tartışması için ben de iki çift laf etmek isterim. Sinema yazarlığı bir doktor gibi diplomaya ihtiyaç duyulmayan, içindeki sinema aşkının, kendini sürekli geliştirmenin ve de en önemlisi hiç bitmeyen film izleme isteğinin karışımıdır biraz. Bunların yanı sıra elbette ki bolca kaynak okumak ve düşüncelerini okunabilir, anlaşılabilir şekilde okuyucuya aktarmaktan geçer sinema yazarlığı. Her filmin olduğu gibi her sinema yazarının da okuyucu kitlesi ayrıdır. Kimsenin tekeline giremez sinema yazarlığı. Hele ki internette yazan, sinema siteleri kuran, özellikle de yaşça bizlerden genç arkadaşları ötelemek en nihayetinde mesleğe ihanettir. Hali hazırda basılı gazetelerde sinema yazan kişi sayısı iki elin parmaklarını geçmiyorken, interneti, online dergi ve sinema sitelerini hor görmek neyin nesidir? Şu an emin olun ki, sinema sektörünün nabzını tutan, film üretenlerin ve sinema seyircisinin büyük önem verdiği siteler bunlar… Beyazperde, Sadibey, Arka Pencere, Cinedergi, Öteki Sinema, Film Hafızası, Filmloverss, Popüler Sinema, Ekşi Sinema, Cineritüel, Film Makarası, Paralel Sinema..vs. (Unuttuklarım varsa lütfen affedin beni) Çoğunu tanıdığım, sohbet ettiğim, arkadaşlıklar kurduğum, sinema muhabbetlerinden aşırı zevk aldığım insanların, kendisine yol göstermesi gerekirken dışlamaya çalışan büyüklerinin tavrını anlamış değilim. Hepimiz farkında değil miyiz, bir beş yıl sonra basılı yayının kalmayacağını, herkesin zaten internette yazacağını? Ki çoğumuz hali hazırda zaten internetteyiz… Hem bize ne seyircinin, okuyucunun kimi okumak istediğinden? Kim daha iyi yazar ve kitlesini oluşturursa, hak etmiş demektir!

 

Gelelim benim de içinde bulunduğum bazı sinema yazarları ve gazetecilere uygulanan ambargo mevzusuna. Bu yıl, başından beri Altın Portakal’dan gelen tüm davetlere iştirak ederek, haberler yaparak elimizden geleni yaptığımız halde uğradığımız muameleyi hiç hak etmedik. Üstelik Elif Dağdeviren’den sosyal medya konusunda bir davet alıp Maslak’taki ofise giderek fikirlerimi ve önerilerimi de asistanıyla paylaşmıştım. Daha sansür tartışmaları başlamadan ortaya çıkan bu asıl sansür meselesinin müsebbibi kim ya da kimler tam olarak bilinmiyor. Bizlere net bir açıklama yapılmıyor. Film forumdan dolayı otellerin çok dolu olduğu gibi şeyler geveleniyor. Sanki bu festivalin asıl amacı ‘Film Forum’muş gibi! Ancak bu hakkı nereden aldıklarını sormak lazım? Sevmediğiniz ya da geçmişte kişisel anlaşmazlıklar yaşadığınız insanların önünü kesmek, veto etmek, elinde bulundurduğunuz ‘geçici’ gücün arkasına sığınmak neresinden baksanız acınası bir durum. Yaklaşık 15 yıldır sinema yazarak, sinema programları yaparak hayatını kazanan biri olarak ilk kez karşılaştığım bu durum karşısında şaşkınlığımla üzüntüm yarış halinde. Üzüldüğüm nokta insanların neden bu kadar küçük düşündüğü? Neden bu ülkede eline gücü alan ilk iş olarak bu gücü kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlar? Neden profesyonel iş hayatına duygularını karıştırırlar?  Kendi hayatınızda adalet duygusundan vazgeçmiyorsanız dokunduğunuz her işe ve her kişiye de bunu sağlamak zorundasınız. Çünkü adil olmak, adil kalmak bunu gerektirir! 

 

Yönetimler gelir geçer, basın ve halkla ilişkiler şirketleri ve hatta danışmanlıklar da gelip geçer. Ama festivaller kalır, sinema kalır. Ondan da önemlisi bizlerin sinema sevdası ve kalemlerimiz daha da sağlamlaşır. İşte tüm bu sebeplerden dolayı bu yıl portakal altından değil. Maalesef demirden! 

 

Fırat SAYICI

twitter.com/firatsayici

Etiketler: altın portakal

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter