Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

Arif V 216

Arif V 216
(7.1/10)
Yazar: Özgün Mert

Cem Yılmaz’ın uzun zamandır beklenen filmi ‘Arif V 216’ vizyona girdi. ‘Gora’ ve ‘Arog’dan sonra Arif karakteri üçüncü kez karşımızda ve isminden de anlaşılacağı üzere 216 karakteri ‘Gora’dan sonra kendisine ikinci kez eşlik ediyor. Filmin oyuncu kadrosu birbirinden değerli isimler barındırıyor, Cem Yılmaz’ın müzmin oyuncuları Ozan Güven, Zafer Algöz ve Özkan Uğur’un yanı sıra Seda Bakan, Çağlar Çorumlu, Zeynep Kankonte, Ahu Yağtu , Ediz Hun… Yönetmen koltuğunda ise ‘Patron Mutlu Son istiyor’, ‘Kocan Kadar Konuş’ ve ‘Görümce’ filmlerinin yönetmeni Kıvanç Baruönü oturuyor. 


216’nın( Ozan Güven ) insan olmak için dünyaya gelişiyle başlayan filmde gözleri görmeyen Pembe Şekere ( Seda Bakan ) âşık olması ve kötü niyetli bir iş adamının ( Zafer Algöz ) onu kopyalamaya çalışmasıyla işler içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Yakın dostu Arif’te ( Cem Yılmaz ) bu durumdan onu kurtarmaya çalışıyor. Filmin 1969 yılında geçen bölümleri eski Türk filmlerini yeniden izliyormuş hissi yaratıyor özellikle şarkılı danslı sahneler, bu kısımlarda karşımıza çıkan karakterlerin kibarlığı toplumsal değişimi de gözler önüne seriyor.


Bugünün popüler oyuncularının dönemin ünlü isimlerini canlandırmaları da çok güzel olmuş. Mert Fırat Sadri Alışık’ı, Farah Zeynep Abdullah Ajda Pekkan’ı, Şükrü Özyıldız Ayhan Işık’ı, Çağlar Çorumlu Zeki Müren’i,  Murat Arkın babası Cüneyt Arkın’ı oynuyor. Burada Mert Fırat’a ise ayrıca parantez açmak gerekiyor çünkü onu izlerken gerçekten Sadri Alışık’ı izlediğinizi hissediyorsunuz iki aktör arasında mükemmel bir fiziki benzerlik yakalanmış durumda. Kerem Alışık ise babasının unutulmaz karakteri Turist Ömer’in esinlenildiği adamı oynuyor ve babasıyla arasında geçen diyaloglar çok etkileyici. 


 ‘Arif V 216’da film izlediğinizi unutmanızı engelleyen çok fazla sahne var, bunlar bazen güldürse de bazı bölümlerde hikâyeden kopmanıza yol açıyor, ayrıca film içerisinde geçen zamanda, ileriki yıllarda yaşanacak olaylardan bahsedilmesi ise izleyiciyi güldürüyor.  ‘Gora’ filminde yer alıp bu projede olmayan karakterlerin bazılarına gönderme yapılması ise duygulandırıcı olmuş. Rasim Öztekin’in canlandırdığı Bob Marley Faruk’un küçüklüğüyle karşılaşmaları ve rahmetli Erdal Tosun’un hayat verdiği Rendroy karakterinin heykelinin gözükmesi gibi. 

        

 Eser son sahnelerinde ise iyice absürtleşiyor. Başarılı animasyon kullanımı Türk sinemasının çok üstünde olmasına rağmen yinede kendini belli ediyor bu durumda biraz yapaylık katıyor. En büyük sorun ise mesaj verme kaygısı, farklılıklarımızın en büyük zenginliğimiz oluşu, dürüst, erdemli bir insan olabilmenin önemi, geçmiş yıllardaki kötü insanların bile bugünün toplumunun yanında iyi birer insan kalışları güzel mesajlar olarak karşımıza çıksa da filmin didaktik yapısı izleyiciyi bunaltıyor.   


Cem Yılmaz filmi olduğu için izlerken kahkaha tufanına yakalanacağını düşünerek salona giden seyirci bir miktar hayal kırıklığına uğrayabilir ama film boyunca gülümseme suratından eksik olmaz, yaklaşık iki saati aşkın bir süresi olsa da izlerken ‘Arif V 216’nın bitmesini istemiyorsunuz. 

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter