Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

AMERİKALILAR SAHTE FİLMLE ADAM KAÇIRIYOR… ARGO FUCK YOURSELF!

AMERİKALILAR SAHTE FİLMLE ADAM KAÇIRIYOR…  ARGO FUCK YOURSELF!
(7.9/10)
Yazar: Murat Tolga Şen
Oyuncudan yönetmen olur mu? Olur elbette… Karşımızda Rushmore dağı misali örnekler var; Clint Eastwood, Robert Redford, Mel Gibson… Şimdi de Ben Affleck!

 

Ben Affleck, JLo ile gereksiz bir magazin malzemesi olmasının ötesinde yetenekli bir sinemacı… Oyunculuğu biraz poz’ör ancak hiç fena değil. Senarist olarak da kalemi kuvvetli ve yönetmenlik koltuğuna oturduğu vakit ortaya ilgiye değer filmler çıkarmasını biliyor.

 

Gone Baby Gone, The Town ve şimdi de Argo… Boş işi olmayan bir yönetmen ve daha büyük, derin filmler çekmek için acelesi yok gibi görünüyor.

 

Argo, İran İslam Devrimi’nin en ateşli günlerinde geçiyor. Ayetullah Humeyni taraftarları Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliğine saldırıyor ve elçilik görevlilerini rehin alıyor. Bu karmaşada altı kişi kaçarak Kanada Büyükelçisinin evine sığınıyor.  Aradan geçen üç aydan sonra basılma ve asılma ihtimali güçlendikçe Amerikan hükümeti bir şeyler yapmak zorunda hissediyor ve “insan kaçırma uzmanı” Tony Mendez’den yardım istiyor. Buraya kadar her şey normal, daha önce izlediğimiz filmlerdeki gibi ancak Tony Mendez bu altı Amerikalıyı kaçırmak için o kadar saçma bir plan yapıyor ki, film bir sinefil için ayrıcalıklı bir tarih dersine dönüşüyor. Sahte bir yapım firması kuruluyor ve Argo adında, başka bir gezegende geçen bir bilimkurgu filminin yapımına başlanıyor. Elbette bu asla çekilmeyecek sahte bir film… Tony Mendez güya mekan bakmak için İran’a gidiyor ve altı Amerikalıyı sinemacı olarak gösterip İran’dan çıkarmanın yollarını arıyor. Epey heyecanlı bir hikaye…

 

Kağıt üzerinde iyi giden bu hikaye, müthiş bir sanat yönetmenliği ve usta oyunculuklarla sinemaya aktarılınca tıpkı eski zamanların o iyi filmleri gibi bir tat bırakıyor damakta… Bu filmden aldığım tada yakın bir örnekleme yapmam gerekirse, Dustin Hoffman’lı  Başkanın Adamları’nı (Wag the Dog) gösterebilirim. Onun üzerinden de 15 yıl geçmiş. Böyle hikayelere her zaman rastlamıyoruz.

 

‘yaşanmış bir hikaye’ olan Argo’nun yaşanan kısmına epey bir dramatik ekleme yapıldığı da gözden kaçmıyor. Heyecanı zirvede tutmak için yapılan bu eklemeler finale doğru biraz raydan çıkıyor ancak Hollywood bunu hep yapıyor! Ben Affleck’e kızmak olmaz.

 

Argo’nun epey Amerikancı bir bakış açısı var ancak olayı daha insani bir çizgide tutarak bunu hissettirmemeyi başarıyor. “kutsal Aile” yine yüceltilen bir tema… İran İslam Devrimi’ne getirilen eleştiri yoğun, zamanlaması manidar… Operasyonu yapanların kendi aralarındaki şakayla karışık anlaşma biçimi ise; “Argo fuck yourself” Amerikalılar yine birilerini beceriyor!

 

Ancak bu alt okumalara takılmadan izlendiği vakit epey iyi bir film, Argo… İyi senaryo, iyi oyunculuk, iyi yönetmenlik… Filmi izlerken fark edeceğiniz üzere, birkaç Türk oyuncu da projede görev almış, ayrıca Taken 2 ve Skyfall’a dikkat kesilmekten kaçırmışız, Tahran sahnelerinin çoğu İstanbul’ da çekilmiş. Tahran ve İstanbul’un müthiş benzerliğinden dolayı isabetli bir seçim bu…

 

Argo, sinemaya gitmek için iyi bir sebep… Vizyondayken ıskalamayın!

 

 

Murat Tolga Şen

 

Twitter.com/murattolga

 

[email protected]

 

Diğer yazıları için tıklayınız

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

ELEŞTİRİLER

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Kısa Film ve Kapitalizm İlişkisi

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter