Popüler Sinema

2015 yapımı Deccâl'in devam filmi olan Deccâl 2'nin yönetmen koltuğunda ilk filmde olduğu gibi Özgür Bakar bulunuyor. Yapımcılığını Film Fabrikası'nın üstlendiği filmin senaryosu da ilki gibi Özgür Bakar ve Alper Kıvılcım tarafından yazılmış, görüntü yönetmenliğinde yine Uğur Kaplan bulunuyor. Filmin başrollerinde Gülay Hayır, Murat Prosçiler, Burak Sarımola, Aysan Sümercan, Arzu Budak, Volkan Cal, Toygun Ateş ve Emel Karaköse yer alıyor.

Deccâl 2, Deccâl'in kaldığı yerden devam ediyor. Deccâl'i doğuran Duygu, çıldırarak kendini öldürür ancak kehanetin gerçekleşebilmesi için Deccâl'in kendi kanından biri tarafından venüs tutulmasında emzirilerek ritüelin tamamlanması gerekmektedir. Tarikat bir yandan Duygu'nun kardeşi Öznur'u bir yandan da Deccâl'i koruyup izlemektedir. Bir aileye evlatlık verilen Deccâl'e Ateş adı verilir. İlk filmde Duygu'nun ev sahibesi ve aynı zamanda da şeytan tarikatinin başında olan Nurdan Hanım, bu kez evlatlık alan ailenin ev sahibesi konumundadır. Ateş eve geldikten sonra eşinin artan iş seyahatleri ve evde yaşanan garip olaylar sebebiyle kadın için kabus dolu günler başlar. 

Bakar'ın her filme yerleştirdiği imzalarından birkaçını bu filmde de görmek mümkün. İlk film olan Deccâl'de kullanılan evin tekrar kullanılması, Bakar filmlerinin olmazsa olmazı durumundaki lanetli ev temasını devam ettirirken, ölü karga ile ilk filmi Ammar: Cin Tarikatı'na göndermede bulunuyor. Deccâl'de kullandığı yasak meyve olan elma metaforunu bu filminde de görmek mümkün.

Üç büyük dinin ortak noktası olan anti-İsa yani Deccâl kavramının ve kıyamet alametlerinin ilk filmde olduğu gibi bu filmde de yalnızca televizyon haberleri aracılığıyla verilmesi, deprem ya da doğal afetler gibi durumları karakterlerin bizzat yaşamaması filmin inandırıcılığını sekteye uğratıyor. Kanlı dolunay, nehirlerden su yerine kan akması, denizdeki canlıların karaya vurması, çekirge istilaları, kuraklık ve kıtlık gibi şu an günümüzde de yaşanmakta olan bazı durumların karakterlerin etrafında şekillendirilmemiş olması kıyamete ilişkin bir film için büyük bir eksiklik olarak dikkat çekiyor.

Deccâl 2'nin müzikleri, görüntü yönetmenliği, makyajları ve kurgusu başarılı. İlk filmde görsel efekt olarak eklenen sineklerde yaşanan yapaylık maalesef bu filmde de karşımıza çıkıyor. 

Murat Prosçiler ve Burak Sarımola'nın yer aldıkları her sahnedeki performansları göz doldurucu. Özellikle Sarımola'nın su falı sırasında yaşadığı zihinsel boyut değiştirme sahnesi ve Prosçiler'in duman görünümlü iblisler tarafından boğulma sahnesi gerçekçi ve etkileyici. Filmin karakter oyuncuları olarak Aysan Sümercan ve Arzu Budak dikkat çekiyor. Aysan Sümercan ilk filmdeki karakterize özelliklerini aynen devam ettirirken, Arzu Budak Işık tiplemesiyle oldukça başarılı yeni bir karakter yaratıyor. 

Deccâl 2'nin senaryosundaki bazı devamlılık ve mantık hataları filmin akışını sekteye uğratıyor. İlk filmde yer alan Duygu'nun kimsesiz olmasına rağmen bu filmde Öznur adında bir kardeşinin ortaya çıkması, Öznur'un bir kardeşinin olduğunu garipsememesi ya da şaşırmaması; ilk filmde şehir merkezinde olan Nurdan Hanım'a ait olan evin devam filminde İstanbul dışında dağlık bir alana konumlandırılması; ilk filmde cesetlerin göründüğü dolapla bu filmdeki dolabın aynı olmaması gibi devam filminde yapılmaması gereken hatalarla dolu. İlk filmin sonunda doğum sahnesinde şeytan tarafından öldürülen Nurdan Hanım dahil olmak üzere tüm tarikat üyeleri devam filminde hiçbir şey olmamışçasına tekrar karşımıza çıkıyor. Öznur'un duvara kanıyla yazdığı Arapça ayetin bir hattatın elinden çıkmış kadar düzgün olması gibi detay hatalar da eklenince maalesef oyuncuların başarılı performansları bu hataları. 

Sonuç olarak; Avrupa ve Amerika'daki benzer çekilmiş anti-İsa filmlerini sevenler, İslami unsurların olabildiğince az kullanıldığı Deccâl 2'yi bir devam filmi olduğunu göz ardı ederek tercih edebilir.

twitter.com/gizsimsek