Popüler Sinema

Paylaş
Ekran

Nedir Ne Değildir Programını İzlemek Sabır İster

Nedir Ne Değildir Programını İzlemek Sabır İster
Üye: Gizem Merve Kaboğlu Her hafta sonu karşıma çıkan “Nedir Ne Değildir” programını yazmanın vakti gelmişti artık, zira eleştirilerimin zamanla biraz olsun haksız çıkacağı inancıyla bugüne kadar yazmamak için sabrettim ama hiçbir değişiklik yok. Üzgünüm ama Ayşe ile Alişan bile bu ikiliden yani Tanem Sivar ve Burcu Esmersoy’dan daha samimi...

Oldum olası Burcu Esmersoy’un iyi bir spiker ancak kötü bir sohbet programı sunucusu olduğunu düşünüyorum. Spontan konuşmalarda –ıııı , -iii gibi düşünme ünlemlerini sıkça kullanan, açıklamalarının arkasına yani diyerek aynı anlamdaki ikinci bir cümleyi koymaktan gocunmayan Esmersoy sabah saatlerinde olmuyor, olamıyor.

 

 

Tanem Sivar ise beğendiğim ancak bu programdaki sorularıyla izleyicinin sinirlerini zorladığını düşündüğüm bir isim, her yorumunun ardından onay bekleyerek “Öyle değil mi” diye sorması izleyiciyi yoruyor.

 

Nedir Ne Değildir programı, iki güzel ve ünlü kadın bulalım, mini etek giysinler, bir de ünlülerle sohbet etsinler taslağıyla hazırlanan standart bir magazin formatından farklı değil. Diğer sabah magazinlerinden farklı olarak oturma odası konseptiyle sunum yapan, abiye yerine günlük kıyafet tercih eden ikili birbirinin sözünü keserek, sorularını yanlışlayarak program yürütüyor.

 

Tanem Sivar’ın sürekli “Öyle değil mi Burcu” sorularına Burcu Esmersoy’un ya “hayır” demesi ya da sessiz kalması ikili arasında enerjinin negatif olarak algılanmasına, rekabet olduğu imajının var olmasına neden oluyor. Nedir Ne Değildir Burcu Esmersoy değil yalnızca Tanem Sivar tarafından sunulsa çok daha büyük sempatiyle izlenen bir iş olur diye düşünüyorum her hafta.

 

Özetle, umarım ben demiştim demem ama “Nedir Ne Değildir” uzun sürmeden ekrana veda edecek izlenimi yaratıyor bende. İki elit duruşlu kadını yan yana koyup sabah kuşağında oturma odası konseptinde konuk ağırlatmak ayrı bir  yanılgı, programa magazin bantları yerleştirmek başka bir hata çünkü... Bekleyelim, görelim...

 

 

Fırat Tanış’tan Bir Zamanlar Osmanlı Açıklaması


Fırat Tanış’ın iki sezondur Patrona Halil’i canlandırdığı Bir Zamanlar Osmanlı dizisinden ayrıldığı malumunuz. Ünlü oyuncu ayrılığını önce twitter’da duyurdu, ardından ajansıyla da ilişkisini kestiğini yazdı ve sonrasında Facebook’tan uzun bir açıklamayla neden bu kararı aldığını maddeledi.

 

Bilmeyenler için maddelerin özetine geçersek, başarılı oyuncunun iddialarında ilk konu yapımcının anlaşıldığı üzere evine ait kredi taksitlerini ödememesi, icra işlemlerinin tekrarlanması, kronik rahatsızlığı bilinmesine rağmen ihtimam gösterilmemesi ve set günlerinin özellikle engel teşkil edecek şekilde düzenlenmesi, hakaret özetle mobbing...

 

Mobbing davalarıyla henüz yeni tanışan ve (yanılmıyorsam) geçtiğimiz yıl ilk kez bir çalışanın zaferiyle işveren baskısını  cezaya bağlayan Türkiye’de televizyon dünyasında ise ilk kez bu kadar yüksek sesle bir oyuncu mobbinge uğradığını ilan ediyor.  Muhteşem Yüzyıl’ın gündem maddesi olduğu, gazetelerin her sayfasında bir uzman yorumuyla yer aldığı bu günlerde Fırat Tanış’ın açıklamalarının tüm bu tartışmalardan çok daha önemli ve hayati olduğunu düşünüyorum.

 

Dizilerin birkaç bölümde yayından kalktığı, çalışma saatleri düzensiz olan sektörün “tarih saptırılıyor” tartışmasından çok daha önemli gündemlerinin olması gerektiği kanısındayım. Dizinin devam edip etmeyeceği belli olmadığı için buzdolabı taksidine giremeye set çalışanları olduğu bilinen bir gerçek. Bir de bu zor ve tekinsiz koşullarda mobbing olduğu iddiasının dile getirilmesi üzerine hayli düşünülmesi gereken bir durum. Altın Portakal ödüllü, onlarca dizi ve filmde rol almış, oyunculuğu kadar şarkılarıyla da sevilen, neredeyse her eylemde ön sıralarda gördüğüm, yakın zamanda Sol gazetesi yazarları arasına katılan Fırat Tanış’ın iddialarının Muhteşem Yüzyıl tartışmasından çok daha fazla tartışılması ve basında yer alması gerektiği inancıyla bu konuyu köşeme taşıyorum.

 

Biz TV yazarlarının görevinin yalnızca ekranda görünen yayınlar üzerine yazmak olmadığının, emek sömürüsü ve iddiaları hakkındaki tartışmalara da müdahil olunması gerektiğinin inancıyla diğer tartışmalardan başımızı kaldırıp bu konuya eğilmemiz gerektiğini düşünüyorum.

 

Fırat Tanış’a ise şimdiden kolaylıklar diliyorum, anlaşılan o ki süreç ne kadar basında magazin haberlerinin yanında üstünkörü yer alacak olsa da uzun süre yargıda devam edecek... 

 

 

Gizem Merve kaboğlu

 

twitter.com/gizemkaboglu

 

Diğer yazıları için tıklayınız

YORUMLAR

Ziyaretçi Gönder

RÖPORTAJLAR

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Salvatore Schirmo: "İtalyan sineması...

Fırat Sayıcı

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Seda Aktaş: “Kitlesel fonlama, film üreti...

Fırat Sayıcı

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç değil ...

Filiz Kuka: “Filmde ölüm bir amaç  değil ...

Fırat Sayıcı

Gezinti

İletişim
Bize Yazın:


Gönder Max. 1000 karakter
Populer Sinema: #txt
Mesaj Gönder:
Gönder Max. 1000 karakter