Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

ÇOK UZAK FAZLA YAKIN - Hayatta ve Aşkta Mesafelerin Önceliği

:: Videolar ÇOK UZAK FAZLA YAKIN - Hayatta ve Aşkta Mesafelerin Önceliği
(8.5/10)
Yazar: Deniz Ali Tatar
Bir insan bir insana çok uzak ama fazla yakın nasıl olur? Aşk bir birliktelik ama bir yandan da iki insanı bu kadar uzağa atabilir mi? En önemlisi bütün duyguların hâkimi olarak varsaydığımız aşk galip gelebilir mi? “Çok Uzak Fazla Yakın” a çok uzak değiliz, hikâyesiyle baya yakınız…

Yeditepe İstanbul, İkinci Bahar ve Hırsız Polis gibi efsane projelerin büyük yönetmeni Türkan Derya, ilk kez bir filmin yönetmen koltuğuna geçiyor. “Çok Uzak Fazla Yakın” sinemaseverlere sunan Türkan Derya; filmde başlıca rolleri Burcu Biricik, Özgün Çoban, Alican Yücesoy, Metin Coşkun, Servet Pandur ve Gamze Karaduman gibi isimlere paylaştırıyor.


 

Bir insan bir insana çok uzak ama fazla yakın nasıl olur? Aşk bir birliktelik ama bir yandan da iki insanı bu kadar uzağa atabilir mi? En önemlisi bütün duyguların hakimi olarak varsaydığımız aşk galip gelebilir mi?

 

Aşkın en masum ve en tatlı hallerini izlediğimiz Çok Uzak Fazla Yakın, aşktaki en güzel halleri de en kötü halleri de en güzel haliyle yansıtıyor. Akıllıca, özenle ve seyirciye meseleyi en duru haliyle aktarılabilecek bir senaryo hazırlanmış. İki zamanlı giden hikayede bir aksama yok. Karakterlerin özellikleri iyi yansıtılıyor. Sadece Alican Yücesoy’un canlandırdığı karakterin hikâyeye ve Aslı’nın hayatına girişi gözden kaçmış. Belki o karakter için giriş hikâyesi yazılsa fazlalık olmazmış gibime geliyor. 


 

Hikâyenin okul ve tanışma zamanında çok dağınık ve uyumu olamayacak hayatlar izliyoruz. Aşk doruklarda yaşanıyor. Sadece kendini düşünen bir “Cem” karakteri var ve onun peşinde olan ve hep onunla olan bir “Aslı” karakteri var. Aslı’nın Cem’in ben merkezinden çıkışı ve kendini yaratma macerası gerçekten görülmeye değer. Teknik anlamda da bir sorun gözümüze çarpmıyor. Doğru planlarla karşı karşıya olmamız, duyguya daha da girmemizi sağlamış. Bu konuda yönetmen Türkan Derya ve rejisinin büyük bir etkisi olmuş, kocaman alkışlar o setteki herkese…

 

Filmin en etkilendiğim sahnesi ise Aslı’nın Cem’e kısa filmini izlettirdiği sahne ve ardından etkilerinin ortaya çıktığı kamp ateşi sahnesi. Filmde “Alevilik” teması o kadar güzel yerleştirilmiş ki, hikâyeye ısınmada güzel bir seçim olmuş senaryoda. Final sahneleri de kesinlikle izlemeye değer olmuş, ters köşe yapmak, filme de çok yakışmış. Uzun süre günlük dizilerde izlediğimiz ve son olarak Yüksek Sosyete dizisinde rol alan Özgün Çoban, kesinlikle içindeki büyük potansiyeli ortaya çıkarıyor. “Cem” karakterini yaşamışçasına seyirciye yansıtan Çoban, bundan sonra kesinlikle sinemada görmeyi isteyeceğimiz bir oyuncu haline gelmiş. Burcu Biricik de ilk sinema başrolünde gerçekten büyüleyici. Önceki projeleri ve üstüne yeni sezona başlayan Hayat Şarkısı’yla kendine hayran bırakmasını demiyorum bile. Biricik de kesinlikle oyunculuk hayatını bırakmaması gereken en başarılı aktrislerimiz arasında. Bu başrol ikilisi gerçekten doğru bir seçim olmuş. Gerçekten uyumlu bir çift izliyoruz.


 

“Çok Uzak Fazla Yakın” sinemamıza gelmiş geçmiş en özel aşk filmlerinden biri olmuş. Hikaye bize çok uzak değil. Fazla yakın da değil. Ama hepimizin içinden bir parça bulabileceği derecede bir yakın hikâye var… Kendinizi sinema akışına bırakabileceğiniz, biriyle birlikte izlemekten keyif alabileceğiniz bir yapım var. Başrol ikilisini sevenler aman kaçırmasın…

 

Twitter.com/CarpeDiem_Dali

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter