Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Cannes Film Festivali'nde 26 Mayıs

Cannes Film Festivali'nde 26 Mayıs
Yazar: Ve nihayet sona geldik. Bugün son yarışma filmi “Mud” (Çamur demek ama filmde özel bir ad olarak geçiyor)gösterildi. “Mud” Jeff Nichols’ın üçüncü filmi. İkinci filmi “Sığınak”ı (Take Shelter)kısa bir süre önce izlemiştik. “Sığınak”ta hem hayali hem de gerçek fırtınalar vardı ve bu yüzden yanlış bir şekilde filmi çevreci ilan edenler olmuştu. Oysa filmin konusu kapitalizm ve şizofreniye dairdi. Güvencesiz bir sosyal yapı ve ekonomik kriz, ruhsal dengesi zaten sallantıda olan bir bireyi nasıl paranoyaklaştırır diye özetlenebilirdi filmin konusu. Nichols’ın yeni filmi de doğayla iç içe ama yine çevrecilik değil filmin derdi.

 

Cannes’ı açan “Moonrise Kingdom” gibi, “Mud” da ilk aşka dair. Ellis ve Neckbone 14 yaşında iki yakın arkadaş. Ellis’i annesiyle babasının arası bozuk ve bu durum Ellis’i derinden etkiliyor. Babasına öfkeli ve bir gün tesadüfen kendisine yeni bir baba figürü buluyor Ellis. Neckbone’la gittikleri adada saklanan bir kanun kaçağıyla, yani “Mud”la tanışıyorlar. Mud aşk uğruna elini kana bulamış, sevdiği kadına kötü davranan adamı öldürmüş. Sevgilisi Juniper’le adada buluşmayı amaçlıyor. Hem polis hem de öldürdüğü adamın ailesi, kiralık katilleriyle birlikte Mud’ı arıyorlar. İki delikanlı Mud’a yemek getiriyor ve adadaki hurda bir motoru tamir etmesine yardım ediyorlar. Ellis bu arada annesi gibi iki isimli ve yaşça kendisinden büyük bir genç kıza May Pearl’e aşık oluyor. Sanki anne ve babasının yürümeyen ilişkisini başka oyuncularla ve bu sefer yürüyecek biçimde sahnelemeye çalışıyor.  Fakat hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor, aşk ilişkileri yola girmiyor. Ellis yine de aşka olan inancını koruyabilecek, ergenlikten delikanlılığa sağ salim geçebilecek mi?

 

Nichols bu sorulara insani bir biçimde yaklaşıyor ve sağlam bir sinema dili kuruyor. Nichols’un kalbinin solda olduğuna dair küçük işaretler var filmde. Neckbone’un “Fugazi” t-shirt’ü giymesi, Amerika’nın Küba’daki kanlı eylemlerinin hatırlatılması gibi şeyler filmde küçük ayrıntılar olarak var. Bu arada Fugazi Amerikan rock toplulukları içinde en sol söyleme sahip olan topluluklardandır ve bağımsızlıklarından taviz vermemesiyle tanınır. 

 

Jeff Nichols sağlam adımlarla kariyerinde ilerliyor. Şansının açık olmasını diliyorum. Film bir ödül alırsa da şaşırmam. Ödül demişken bugün festivalin ilk ödülleri belli oldu. FIPRESCI yani uluslararası film eleştirmenleri federasyonu üç bölümdeki filmlere içinden en iyileri seçti. Ana yarışmada en iyi film ödülünü Sergei Loznitsa “Siste” adlı filmiyle kazandı. Belirli Bir Bakış bölümünün birincisi ise “Vahşi Güneyin Hayvanları” filmiyle Benh Zeitlin oldu. “Vahşi Güneyin Hayvanları” sanırım satın alınmış, yakında Türkiye’de seyretmeyi umuyorum. Festivalin başlarında gösterilen film ayrıca ekümenik jürinin de birinciliğini aldı. Zaten film festivalin başından beri bölümünün favorisi olarak gösteriliyordu.  

 

Nanni Moretti’nin başkanlığındaki jürinin kararlarını yarın öğreneceğiz. Ben bir tahminde bulunayım: Ken Loach’ın “Meleğin Payı” ve Jeff Nichols’ın “Mud”ı şanslı diyorum. Bunu Moretti’nin eğilimlerini dikkate alarak söylüyorum. Benim çok net bir birincim yok ama bu dediğim filmler ödül alırsa üzülmem. 

 

 

Hitchcock
Benh Zeitlin
Sergei Loznitsa

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter