Popüler Sinema

Paylaş
Eleştiriler

A Monster Calls - Canavarın Çağrısı

:: Videolar A Monster Calls - Canavarın Çağrısı
(7.5/10)
Üye: Gizem Şimşek
Fantastik olarak başlayan hikayenin gerçeklerle kurduğu bağ oldukça sağlam olarak ortaya konulmuş. Dolayısıyla fantastik, animasyon ve dramın harmanı, hem çocuklar hem de büyükler için etkileyici bir masal ortaya çıkarmış.

Filmekimi 2016 listesinde yer alan, dünya prömiyerini ise Toronto'da yapan A Monster Calls (Canavarın Çağrısı)'ın yönetmen koltuğunda Orphanage (2007) ve The Imposible (2012) filmlerinden tanıdığımız J.A. Bayona bulunuyor. Patrick Ness'in aynı adlı romanından uyarlanan filmin yükünü Conor karakterini canlandıran Lewis MacDougall taşırken, anne rolüyle Felicity Jones ve anneanne rolüyle Sigourney Weaver ona eşlik ediyorlar.


 

Babası ile annesi ayrılmış olan 12 yaşındaki Conor, kanser tedavisi görmekte olan annesi ile yaşamaktadır. Çocuk olmak için büyük, yetişkin olmak içinse küçük olan Conor, annesinin rahatsızlığı nedeniyle kendine bakmayı öğrenmiştir. Conor'ın korkutucu bir kâbus görmesi sonrasında, odasının penceresinden görünmekte olan porsuk ağacı canlanarak Conor'a gelir ve üç gece Conor'a üç hikaye anlatır.

 

A Monster Calls, aslında bir çocuğun büyüme hikayesi. İçine kapanık olan Conor'un duygularını, ket vurduğu korkularını ortaya çıkarma, bir anlamda çığlık atma durumunu yansıtmakta. Annesinin kanser nedeniyle çektiği acı, anneanne ile yaşamak zorunda kalmanın sıkıntısı, yaşanmakta olan değişimlerin korkutuculuğu, içinde bulunduğu yalnızlığı ve arkadaşsızlığı, babasının onu yanına dolayısıyla da yeni hayatına yalnızca misafir olarak kabul etmesi, kendisini hayata bağlayan tek kişi olan annesini kaybetmeye dair duyduğu korkular ile erken büyümek zorunda kalmanın yarattığı acıların birleşmesi sonucu kaçış olarak Conor kafasında porsuk ağacını yaratıyor. Filmin finaline doğru porsuk ağacı mitinin de aslında tamamen Conor'dan çıkmadığı, annesinin küçükken Conor'a anlattığı masallardan gelen ve bilinçaltından fırlayan bir karakter olduğu anlaşılıyor.


 

Liam Neeson'un sesiyle hayat bulan porsuk ağacının anlattığı hikayeler, filmin animasyona kaydığı bölümlere denk geliyor. Anlatılan ilk hikaye; her şeyin aslında göründüğü gibi olmaması; mutlak iyi ya da mutlak kötünün olmaması üzerine. İkinci hikaye inancı olmayanın, bencil birinden daha kötü olduğu ile ilgili. Üçüncü hikaye ise görünmezlik ve yalnızlığın aşılabilir olması. İlk iki hikaye animasyon olarak anlatılırken, üçüncü hikayeyi Conor yaşayarak adeta kendi oluşturuyor. Bu hikayeler ile Conor iç dünyasındaki çatışmaları yenmeye, içine hapsettiği düşünceleri dışarı vurmaya başlıyor. İçindeki duyguları dışarı vurdukça, ortaya çıkardığı yıkıcılığın geri dönüşümünü ceza olarak bekleyen Conor'a, ne öğretmeninin ne anneannesinin ceza vermiyor olması, Conor'un kendi kendini daha fazla cezalandırmaya çabalamasına neden oluyor. Kendini cezalandırarak ise sakinleşmeye, iç sesini duymaya başlıyor. Conor film boyunca annesi dışında neredeyse herkesle savaşıyor. Filmin içerisinde yer alan bilinçaltı ilişkileri oldukça tutarlı ve başarılı olarak kurgulanmış ve Conor'un tüm iç çatışmaları oldukça iyi yansıtılmış.


 

Filmin başlangıcındaki Conor'un rutini biraz sıkıcı ilerlese de, Canavar'ın hızlı girişiyle birlikte hikaye oldukça akıcı bir biçimde ilerlemeye başlıyor. Conor'un Canavar'la görüştüğü anlardaki gotik öğeler başarılı ve etkileyici olarak tasarlanmış. Fantastik olarak başlayan hikayenin gerçeklerle kurduğu bağ oldukça sağlam olarak ortaya konulmuş.  Dolayısıyla fantastik, animasyon ve dramın harmanı, hem çocuklar hem de büyükler için etkileyici bir masal ortaya çıkarmış. Bu bağlamda gerçeklerden kaçan çocukları temeline alan The Chronicles of Narnia: The Lion, The Witch and the Wardrobe (2005), Pan's Labyrinth (2006), BFG (2016) gibi filmleri sevenlerin A Monster Calls'u kaçırmaması önerilir.

 

twitter.com/gizsimsek

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter