Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Creed II: Efsane Yükseliyor

Creed II: Efsane Yükseliyor
(7.0/10)
Yazar: Uğur Hakan Hacıoğlu

Spor – dram türünde 1976 yılında başlayan serüvenin son halkası bu hafta itibarıyla ülkemizde vizyona girdi. Creed II: Efsane Yükseliyor, hayata karşı yeni bir mücadeleyle bizleri buluşturdu. İlk fragmanın gösteriminin ardından doğal olarak “atılacak daha çok yumruk var” dedik bizler de.

 

20. yüzyıl sinemasında kimilerine göre Muhammed Ali’nin popülerliğini kırmak maksadıyla bir kahramanın doğuşuna sahne olmuştuk. Rocky, Philadelphia’ da küçük bir boks salonunda antrenman yapan bir serseriyken İtalyan, solak ve cesur bakışlarıyla dönemin ağır sıklet boks şampiyonu Apollo Creed’ in dikkatini çekmiş ve kendi şampiyonluğuna uzanacak hikâyesi de böylece başlamıştı. Yıllar içerisinde ilk rakibi ile dost olan, sayısız rakibiyle ringde mücadele ederken hayatla da savaşı hiç bitmeyen Balboa, 21. yüzyılda romantik bir geri dönüşe imza atarak 2006 yılında son kez ringe çıkmış ardından da eldivenlerini asmıştı. Bunun temel sebebi de zamana ve döneme yenilmiş olmasıydı. Daha da cesur bir ifadeyle açıklamak gerekirse hayat artık onu ringde istemiyordu. 

 

Her hikâyenin bir sonu olduğu gibi her yüzyılın kendine özgü bir hikâyesi de oluşurdu. Bu hikâye bazen geçmiş hikâyelerin tecrübe, acı, özlem ve hatıralarından da beslenebilirdi üstelik. İşte tam olarak bu anda 21. yüzyılın ilk hikâyesini Ryan Coogler kaleme aldı. Aynı zamanda yönetmenliğini de üstlendiği 2015 tarihli filmi Creed: Efsanenin Doğuşu ile hepimiz yeni yüzyılın kahramanını selamlamıştık; Adonis Creed. Bir anda ortaya çıkan Apollo Creed’ in oğlu; kendisinin, Balboa’ nın ve daha birçok insanın hayatını değiştirmişti. 

 

Creed II: Efsane Yükseliyor filminde Adonis, üst üste aldığı galibiyetlerle ağır sıklet boks şampiyonu olup kemeri tekrardan Creed ailesine kazandırdı. Aynı zaman zarfında Kiev – Ukrayna’da babasıyla birlikte hem çalışıp hem de boksla ilgilenen Victor Drago’nun bir menajer tarafından keşfedilmesi geçmişin derinliklerinde gizlenen husumetin tekrar alevlenmesine olanak sağladı. 1985 yılına hızlı bir geri dönüş yaşadığımız o anda kazanan – kaybeden, iyi – kötü, kahraman – antikahraman karşılaştırmalarını tekrardan yapmaya başlıyoruz. Üstelik oğluyla birlikte Amerika’ya gelen İvan Drago bakışlarındaki sertlikten halen daha taviz vermemiş durumda. Fakat o bakışlarından ilk kez taviz verecek olması da bir tebessüm ettirmiyor değil. Tüm bunlar bir araya geldiğinde hesapların tekrardan ringde çözüleceği bir mücadele başlıyor. Bu esnada filmi izlerken aklıma “Tekerrür mü yoksa rövanş mı?” sorusu geldi. Kendi cevabımı kendime saklıyor ve bu konudaki yorumu okurlarımıza bırakıyorum. 

 

Sylvester Stallone ve Juel Taylor tarafından yazılan senaryo hem Rocky hem Creed serisinin devamı niteliğinde. Hislerimde yanılmıyorsam bu seriden yeni bir film daha gelecektir. Arkanıza yaslanın ve yıllar sonra tekrardan başlayan bu çarpışmayı seyredin. Zil çalmak üzere. 

 

twitter.com/ugurhakanhaciog

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

HABERLER

43. İstanbul Film Festivali 17-28 Nisan’...

43. İstanbul Film Festivali  17-28 Nisan’...

Yakup Tekintangaç'ın Yeni Kısa Filmi &quo...

Yakup Tekintangaç'ın Yeni Kısa Filmi &quo...

Melisa Uzunarslan'ın "Geçmiyor Günle...

Melisa Uzunarslan'ın "Geçmiyor Günle...

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter