Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Bütün Okulla Yatabilirsin ama Kirli Kızları Kimse Sevmez!

Bütün Okulla Yatabilirsin ama Kirli Kızları Kimse Sevmez!
(7.4/10)
Yazar: Murat Tolga Şen
80’lere nur yağdı! Aslına bakarsanız değişen bir şey yok, sanırım biz insanlar 30 yıl öncesini anarak duygusallaşmayı seviyoruz. Hala sinemaya giden, alışveriş yapan bir neslin yaşamla sinema üzerinden son yakınlaşması gibi… 80’lerde de 50’leri anar dururduk çünkü.

 

Edepsiz Kız / Dirty Girl işte bu 80’lere giden/götüren filmlerden. Afişinden şımarık bir gençlik komedisi gibi görünen yapımın yönetmeni kısa filmcilikten gelme Abe Sylvia… 

 

Filmimizin iki kahramanı, daha doğrusu iki kaybedeni var. Babasını hiç tanımamış, annesi ve onun Mormon sevgilisi (çocukları da var) ile yaşamak zorunda kalan Danielle ve okulun en ezik elemanı denebilecek, üstüne bir de eşcinsel olduğu için dışlanan Clarke… Clarke’ın aile yapısı bizim Zenne filmindekinin tam tersi… Aşırı baskıcı ve düz bir heteroseksüel olan babası ve tamamen sindirilmiş annesi ile yaşıyor. Danielle bütün okulla yatarak kendini önemli hissetirmeye çalışsa da aslında içinde acılar büyüten bir kız… Bu zoraki ikili bir dizi olaydan sonra Clarke’ın babasının arabasını ve kredi kartlarını çalarak Danielle’in babasını bulmak üzere Oklahoma’nın dışına doğru bir seyahate çıkıyorlar.

 

Eğer sinema hafızası olan bir seyirci (sinefil) iseniz Edepsiz Kız’ı izlemeye başladığınız kolayca farkedeceksiniz ki filmin iki büyük referansı var. 80’ler gençlik filmleri denince akla gelen ilk isim olan John Hughes’un yönettiği Kahvaltı Kulübü / Breakfast Club ve Ferris Bueller’s Day Off… Bu iki film hem yapısal hem de duygusal olarak Edepsiz Kız’ı etkilemiş görünüyor. Edepsiz Kız’ın bu iki filmin üzerine söylediği tek farklı şey,  o yıllarda henüz pek sözü edilemeyen farklı cinsel tercihler üzerine olsa gerek.

 

Edepsiz Kız’ın en büyük artısı, rollerine tamamen inanmış şekilde oynayan iki oyuncusu ancak Tara Reid’i andıran fiziği ve ses tonuyla Juno Temple bir adım öne çıkıyor. Yan rollerde Milla Jovovich, William H. Macy ve Mary Steenburgen gibi deneyimli isimleri izlediğimiz filmin bu anlamda bir sıkıntısı yok ancak sorunlu kız annesi rollerinde görmeye pek alışık olmadığımız Milla Jovovich biraz “geçiyordum, uğradım” tadında bir oyunculuk sergiliyor. Diğerlerini yıllardır karakter rollerinde görmeye alışık olmamdan da kaynaklanıyor olabilir bu…

 

Filmin kendince zeki bana göre gereksiz bir esprisi var. O da Clarke ve Danielle’e ev ödevi olarak verilen ve onların bebeği olduğunu varsayarak ona göre davranmaları gereken un paketi… Clarke bu pakete bir ağız, burun, göz çiziyor ve bu un paketi neredeyse bir karakter haline geliyor. Hatta filmin dış sesi bile oluyor. İlginç, ancak fazla karikatürize…

 

Edepsiz Kız, eğer 80’lerde yapılmış olsa kolaylıkla bir külte dönüşebilirdi ancak bunun için bir 30 yıl geç kalmış… Liseli Amerikan gençlerinin partilerde sifondan bira içip kızların göğüslerine yumulduğu kaba gençlik komedilerinden sonra John Hughes’in yaptığı filmler başka bir anlayışı, farklı bir popüler sinema durağını işaret ediyordu. O zamandan bu zamana sorunlu genç teması artık iyice kevgire dönmüş durumda… Sinema işi olarak iddialı değil ancak eğer içerdiği eşcinsellik yüzünden rahatsız olmayacaksanız seyretmesi çok keyifli.. Çocuklarını anlayan aileler değil de daha çok ailelerini anlamaya çalışan çocuklar üzerine…

 

Murat Tolga Şen 

 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter