Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

DANISH GIRL - Danimarkalı Kız

:: Videolar DANISH GIRL - Danimarkalı Kız
(5.0/10)
Üye: Murat Duygu
Danish Girl, cinsel kimlik karmaşası üzerine büyük laflar edecekmiş gibi yapıp etliye sütlüye pek dokunmadan düz bir anlatımla tarihteki ilk transseksüel olan Einar Wegener yani Lili Elbe’nin yaşam öyküsünün bir kısmını bize böyle anlatmaya başlıyor.

Televizyon kökenli yönetmen Tom Hooper’ın adını 2010 yapımı The King’s Speech (Zoraki Kral) filmiyle duymuştuk. En iyi yönetmen de dâhil olmak üzere 4 dalda Oscar alan film yönetmenin ikinci uzun metrajlı filmiydi üstelik. Daha önce 2009 yapımı The Damned United (Bela Takım) isimli filmiyle adından çok söz ettirmemişti ama yönetmenin tarzının tarihi şahsiyetlerin başından geçen gerçek olayları anlatmadaki düz ama başarılı anlatım biçimi olduğu ilk filminden kendini göstermişti. Filmografisinde 2012 yapımı Les Miserables (Sefiller) dışındaki bütün filmlerinin kahramanları gerçek hayattan karakterlerdi (Sefiller romanı gibi diğer filmlerin kahramanlarının da hayat hikâyelerini anlatan kitaplar var). 


 

Yönetmenin yeni filmindeki hikayesinde yine gerçek hayattan bir şahsiyet ve gerçek olaylar anlatılıyor ve bizleri 1929 yılına Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a götürüyor. Manzara ressamı Einar Wegener (EddieRedmayne) ve okulda tanışıp evlendiği kendi gibi ressam olan (Porte ve Figüratif resimler yapıyor) karısı Gerda (Alicia Vikander) resim yaparak hayatlarını kazanmaya çalışmaktadırlar. Manzara resimleri yapan Einar, çocukluğunun geçtiği yöreyi sürekli resmetmektedir (İçselleştirilen travmatik anılar ve yerler sanatçının beslendiği kaynaklardandır). Gerda ise hep erkek figürleri ve portreleri yapmaktadır. Galeri sahibinin farklı şeyler yap tavsiyesiyle başladığı balerin ve kadın konulu resimlerin modeli geç kaldığında ya da gelmediğinde yarım kalmaması için eşinden yardım istemektedir. Bu yardım modelin yerine bazen ayak çizmek bazen de bacak çizmek için kocasının kadın çorabı ve ayakkabı giymesidir. Einar bu modellikler sırasında kadın kıyafetlerine ilgi duyduğunu hisseder. Zamanla gizlice karısının geceliğini giymeye bile başlar. Önce sanatçılar balosuna çılgınlık olsun diye kadın kılığında katılan Einar burada hemen erkeklerin dikkatini çekiyor ve içinde değişik duygular olduğu ortaya çıkmaya başlıyor. Çünkü, Einar homoseksüel değildir erkek bedenine hapsolmuş bir kadındır. 


 

Danish Girl, cinsel kimlik karmaşası üzerine büyük laflar edecekmiş gibi yapıp etliye sütlüye pek dokunmadan düz bir anlatımla tarihteki ilk transseksüel olan Einar Wegener yani Lili Elbe’nin yaşam öyküsünün bir kısmını bize böyle anlatmaya başlıyor. Daha önce yine tarihi bir karakteri sorunu üzerinden anlattığı hikâyeyle Oscar kazanmış bir yönetmenle yine gerçek yaşamdan birini canlandırarak Oscar almış bir oyuncunun buluştuğu film ne yazık ki çok Oscar kazanma şablonu üzerinden ilerliyor. Cinsel kimliğini bulmak için mücadele eden Einar Wegener gerçek hayatta beşinci ameliyatından sonra enfeksiyon kaparak yaşama veda etmişti. Filmde ise, (spoiler sayılmayacağını umut ederek) hemen ikinci ameliyat sonrası ölüyor, böylece yönetmenin ve senaryo yazarının umurunda olanın gerçeklik olmadığını anlıyoruz. Yönetmenin filmin geneline yayılmasını sağlaması gereken duygu bir diyalogda geçen gibi olmalıydı. Einarın karısı Gelda’ya ameliyattan sonra dediği gibi; önce beni güzel çizdin sonra güçlü olmama yardım ettin. Keşke filmde güzel göründüğü kadar güçlü olabilseymiş. Eddie Redmayne’ın filmdeki performansıyla Oscar alma şansı ise yüksek.

 

Twitter.com/muratduygu

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter