Popüler Sinema

Hollywood'un son zamanlarda en büyük sermayesini çizgi roman uyarlamalarından ya da hatrı sayilır filmlerin yeniden çevrimleri üzerinden oluşturmasını sıkça eleştirir olduk. Bana kalırsa gözden kaçırdığımız bir ayrıntı daha var: Yıldız oyunculardan oluşan ucuz komediler...

Yapımcı ve yönetmenler ekseriyetle bu tür komedilerde pek meşhur castlarla çalışırken senaryoyu ikinci plana atarlar. Birkaç komik diyalog ve klişe olay örgüleriyle tüm karakterler bir şamatanın içine atılırlar. Bu formülü biliyoruz aslında. Fakat nedense özellikle son birkaç sene içerisinde karşımıza çıkan komediler, bu formülü biraz daha şekillendirmiş durumda. Hikayenin eksenini ikinci yarıda suç unsuru barındıran hezeyanlarla dolu silsilelere kaydırarak aksiyon dozunu yükseltmeyi amaçlıyorlar. Bu süreçte de birkaç karizmatik/ kaslı erkek ve seksi kadının birbirleri arasındaki kimi zaman cinsiyetçi kimi zaman da bel altı mizahı benimsemiş diyaloglarına şahit oluyoruz. Bu majör karakterlere çoğu zaman kısa boylu, şişman, budala ya da anlamsız cümleler sarf eden bilgili hemcins partnerleri de eşlik ediyor. Böylece sinemaya gelen seyircinin aldığı bilet ve mısır parasının da hakkı 2 kat daha yüksek veriliyor.

Sahil Güvenlik de kabaca böyle bir komedi. Cankurtaran Mitch Buchannon (Dwayne Johnson)  ve ekibi, adeta sahilin birçok açıdan hem emniyeti, hem AKUT'u hem de itfaiyesi gibi  can ve mal güvenliğinden sorumludur. Ve öğreniriz ki Mitch kıdemli bir yüzbaşıdır. Dolayısıyla bir asker ruhuyla bu filmde hem sahilin hem de Amerika'nın koruyuculuğunu üstlenmesi tesadüf değildir. Derken cankurtaran ekibine yeni üyelerin alımı için Survivor yarışması vari oyunlar düzenlendiği sırada yüzme olimpiyatlarında 2 altın madalyaya sahip Matt Brody (Zac Efron) çıkagelir. Mitch ve Matt arasında yeni bir meydan okuma başlarken bu sırada da plajda muhtelif cinayetler işlenir, yasadışı birtakım bulgulara rastlanır. Ve bütün oklar da plajın yeni sahibi Victoria Leeds'i göstermektedir. 

Efsane dizilerden Sahil Güvenlik'in sinema uyarlaması ve tıpkı o dizideki bir dramatik yapıya benzer film yer yer dizinin parodisini de yapmayı iyi beceriyor doğrusu.  Hatta David Hasselhoff ve Pamela Anderson'ın cameoları da bunun bir artısı. Ancak ne var ki erkek- kadın ayırt etmeden mütemadiyen cinsel organlar üzerinden yapılan tuvalet mizahı can sıkmaya başlarken; Victoria Leeds'in (Priyanka Chopra) şeytani planlarını durdurmanın işlendiği süreç çalakalem yazılmış bir metinle beraber giderek yerini klişelere bırakıyor. Kaldı ki James Bond vari jet-ski takibinin olduğu sahnelerde bile aksiyon adına heyecanlanmaktan söz edemiyoruz. Bir de hikayenin ezik karakteri gibi duran kısa boylu ve şişman Ronnie'ye (Jon Bass) ekipteki en seksi kadın C.J.'nin (Kelly Rohrbach) ilgi duyup bunun bir komedi malzemesi şeklinde sunulması da filmin itici yanlarından. Gerçi o süreç de çok basit ve abartılı yazılmış ya neyse...

Velhasıl kelam Sahil Güvenlik, YeniFilm etiketiyle şimdi raflarda. Yukarıda bahsettiklerimden özetle vasat altı bir film bana göre. Lakin kesinlikle sıkıcı bir film değil. Basit ama eğlenceli.  Güzel bir Pazar sineması için gayet ideal hatta. Filmden sonra ekstra seçeneklerde de bazı sürprizler mevcut tabii ki. 

twitter.com/Sinefilimsi