Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Bizim İçin Şampiyon

Bizim İçin Şampiyon
(6.5/10)
Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

Son 10 ila 15 yıldır yerli sinemamız açısından yılan hikayesine dönen ve gitgide kısırlaşan bir tartışma söz konusu biliyorsunuz; gişe sineması karşısında festival sineması. 

 

Bir yanda sinemaya bilet parası verip giden seyircinin büyük yüzdesini kendisine çekmeyi başaran, türünden bağımsız olarak maddi açıdan kafası hep daha rahat ‘ulusal’ gişe sineması, diğer yanda hasbelkader filmi çekip bitirmeyi başardıysa post prodüksiyonu destek fonlarından arayan, belki de ödülle döneceği yurtdışı festivallere ekibi götürürken uçak bileti hesabı yapacak kadar bütçesiz ve en sığ tanımda bile ‘sıkıcı’ olmasa dahi ‘festival filmi’ etiketinin dünden yapıştırıldığı yeni nesil sinemamız. Mesela birisine magazinin (reklamın) yüce kapıları 7/24 sonuna kadar açık, diğerinde ‘dizilerin sevilen yüzleri’ oynasa dahi oyuncunun taze ilişkisi yüz suyu hürmetine belki bir cümle içinde filmin adı geçer, şans bu ya! Örneklemeler daha sayfalarca uzatılabilir. 

 

Yıllardır pek çok meslektaşla yazdık, çizdik, konuştuk. Salt seyirci zevksizliğinden şikayet eden de oldu, sosyolojik açılardan derinlemesine inceleyen de, tespitler yapıp, çözüm yolları işaret eden de. Hatta mesela eni konu akademik makalelere çoktan dönüştü. İşte tüm bu hengame içerisinde Türk sinemasının kodlarını oluşturan Yeşilçam, ana akım (mainstream) sinema içerisinde kendisini yeniden yaratmayı başardı, başarıyor. Türk sineması kendi Hollywood’unu, para kazanılan sinema filminin de bir sanat eseri olduğunu gözeterek yeniden şekillendiriyor. Zaman çizelgesi açısından biraz geç oldu ama ülkenin toplumsal kırılmalarından gayrı adım atılamıyor tabii memlekette.

 

Bu kadar “boş yapma!” lafını neden ettim? 2018’in sonuna yaklaşırken, yerli gişe hepten kızıştı ve sabredip yukarıdaki satırları okuduysanız her bir kategoriye hizmet eden farklı filmler, gayet de iddialı bir yarışa girdi. Bu hafta itibariyle yılın hasılatını elinde bulunduran Müslüm ile benzer rakamlar kulvarında top koşturabilir mi kestirmek zor ama bu cuma vizyona giren “Bizim İçin Şampiyon” filmi tam da yukarıda özetlemeye çalıştığımız, ana akım yerli sinemanın kodlarını taşıyor. 

 

1990’lar at yarışlarını ya da en azından spor haberlerini takip edenlerin yakından tanıdığı bir isim olan, Bold Pilot adlı yarış atını merkezine alıp, senaryonun omurgasını onun çevresindeki insan öyküleri ile kurgulayan film, ilk bakışta pürüzsüz prodüksiyonu ile göz dolduruyor. Bold Pilot adını hiç duymamış olabilirsiniz ya da at yarışlarını sevmiyor, tasvip etmiyor bile olabilirsiniz ama bu film kendisini o kitleye de izletmeyi başaracak bir dile ve sinema tadına sahip. İşte bu noktada belli bir türü kırıp, ana akım sinema olunuyor zaten. Bu nokta da kadın seyirci kitlesinin de önyargısını kırmış olalım. At yarışından fazlası bu film.

 

Halen kırılamayan rekorların sahibi Bold Pilot’ın yanı sıra, atın sahibi olan Atman ailesinin ve jokey Halis Karataş’ın biyografik öykülerinden beslenen senaryoda dram, romantizm ve yer yer gülümseten komedi unsurları aynı potada eriyor. Dahası Bold Pilot’ın yarıştığı dönemde yüzlerce, binlerce insanın nasıl tek bir benliğe dönüştüğü, seyirciye adım adım hissettiriliyor. Bir at ile jokey nasıl tek benlikte birleşir, bir at salt bir hayvan türünden mi ibarettir? O bir at, bir dönem umutsuz kitlelerin, kendisini hep burun farkıyla kaybetmiş hissedenlerin nasıl umut ışığına dönüşür? 

 

‘Bizim İçin Şampiyon’dan ‘herkesin şampiyonuna’ dönüşen Bold Pilot’ın hikayesinde onu canlandıran atlar (ekipten öğrendiğimize göre 6 ayrı at oynamış Boldi’yi) elbette ki başrolde; insani başrollerdeyse Farah Zeynep Abdullah ve Ekin Koç aralarındaki kimyayı iyi tutturmuş. Filmin fakir oğlan-zengin kız klişesine yaslanmaması bu noktada ayrı bir artı puan. Ekin Koç, biyografik bir hikayede elinden gelen inandırıcılığı role yüklemiş. Öte yandan Fikret Kuşkan, filmin dramatik akışı icabı yer yer büyük oynuyor; keza Atman ailesinin bireyleri arasındaki benzer sahnelerde de aynı durum geçerli. Filmin Bold Pilot bölümlerinin, Atman ailesinin dramına dokunduğu noktalardan daha gerçekçi ve inandırıcı olduğunu açıklıkla söylemek gerek. 

 

Lafı çok uzattık, toparlayalım. Bizim İçin Şampiyon vizyonun çöp komedileri, cinli korkuları arasından sıyrılan, pürüzsüz prodüksiyonu ile ilgiyi hak eden kaliteli bir gişe filmi. Haydi pragmatist konuşalım, bu kalabalıkta bilet paranıza yazık olmaz… İyi seyirler!

 

twitter.com/duygukocabayli

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter