Popüler Sinema

İlk bölümlerinde Türkiye’de Kavak Yelleri olarak uyarlanan Dawsons Creek dizisinin boşluğunu dolduran dizi olarak anılan The O.C.’nin sansasyonel ilişkiler ağıyla çevrili senaryosunun yanında bir özelliği de müzikleriydi, neredeyse her bölümde çalan şarkılar gündem oluyordu. Dizideki şarkılardan hazırlanmış 6 tane albüm olduğunu söylemem bile müziklerin önemini gösteriyordur herhalde… Çalan çoğu şarkı yeni müzik gruplarına aitti üstelik, The O.C. pek çok genç müzisyene şöhret kapısını açmıştı yayınlandığı yıllarda.

Bizde tüm o entrikalı hikayenin içinde müzisyen tanıtmaya sıra gelir mi bilmiyorum ama henüz dizinin hazırlık aşamasındayken bunu hatırlatmanın yerinde olduğunun bilinciyle not düşüyorum, bunlar ufak ama diziye renk katan değerli girişimler, yerli The O.C.’de neden olmasın?

Servet Avcısı İstanbul’un Kızları Dizi Oluyor!

Şimdiye kadar hangi dizide iyi bir erkek karakter sınıf atlamak için zengin kadınla evlendi? Hiçbir dizide, stratejik olarak zengin kadın peşinde koşan iyi bir erkek görmedik… Halbuki kadınların sınıf atlamak için erkekleri kullanması dizilerde kötülük vesilesi olması kadar iyi niyetli bir hamle olarak da görülüyor. Şimdi kadınların kendini alınır satılır hale getireceği bir komedi dizisi daha geliyor. İstanbul’un Kızları adını taşıyacak dizinin konusu şöyle: “Anadolu’dan üniversite okumak için İstanbul’a gelen aynı evde kalan ama okuldan atıldıklarını ailelerinden gizleyen kızların tek hedefleri zengin bir koca bulup sınıf atlamaktır. Kızlar, hayallerini gerçekleştirecek erkekleri bulabilmek için çaba harcayacaklardır.”

Daha fazla yorum yapmak istemiyorum, zengin koca peşinde koşan zamane kadınlarını izleyeceğiz yine, kadınların kendini nasıl “mal” olarak gördüğünü, nasıl sınıf atlamak için erkekleri kullandığını göreceğiz. Yadırgayacak mıyız, hiç sanmıyorum…

Dizi ve Filmlerde İstanbul Manzarası!

Dünyaca ünlü filmler ve diziler İstanbul’da çekiliyor, aslında bu hafta aklımda böyle bir paragrafı yazmak yoktu ta ki Levent Erden’in sunuculuğunu üstlendiği İstanbul Kafası programını izleyene kadar. Her hafta mümkün olduğunca izlemeye çalıştığım, her hafta izleyicinin kafasında yeni bir ünlem oluşturduğunu düşündüğüm programa yazımda yer verme fırsatı çıktığı için de ayrıca mutluyum.

Cumartesi akşamları Ntv ekranlarına gelen program bu hafta İstanbul manzarasının yer aldığı film ve oyunlar için bir parantez açtı ve Levent Erden’in programı kapatırken söylediği sözler aslında konunun sonuç paragrafını oluşturuyordu. Daha fazla uzatmadan Erden’in sözlerine yer vermek istiyorum, sanırım bu paragraf “İstanbul dizi ve filmlerde gelişmemiş bir şehir gibi gösteriliyor” eleştirisine doğru bir yanıt olacaktır:

“İstanbul’un bu kadar çok görsel projede yer alması marka olmasına yarar mı? Marka olmak çok ayrı bir şey bence ama tanınırlık artışına katkısı büyük. Bu tanınırlık egzotizm ve doğu ögelerinden besleniyor, onları çıkartırsanız dünyanın herhangi bir büyük şehrinden ayrılması zorlaşır. O zaman işe yarar ve çekici bir bilinirlik mi yoksa görülmek istediğimiz gibi bir bilinirlik mi buna da siz karar verin!”

Gizem Merve Kaboğlu

twitter.com/gizemkaboglu

Diğer yazıları için tıklayınız