Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

American Honey / Acı tatlı bir büyüme hikayesi

:: Videolar American Honey / Acı tatlı bir büyüme hikayesi
(7.0/10)
Yazar: Deniz Çobaner
Film bireysel bir hikâye anlatıyor gibi görünse de içeriğiyle Amerikan toplumuna ışık tutma özelliği gösteriyor ve gereğinden fazla şişirilmiş Amerikan Rüyası balonunu sorguluyor. Bu balonu daha giriş sekansında patlatan Arnold, sonrasında mizacını yumuşatıyor.

Yol ve gençlik-büyüme sancısı filmlerinin özgün yönetmeni Andrea Arnold bu sefer 4. uzun metraj filmi American Honey ile karşımızda. Bu türdeki filmleri sıradanlıktan uzaklaştıran Arnold, aynı zamanda türü kendi fikirlerini ve toplum yapısını yansıtma aracı olarak kullanmayı da çok iyi biliyor. 


 

American Honey; sefalet içinde, dağılmış ve sorunlu aile hayatından radikal bir kararla kurtulmaya çalışan Star’ın büyüme hikâyesine paralel olarak bir Amerikan Rüyası yanılsaması anlatıyor. Yersiz yurtsuz, gelecek tasasız bir grup genç Amerika’nın farklı yerleşim birimlerinde herhangi bir şey ile ilgili olabilen dergi abonelikleri satmaya çalışıyorlar. Bundan kalan zamanlarda ise dans edip, şarkılar söyleyerek, parti havasında bir hayat geçiriyorlar. Star ise bu grubun “yeni geleni”.

 

Yol filmleri sürece odaklanan yapılarıyla hikâyesinde olduğu gibi izleyicisini de bir noktadan alıp ona ivme kazandırır. Bu nedenle önemli olan varış noktası değil de süreçtir. Star, Jake ve diğerlerinin içinde bulunduğu bu süreç izleyiciyi de minibüsün yan koltuğa oturtup içine çekiyor. Film bireysel bir hikâye anlatıyor gibi görünse de içeriğiyle Amerikan toplumuna ışık tutma özelliği gösteriyor ve gereğinden fazla şişirilmiş Amerikan Rüyası balonunu sorguluyor. Bu balonu daha giriş sekansında patlatan Arnold, sonrasında mizacını yumuşatıyor. Gençlik enerjisinden ve hayatı hafife almışlıktan besleniyor. Çünkü çok iyi biliyor ki daha başından eğer Star, hayatı ortalama bir yetişkinin gözüyle görmüş olsaydı o yolculuğa hiç çıkmazdı. İzleyici için muallak görünen karakterleri Arnold çok iyi tanıyor. Böylece izleyiciyi karakteriyle kurduğu ilişkinin büyüsü altına almayı başarıyor. Krystal önderliğinde Star ve arkadaşları birbiri ardına farklı yerleşim yerlerinde duraklıyor ve satış yapmaya çalışıyorlar demiştik. Her yeni yerleşim birimine girdiklerinde Krystal bu yerleşim birimi ve içinde ikamet edenleri hakkında kısa bir brifing veriyor. Ortalama 30 saniye süren bu brifing sekansları Amerika’nın sosyal haritasını çıkarma bağlamında büyük önem taşıyor. Bu sosyal haritada zengin, dindar, sıkı aile yapısı olan muhitlerden tutun da Star’ın ve Krystal’in içinden çıktığı “kenar mahalle”lere kadar her kesim için kısa ama vurucu tespitler mevcut. 


 

 

Tür olarak baktığımızda American Honey sıradan bir romantik-komedi değil. Bunun yerine eğlenceli anlar içeren ama filtrelenmiş dram öğesinin de sapasağlam durduğu, gerilim soslu bir yapım. Bazı anlarda izleyicinin yüreği ağzına geliyor, sonraki hamlenin belirsizliği ile sinirleri çekiştiriliyor. Bu anların başkahramanı tahmin edeceğimiz üzere Star. Yine de Star’ın tekinsiz bir ortama girmesini takip eden gerilimli hava yine onun hâkimiyeti ele geçirmesiyle dağılıveriyor. Mesela Jack’in silahının varlığını takip eden orada silah kullanmayı bilen tek kişinin Star olması, 3 yalnız kovboyun arasında kurtçuğu içmeye cesareti olan tek kişinin yine Star olması gibi. 

 

Arnold sadece hikâye ile değil, kamera kullanım ve çekim teknikleriyle de filmin kalitesini artırıyor. Kamera açılarının kullanım yelpazesi oldukça geniş. Bir an asi alt metinli piercingli, dövmeli, doğal tenin başrolde olduğu yakın çekimler hâkim iken diğer bir anda geniş gökyüzü ve şehir vistaları doldurabiliyor ekranı. Ve hatta bunların arasındaki bütün ölçekler de diyebiliriz… Gökyüzü vistalarının altını çizme gereği hissediyorum. Filmin genelinde gökyüzü gençlik ve özgürlüğün bir sembolü olarak kullanılmış. Star’ın en mutlu, en özgür, en “taze yetişkin birey” halleri kameranın alt kotlarda yer alıp Star’ın arka fonda güneşli, parlak mavi gökyüzü ile devleştiği çekimlere karşılık geliyor. 


 

Oyunculara bakıldığında çoğunlukla amatör bir takım görüyoruz. Arnold amatör heyecanı işleyip enerjilerini beyaz perdeye yansıtmasını çok iyi becermiş. Senaryonun doğaçlamaya elvermesi ve oyuncuların da buna uyum göstermesi ile zaman zaman belgesel havasında bir şeyler izliyor hissi uyandırıyor. Star rolünde izlediğimiz Sasha Lane ise castın sürprizi. İlk işinde gösterdiği böylesine bir başarı gelecek rolleri adına merak uyandırıyor. Jake rolüyle Shia LaBeouf’u izlemeye de doyum olmuyor. LaBeouf, Jake’in stabil olmayan ruh halini izleyiciye geçirmede hiç sorun yaşamıyor. Bunların yanı sıra Riley Keough’un Krystal’i soğuk ve mesafeli tavırları ile tam da olması gibi. 

 

Sonuç olarak American Honey, tek yönde ilerlemeyen kurgusu ile izleyende farklı duygular uyandıran, senenin her yönüyle başarılı filmlerinden. Festivallerde kaçırdıysanız eğer, vizyonda fırsat vermenizde fayda var. 

 

Twitter.com/tuzluk_arch

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter